Güncelleme Tarihi:
Yeni tespit ettikleri bu özelliğiyle, kekiğin artık gıda maddelerinin saklanması başta olmak üzere birçok alanda rahatlıkla kullanılabileceğini bildiren EÜ Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Osman Sağdıç, Türkiye'nin, zengin kekik rezerviyle, dünya kekik pazarının yaklaşık yüzde 70'ini elinde bulundurduğunu söyledi.
Özellikle dağların eteklerinde fazla miktarda bulunan ve yıllık 10 bin ton civarında üretimi yapılan kekiğin halen ülke ekonomisine yılda yaklaşık 21 milyon dolar döviz kazandırdığını belirten Sağdıç, ”Kekikle ilgili yaptığımız bilimsel çalışmada, Türkiye'de en yaygın olarak yetişen türün, Türk Kekiği (Origanum Onites) olduğunu tespit ettik. Ayrıca Sütçüler, Karabaş ve Beyaz Kekik de ülkemizde bulunan diğer kekik türleri” dedi.
DOĞAL MİKROP KIRICI OLDUĞU TESPİT EDİLDİ
Yapılan araştırmanın, sadece kekiğin türlerinin tespitiyle sınırlı kalmadığını, Türkiye'nin çeşitli yerlerinden alanın kekik türlerinin biyolojik incelemesini de yaptıklarını anlatan Yrd. Doç. Dr. Sağdıç, şunları kaydetti:
“Kekik, içerdiği özel maddeler nedeniyle rahatlatıcı, idrar söktürücü olarak eczalıkta kullanılmaktadır. Yaptığım araştırmada, soğuk algınlığı başta olmak üzere çeşitli şekillerde çay olarak kullanılan kekiğin çok farklı bir özelliğini bulduk. Kekiğin antimikrobiyal özelliğe sahip olduğunu tespit ettik. Kekik, içerdiği kimyasal maddeler sayesinde, doğal antimikrobiyal özellik taşıyor.”
ARAŞTIRMA İLGİ UYANDIRDI
Doğal antimikrobiyal kekiğin, bu yeni bilinen özelliğiyle ilgili araştırma raporunu, pek çok uluslararası bilimsel konferansta sunduğunu anlatan kaydeden Sağdıç, büyük ilgi uyandıran raporun, dünyanın değişik yerlerindeki bilimsel dergilerde de yayınlandığını belirtti.
Sağdıç, Türkiye'de bol miktarda bulunmasına karşın, kekiğin bu özelliği sayesinde kısa süre içinde, bilinçsiz toplama nedeniyle neslinin tehlikeye düşebileceğini, bu konuda projeler üretilip önlem alınmasının şart olduğunu sözlerine ekledi.