Güncelleme Tarihi:
BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan’dan, PKK’nın bugün başlayacağını ilan ettiği çekilme sürecine ilişkin çarpıcı açıklamalar geldi. PKK’nın tarih vermesini, “Bana göre yanlış şeyler” diyerek eleştiren Erdoğan, “Yani yapacaksanız bir şey zaten, tarih açıklamaya, şuna buna da gerek yok. Esası silah bırakmak suretiyle ülkeyi terk etmeleridir. Kendileri zaten nerelerden girdiyseler oradan da çıkmasını bilirler” dedi.
HARİTALAR GAYRİ CİDDİ
Erdoğan dün Meclis grup toplantısının ardından gazetecilerin sorusu üzerine, “Bunun dışında herhangi bir tanımlama yapmak bir defa bizim şu anda stratejimiz, taktiklerimiz içeresinde yer almaz” dedi. Erdoğan, medyada yer alan çekilme sürecine ilişkin ayrıntılara da, “Sağ olsun medyanın yazılı, görsel ortaya koymuş olduğu haritalar çok gayri ciddi bana göre tespitlerdir” tepkisini verdi. Erdoğan grupta oy oranlarını yüzde 52 olarak açıklayarak, özetle şunları söyledi:
ŞİMDİ HEDEFİMİZ 2053
Şu anda hedefimiz 2023, bu hedefe kararlılıkla ilerliyoruz. 2071’i de kongremizde ilan etmiştik. İstanbul’un 1453’teki fethinin 600. yıldönümünü, yani 2053’ü de hedeflerimiz arasına alıyoruz. Muhtemelen şahsım dahil, bir çoğumuz o tarihe de erişemeyeceğiz. Ancak bugün 20-30’lu yaşlardaki gençlerimiz, çocuklarımız, torunlarımız için daha yaşanabilir, daha güçlü, daha müreffeh bir Türkiye inşa etmek, İstanbul’un fethedildiği dönemdeki gibi dünya lideri bir Türkiye imar etmek için şimdiden kolları sıvıyoruz. Bizim neslimize birer Fatih Sultan Mehmet olma hedefi verilmedi, böyle bir özgüven aşılanmadı. Biz bugünün nesline, birer Fatih olma, Fatihler yetiştirecek anne, babalar olma şuurunu vermek, onlara iddialı hedefler sunmak zorundayız.
O GÜN GENÇLERE BIRAKIRIZ
Yine büyük ihtimalle Bahçeli, 2053’te yani 40 yıl sonra MHP’nin 140. yılda nasıl iktidara geleceğinin aritmetik hesaplarını yapıyor olacaktır. 2053 için bize de yakıştırmalar yapanlar olacaktır. Allah ömür verir de 2053’e ulaşırsak, emin olun biz ‘Durmak yok, yola devam’ diyenlerden oluruz. Ya da 2053 yılında tek parti CHP döneminin zulümlerini hatırlatıyor olacağımızı iddia edenler olabilir. Ama hiç merak buyurmasınlar, biz Allah ömür verir, hayatta olursak, o gün yerimizi çoktan gençlere bırakmış, eserleriyle iftihar edilenlerden oluruz inşallah.
MASKESİNİ DÜŞÜRMEYE DEVAM
CHP Genel Başkanı, yaptığı onca U dönüşü sayesinde çarkçıbaşı olarak vasıflandırılıyor, ancak MHP Genel Başkanı çarkçılık konusunda sağ kulvardan kendisini ciddi ciddi zorluyor. Bahçeli’nin son süreçte ne kadar samimiyetsiz, ilkesiz duruş sergilediğini tekrar tekrar hatırlatacağız. 1999’dan itibaren olanları anlatarak maskesini düşürmeye devam edeceğiz. Bugün istihbarat örgütümüzün İmralı ile görüşmesini kıyasıya eleştirip, bizi ihanetle bölücülükle itham edecek kadar dengesini kaybeden Bahçeli 1999’da hükümet ortağıdır. Bugün devletin istihbarat örgütü İmralı ile görüşmüşse o gün de görüşmüştür. O görüşmeyi yapan MİT Müsteşarı’yla ben de çalıştım. Ondan önce de TSK yetkilileri bu tür görüşmeleri yapmıştır.
BOSTAN KORKULUĞU MUYDUN?
Kimse kalkıp da bize çalım atmaya kalkmasın. Yapılan iş yeni de olağanüstü bir durum da değildir. Olması gerekir, devleti yönetenlerin bunu yapmasından daha doğal bir şey olamaz. Bahçeli bu görüşmelerden habersizse o daha vahimdir. Haberim yoktu diyene sorarlar, sen o hükümette bostan korkuluğu muydun, payda mıydın, vitrin süsü müydün, neydin? Üstelik o dönemde teröristler ülke dışına çıkarken adeta süreci bozman için sabotajlar yapılmıştır. Terör örgütü en zayıf olduğu halde tamamen bitirmek için çaba sarfedilmemiş tam tersine yeniden palazlanması için fırsat tanınmıştır. 1999 için üç maymun kesilen Bahçeli, şu an kükremiş aslan kesiliyor. O zaman neden kükremedin, madem İmralı ile görüşme ihanettir, o zaman ihanete bölücülüğe neden eşlik ettin?
İsrail’in saldırısı kabul edilemez
İsrail’in saldırısı Hangi CHP’li yönetici, hangi ülke alınırsa alınsın, açık açık ifade edeceğiz, kalbinde zerre kadar merhamet olan böyle bir katliam yapmaz, hele Kerbela acısından yüreğinde zerre misval taşıyan böyle bir vahşet sergilemez. Banyas’taki manzara en az Kerbela’daki kadar acıdır, katilleri de en az Yezid kadar alçaktır. İnanın, baba Esad bunu yapmadı, bu kadarını asla beceremedi. Humus katliamında İmam Humeyni, baba Esad’ı huzuruna kabul etmedi, peki şimdi aynı makamı devam ettirenlere sesleniyorum, daha ne kadar bu katliama göz yumacaksınız? Dengeler adına dünya buna sessiz kalıyor. Ben o yavruların üst üste şehit edilmiş halini görünce çılgına döndüm, ama onların böyle bir derdi yok. Batsın sizin uluslararası siyasetiniz, böyle vicdansız siyaset olmaz olsun. İsrail’in hava saldırısı da kabul edilemez. Bu saldırılar Esad’ın eline altın tepside sunulan kozlar, fırsatlardır. Ama Esad’ı İsrail’in bu operasyonları da kurtaramaz. Bu caninin gider ayak arkasında daha büyük trajediler bırakması mutlaka önlenmelidir. Unutmayın sabreden zafere ulaşır, Suriye inşallah zafere ulaşacak.