Güncelleme Tarihi:
"Türkiye'deki protestolar Wall Street'i İşgal Et gibi sönümlenmeyecek" başlıklı makalenin yazarı Delphine Rodrik, "Türkiye'deki protestocular başlangıçta mesajlarını tüm dünyaya yayabilmek için 'occupy' (işgal et) temasını benimsediler. 'Occupy Turkey' blog'uyla olayları takip edenlere #occupygezi ve #occupyturkey etiketlerini kullanmaları tavsiye edilirken, Türkiye'deki idareciler de bazı kıyaslamalara gitti. Örneğin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Türkiye'deki huzursuzluğun Wall Street'i İşgal Et'e 'benzer' Arap Baharı ayaklanmalarından ise 'tamamen farklı' olduğunu söyledi. Ancak yanlış anlamayın. Türkiye'deki protestolar Wall Street'i İşgal Et'in hiçbir zaman olamadığı kadar büyük ve şimdiden çok daha fazla şey başardı" yorumunu yaptı.
Bu başarının en büyük işaretinin de mahkemenin Topçu Kışlası inşaatıyla ilgili iptal kararı olduğunu vurgulayan Rodrik, "Ancak protestoların daha kalıcı başarısı beklenmedik derinliği oldu; Wall Street'i İşgal Et hareketinin hayal bile edemeyeceği siyasi, dini ve etnik çıkarların bir araya gelmesiyle çok daha kapsamlı bir koalisyon kuruldu" dedi.
28 Haziran'da Lice'deki karakol inşaatı sırasında düzenlenen protestolara askerin müdahalesi sonucu yaşananlara gösterilen #direnLice tepkisinin de Gezi Parkı gösterilerinin bir sonucu olduğunu vurgulayan Rodrik, "Türkiye'de protestocular Amerika'dakilerin karşı karşıya olduğundan daha fazla engelle karşı karşıya; özellikle de korkutmalar karşısında mesajlarını nasıl yayacakları konusunda. (...) Şiddetli müdahaleler ve Erdoğan'ın söylemleri karşısında protestocular nasıl devam edecek. Nihayetinde ABD'de 'İşgal Et' polisin tahliyeleri ve kış şartları nedeniyle dağılmış ve hedeflerine hiç ulaşamamıştı. Ancak İşgal Et park kampları dışına nasıl yayılacağını çözemedi. Öte yandan Türkiye'deki hareket bir kamusal alanı işgal etme sembolizminden çoktan çıktı. Gezi'nin polis tarafından kapalı tutulduğu haftalarda düzenlenen protestoların boyutu ve sıklığı bunun kanıtı" ifadelerini kullandı.
Rodrik, bununla birlikte herkesin sorduğu "Şimdi ne olacak?" sorusunun net bir yanıtı olmadığını da belirtti. İstiklal Caddesi'nde kurulan "Yeryüzü İftarı"na da vurgu yapan Rodrik, yazısını "Belki de geleceklerini hep birlikte akşam yemeğinde konuşacaklar" sözleriyle noktaladı.