Gizli genel yayın yönetmeni

CUMA sabahı İstanbul'dan ayrılırken yağmur yağıyordu. Köprüyü geçerken hafif bir sis Boğaz'ı örtmüştü.Görüntü kaybolunca hayallerin ve hatıraların hükümdarlığı başlar.Her günkü gibi radyo kanallarının üzerinde sörf yapıyordum.Üzerine atladığım dalga ‘‘Power Türk’’tü.Önce bir Türk'le bir Yunanlı kızın söylediği enfes bir şarkı başladı.Arkadan hepimizin divası Sezen...‘‘Ne gemiler yaktım’’ diyordu.* * *On yıl önceye döndüm.Tam 10 yıl önce, 1993'te yazdığım ‘‘Radyomu istiyorum’’ yazım aklıma geldi.Bu yazı, özel radyoların serbest bırakılması için başlatılan kampanyanın sloganı olmuştu.Aradan 10 yıl geçmiş.Ne gemiler yakmışız.Ama iyi ki yakmışız.Bakın, bugün ne okyanusları aşmış, ne güzel kıyılara çıkmışız.Türkiye nereye mi gelmiş?Hürriyet'in ekonomi sayfalarına bakın anlarsınız.13 yıl önce genel yayın yönetmeni olduğumda Hürriyet'in ekonomisi sadece 2 sayfaydı.Önceki hafta ekonomi sayfalarımızı daha da ileri götürmek için bir arama toplantısı yaptık.Toplantının açılışında Hürriyet Ekonomi Servisi Müdürü Vahap Munyar çok ilginç bir şey söyledi:‘‘Bugün Hürriyet'in içinde bir Financial Times, bir Wall Street Journal var’’ dedi.Bu saptama beni çok etkiledi.Düşünün, bundan çok değil, 15 yıl önce gazeteler 12 sayfa çıkardı.Bugün Hürriyet'in içinde 12 sayfa ekonomi var.Bir an düşündüm.Hürriyet'te başka hiçbir alana bu kadar yer ayrılmıyor.Herkesin çok şikáyet ettiği, ama gizli gizli okuduğu magazine ayrılan sayfa 2'yi geçmiyor.Spor 5, bilemediniz 6 sayfa.Siyaset hiçbir zaman 4 sayfayı geçmiyor.Ama ekonomi haftanın bazı günleri 12 sayfaya ulaşıyor.* * *Ekonomiye ayrılan bu kadar sayfa tabii ki Hürriyet'in okur profilinin belirlediği bir özelliği.Türkiye'nin her alandaki üreticileri, tüketicileri, karar vericileri Hürriyet okuyor.Ama bu 12 sayfa bir başka gerçeği daha ortaya koyuyor.Türkiye'nin geldiği yeri...* * *New York'a uçarken, bir gün önceki New York Times gazetesini okudum.Gazete iki ayrı bölüm halinde ekonomiye yer ayırmıştı.‘‘Business Day’’ başlıklı ilk bölüm 14 sayfaydı.‘‘World Business’’ başlıklı ikinci bölüm ise 8 sayfaydı.Yani New York Times ekonomiye 22 sayfa yer ayırmıştı.New York Times o gün 114 sayfaydı.Bu durumda gazetenin ekonomiye ayırdığı sayfa oranı yüzde 18 civarındaydı.Cuma günü 62 sayfalık Hürriyet'in 10 sayfası ekonomiye ayrılmıştı.Bu durumda Hürriyet'in ekonomiye ayırdığı sayfa oranı, yüzde 16'ydı.Yani, içinde New York Borsası, Dow Jones'u, Wall Street'i, küresel şirketleri olan New York şehrinin ve ABD'nin en büyük gazetesiyle aşağı yukarı aynı oranda ekonomi sayfası vardı.İşte bu nedenle zaman zaman Vahap Munyar'a takılırım, ‘‘Bu gazetenin gizli yayın yönetmeni sensin’’ derim.Bu sözlerimde bir gerçek payı da vardır.Vahap Munyar, işini çok ciddiye alan, çok iyi yapan, çelik gibi bir karakteri olan, bugüne kadar dürüstlüğüne toz kondurmamış bir yöneticidir.İtiraf edeyim, bizim ayağımızı da, bölümünün kapısından pek attırmaz.Hürriyet'in ekonomi sayfaları, Türk ekonomisinin yükseliş grafiğidir.O sayfalar, ne gemiler yaktığımızı, ne sahillere, ne kıyılara ulaştığımızı gösteriyor.Ekonomi sayfalarının, sayıca ve kalite olarak siyaset sayfalarını geçmesi, ikiye, üçe katlaması, hepimiz için iyi işarettir.Bu demektir ki, ekonomi artık siyaseti iplemiyor.Türban tartışmalarını, YÖK kavgalarını, onu bunu tayin marazalarını pek takmıyor.* * *Bu demektir ki, Türkiye yoluna devam ediyor.İşte o nedenle diyorum ki, Hürriyet'in ekonomi sayfalarını dikkatle izlemeye devam edin.Orada önümüzdeki günlerde çok daha iyi şeyler olacak.Hürriyet'in ekonomi sayfaları basında, yeni bir dönemi açıyor.Ekonomi servislerinin başındakiler, Ankara temsilcileri kadar önem kazanıyor.Dedim ya, bu iyi haber.Hem de çok iyi haber.