Güncelleme Tarihi:
Taksim’den geçerken polisin attığı gaz kapsülüyle sol ayağından yaralanan Aydoğan’ın açtığı 101 bin liralık tazminat davasına idarenin verdiği yanıt şaşırttı. 2007’de koyun otlatırken arazide bulduğu roketatar mermisine taşla vurup patlatınca feci şekilde can veren çobanın davasının ‘kusurlu sorumsuzluk’tan reddini emsal gösteren İçişleri Bakanlığı, davanın reddini istedi. Yanıtta “Davacı(nın) aktif olarak eylemcilerin arasında yer alıp güvenlik güçlerine direniş göstermediği kabul edilse dahi her makul insanın alacağı tedbirleri almadan olayların merkezine doğru gittiği açıktır. Zararlı olay idarenin eyleminden değil, zarar görenin kendi kusurundan meydana gelmiştir.” denildi.
MAKUL DAVRANMADI, TEDBİR ALMADI
Aydın Aydoğan 11 Haziran 2013 akşamı Gezi parkı protestolarında polisin attığı gaz kapsülüyle sol ayağından yaralandı. Aydoğan İstanbul 3. İdare Mahkemesi’nde İçişleri Bakanlığı aleyhine bin lirası maddi, 100 bini manevi, toplam 101 bin liralık tazminat davası açtı. Mahkeme Bakanlığın savunmasının gelmesinin ardından duruşma günü verdi. Bakanlığın yanıtında özetle şöyle denildi:
“İdaremizin olay günü yasaların kendisine yüklediği görevleri yerine getirmekten öte bir eylemi olmamıştır. İdare ancak meydana gelmesinde hizmet kusurunun bulunması halinde sorumlu olacaktır. Tazmin sorumluluğunun doğması, zararın, idarenin ağır hizmet kusuru sonucu meydana gelmiş olması koşuluna bağlıdır. Davacı aktif olarak eylemcilerin arasında yer alıp güvenlik güçlerine direniş göstermediği kabul edilse dahi her makul insanın alacağı tedbirleri almadan, olayların merkezine doğru gittiği açıktır. Zararlı olay idarenin eyleminden değil, zarar görenin kendi kusurundan meydana gelmiştir. Dolayısıyla kusurlu davranışı idarenin eylemi ile zarar arasındaki illiyet bağını kesmiştir. Danıştay 10. Dairesinin de bu yönde kararları mevcuttur.
DAĞDA ÖLEN ÇOBAN ÖRNEĞİ
Danıştay 10. Dairesi’nin 2007 tarihli kararında ‘...koyun otlatmakta iken arazide bulduğu roketatar mühimmatını taşla vurmak suretiyle patlatması sonucunda, davacıların murisi olan ... yaşındakinin olayda, insanların sürekli kullanımında ve yerleşim yerlerine yakın bulunan bir alanda roketatar mühimmatının bulunmasında davalı idarenin güvenlik hizmetinin yeterince iyi yürütülmemesi nedeniyle hizmet kusuru bulunmaktadır; ancak meydana gelen zararın, zarar görenin kişisel kusurundan kaynaklanması nedeniyle, idarenin kusuru ile zarar arasındaki illiyet bağını kesmektedir, bu durumda idarenin tazmin sorumluluğundan da söz edilemeyecektir..’ denilmektedir.
YETKİYE DAYALI YARALAMA HUKUKA AYKIRI DEĞİL!
Davacının neyle yaralandığı ve sorumluları da henüz belirlenmemiştir. Davacının yaralanma sebebi ve sorumlusu yapılacak bir adli tahkikat ile tespit edildikten sonra, eğer davacının yaralanması gerçekten gaz fişeği ile oluştu ise idaremizin olayda belirlenecek kusuruna göre tazminata hükmedilip hükmedilmeyeceği ortaya çıkacaktır. Borçlar Kanunu 63. maddeye göre kanunun verdiği yetkiye dayanan ve bu yetkinin sınırları içinde kalan bir fiil, zarara yol açsa bile hukuka aykırı sayılmaz. Davacının yaralanma nedeniyle meydana gelen zararın, kolluk güçleri tarafından atılan biber gazı kapsülünün atılması sonucu oluştuğuna ilişkin bir delilin bulunmadığı, davacının sağlık raporu dışında her hangi bir somut bilgi ve belge sunmadığı anlaşılmaktadır. Hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesi...”