Gizli bilgi belge davasında 22'nci gün

İzmir 12’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen bugünkü duruşmada 'Yasaklanan bilgileri temin etmek, Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olmak' iddiasıyla 1- 3 yıl arasında hapis cezası istemiyle yargılanan Gölcük Donanma Komutanlığı Askeri Savcısı Yüzbaşı Mustafa Ufuk Kök ifade verdi. Kök 11 aydır tutuklu olduğunu, adını bile duymadığı kişilerin evinde yapılan aramalarda adının ve vatandaşlık numarasının bulunması nedeniyle savunma yapmak durumunda kaldığını öne sürdü.

''BİRÇOK SORUŞTURMA YAPTIM''

Amirallere suikast, İstanbul’daki askeri casusluk ve fuhuş gibi çok sayıda soruşturmada savcılık yaptığını anlatan Kök, daha önce haklarında ihbar yapılan bazı askeri personel hakkında soruşturma açılmasına gerek olmadığına karar verdiğini söyledi. Kök, ancak aynı personel hakkında 'Pandora' veri tabanında fişlemeler bulunduğunu, bu durumun mantık dışı olduğunu, 'Pandora’nın sanık olması gerekenlerle mağdurların birbirine karıştığı bir ’kutu’ olduğunu savundu.

GAZETELERDEN ÖRNEK VERDİ

Sunumunda gazetelerde çıkan haberlere de yer veren Kök, askeri gemide kaçak sigara ve alkol getirildiğinin belirlenmesi üzerine soruşturma başlattığını, 19 personel hakkında iddianame hazırladığını, başsavcı tarafından iddianamenin kabul edilmeyip soruşturmanın kapatıldığını anlattı. "Bu nedenlerle TSK’da istenmeyen adam ilan edilip, karşınıza sanık olarak çıkarılmam aşikardır" dedi.

İKİ DAVADA BENZERLİK VAR

Kök, daha önce hakkında soruşturma başlatıp dava açtığı bazı askeri personelle birlikte bu davada sanık olduklarını, hatta sözde örgütün koordinatörlerinden olduğu iddia edilen Engin Karatekin’e ceza verdiğini, dolayısıyla bu kişilerle aynı sözde örgüte üyeliğinin mümkün olmadığını kaydetti. Kök, İstanbul’da görülen askeri casusluk davasıyla, İzmir’deki gizli bilgi ve belge bulundurma davasında delil olarak gösterilen bazı belgelerin aynı olduğunu iddianamelerden gösterdi.

''CÜPPEMİ GERİ İSTEMİYORUM''

Suç örgütünün koordinatörlerinden olduğu iddia edilen sanık Safiye K.’nın evinde ele geçirilen kan tüplerinden birinin üzerinde adının yazılı olduğunu hatırlatan Kök, "Safiye K.’yı tanımam, neden ismim yazılmış bilmiyorum. Mağdur olduğum ortadadır" dedi.

Sözde örgüte temin ettiği iddia edilen belgelere dair Genelkurmay Başkanlığı tarafından güncelliğini yitirdiği ve gizli olmadığı bilgisinin verildiğini aktaran Kök, üzerine atılı suçlamaların gerçek dışı olduğunu savunup, "11 ay önce alınan cüppemi bu şartlar altında artık yeniden giymek istemiyorum. Tahliyemi ve ve beraatimi istiyorum" diye konuştu.