Gıda mevzuatı artık ticareti yönlendiriyor

Güncelleme Tarihi:

Gıda mevzuatı artık ticareti yönlendiriyor
Oluşturulma Tarihi: Ocak 30, 2008 17:25

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Koruma ve Kontrol Genel Müdür Yardımcısı Nevzat Artık, uluslararası düzeyde gıdaların özelliklerinin ve niteliklerinin belirlendiği FAO bünyesindeki Kodeks Alimentarius toplantılarının, ticari savaşların yaşandığı arenalar olduğunu söyledi.

Artık, Ulusal Gıda Kodeksi Komisyo'nun (UGKK) tanıtımı amacıyla düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, toplantılarda belirlenen standartların ve limitlerin gıda ticaretini etkilediğini vurguladı.

Bu nedenle ülkelerin, kendi şartlarına ve ürünlerine uygun standartların, limitlerin belirlenmesi konusunda toplantılarda yoğun kulis yaptığını anlatan Artık, şöyle devam etti:
“Nisan'da yapılan toplantıda, İran elindeki yüksek alflatoksinli fındığı satabilmek için, fındıktaki azami aflatoksin limitinin 20 ppb olarak belirlenmesi için kulis yaptı. Biz ise 10 ppb olması gerektiğini savunduk. Tabii ki insan sağlığı açısından aflatoksinin 10 ppb'nin üzerinde olmaması gerekir. Bizim tezimiz destek gördü. Eğer İran'ın tezi uygun bulunsaydı, İran elindeki fındıkları kolay satabilecekti. Bu nedenle Kodeks Alimentarius toplantıları, ticari savaşların yaşandığı arenalardır.”

Gıda ile ilgili uluslararası toplantılarda, Türkiye'nin, henüz üye olmamasına karşın AB üyeleri ile birlikte hareket ettiğini belirten Nevzat Artık, UGKK'nın gıda kodekslerini belirlerken, AB mevzuatı ve Kodeks Alimentarius yaklaşımları, ulusal ve uluslararası mevzuat, ülke koşullarının dikkate aldığını, ilgili bütün kesimlerden de görüş alındığını kaydetti.
Şimdiye kadar gıda kodekslerinin hazırlanması konusunda 32 ihtisas alt komisyonu oluşturulduğunu, halen 24'ünün aktif olduğunu, alt komisyonlara da 785 kişinin üye olduğunu belirten Artık, bu üyelerin, hiç bir şekilde ücret almadan, fahri olarak tüketiciye hizmet ettiğini söyledi. Artık; şimdiye kadar 35 gıda kodeksi tebliğ yayımlandığını, 27 yeni veya tebliğ değişikliği çalışmasının sürdüğünü açıkladı.

Bakanlık tarafından yeniden görüşe açılan ve AB'ye uyum amacıyla hazırlanan “Veterinerlik, Gıda ve Yem Kanunun Taslağı” hakkında da bilgi veren Nevzat Artık, AB mevzuatında olmamasına karşın; Türkiye
şartları gereği, gıda firmalarının kuruluşunda izin mekanizması uygulandığını belirterek, “Çünkü Türkiye'de 28 binden fazla gıda üreticisi var. Bunlardan sadece 2 bini AB ile rekabet edebilecek düzeyde. İşletmelerin asgari teknik ve hijyenik şartlarda kurulmasını sağlamak üzere izin mekanizması işletiliyor” dedi.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı, Ulusal Gıda Kodeksi Komisyonu (UGKK) Başkanı Nihat Pakdil de standart ve düzenlemelerin uluslararası ticareti nasıl etkilediğini anlatırken, genelde o ürünün üreticisi olmayan ülkelerin, ithalatta, kalıntı ve bulaşanlar konusunda sıfır tolerans istediğini, bunun da her zaman mümkün olmadığını söyledi. Pakdil, standartlar belirlenirken insan sağlığına etki düzeyinin her zaman ön plana alındığını vurguladı.

GIDA DENETEMİ SONUÇLARI

Toplantıda Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın gıda denetimleri hakkında da bilgi veren Koruma ve Kontrol Genel Müdür Yardımcısı Nevzat Artık, geçen yıl , gıda üretim yeri, satış yeri ve toplu tüketim yerlerinde toplam 310 bin 963 denetim yapıldığını, denetimler sonucunda 479 firma veya iş yeri hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu açıkladı.

Artık, gıdada rutin denetimlerin yanında, AB projeleri kapsamında, bal, süt gibi ürünlerde izlemeye yönelik denetim yapıldığını kaydetti.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı, UGKK Başkanı Nihat Pakdil de gıda denetiminde belediyelerin devre dışı bırakılmasının söz konusu olmadığını, zabıtalar ile bakanlık elemanlarının yaptığı denetimin çok farklı olduğunu söyledi.

“Gıda denetiminde zabıtaların devre dışı bırakılması” yönündeki eleştirileri yanıtlayan Pakdil, bakanlık denetimi ile belediyelerin denetiminin çok farklı olduğuna işaret etti.
Özellikle ekmeğin gramajı ile ilgili denetimin ön plana çıkarılması üzerine, gramajının tam olmasının gıdanın sağlıklı olduğunu göstermeyeceğini vurgulayan Pakdil, şöyle konuştu:
“Denetimlerde belediyelerin tamamen devre dışı bırakılması söz konusu değil. Biz işbirliği yapıyoruz ve yapacağız da. Ama onların yaptığı denetim ile bizim yaptığımız denetim çok farklı. Özellikle pazar yeri denetimlerini belediye yapıyor. Diğer yandan, gıda denetiminde zabıtanın eğitimi ile bakanlık denetçilerinin eğitimi bir değil. Bizimkiler konusu ile ilgili en az 4 yıllık fakülte mezunu, gıda mühendisi, ziraat mühendisi. Gıda denetimi çok farklı bir iştir. Ayrıca, her belediyenin denetim yapacak elemanı yok. daktilosu bile olmayan belediyeler var. Ama, denetimlerde belediyeleri dışlamak durumunda değiliz. Tabii ki gidip ekmeğin gramajına bakabilirler. Ayrıca iş yeri ruhsatlarını zaten belediyeler veriyor.”

Halen 5 bin 400 olan denetim elemanı sayısını yeterli bulmadıklarını artırmak istediklerini belirten Pakdil, rutin denetimler yanında, ihbar ve şikayetlere özel önem verildiğini de vurguladı.

“BAKANLIK İZNİ, GIDANIN PASAPORTUDUR”

Tüketicilere, gıda alırken, ambalaj üzerinde bakanlık üretim izni, tarih ve sayısının aramalarını da öneren Pakdil, “bunu gördüğünüzde biliniz ki o gıda sağlıklı ve güvenlidir. Yani bu bir nevi gıdanın pasaportudur Halkımızın bu pasaport numarasını araması ve gıda alırken buna dikkat etmesi, bizim en büyük güvencemizdir. Gıda güvenliğinin tesisinde tüketicinin bilinçlenmesi büyük önem taşıyor” dedi.

Pakdil, tüketicilere, gıda ile ilgili şikayetlerini tarım il ve ilçe teşkilatına bildirmeleri çağrısında bulunurken, “www.kkgm.gov.tr” adresinden de elektronik posta yoluyla ihbar ve şikayetlerin bildirilebileceğini kaydetti.
Müsteşar Yardımcısı ve UGKK Başkanı Pakdil, tüketicilerin etiket bilincini ve algı duyarlılığını ölçmek amacıyla, Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Tanju Besler başkanlığında bir araştırma başlattıklarını ve araştırmanın Türkiye çapında yapılacağını açıkladı.

Türkiye Gıda Dernekleri Federasyonu (TGDF) Genel Sekreteri ve UGKK üyesi Ersin Taranoğlu da komisyonun varlığı ve düzenlemelerinin sektörün önünü açtığını, sektörü AB'ye taşıdığını söyledi.

UGKK'nun bazı konularda uluslararası çalışmalardan da önce davrandığını anlatan Taranoğlu, “Fonksiyonel gıdalar konusunda; Türkiye, AB'deki emsallerinin önünde ve Komisyon, AB'den daha önce bu konuda açılımlar gerçekleştirdi. UGKK'nın devamından yanayız” dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!