Geyşadan yazarına bekaret itirazı

Güncelleme Tarihi:

Geyşadan yazarına bekaret itirazı
Oluşturulma Tarihi: Nisan 26, 2000 00:00

Haberin Devamı

Bir geyşanın anılarına geyşadan tepki geldi

Yayımlandığı bütün dillerde best seller olan Bir Geyşanın Anıları, yazarı ile kitaba konu olan geyşayı karşı karşıya getirdi. Efsane geyşa Mineko Iwasaki, yazar Arthur Golden'i doğruları yazmadığı gerekçesiyle suçluyor. Minekonun en büyük itirazı ise bekaret bedelinin 850 bin dolar olarak söylenmesi.

AMERİKALI yazar Arthur Golden'ın bir geyşanın hikayesinin anlattığı Bir Geyşanın Anıları, yayımlandığı 1997 yılında bu yana sadece İngiliz dilindeki baskılarında 4 milyon sattı. Geyşaların iç dünyalarını merak edenler ve kitabın methini duyanlar Bir Geyşanın Anıları'nın aylarca best-seller listelerinde bir numara olmasını sağladılar. Margaret Forster'dan Madonna'ya kadar pek çok ünlü, kitaba övgüler yağdırdı. Steven Spielberg ise romanın sinemaya uyarlanmasında adı geçen isim oldu.

Bir Geyşanın Anıları, 1920'li yıllarda fakir bir ortamda doğan Sayuri adlı bir kadının, zamanının en önemli geyşası olmasına kadar başından geçen olayları konu alıyor.

Herşey çok iyi gidiyordu. Ta ki, Kyoto geyşalarının en ünlüsü Mineko Iwasaki kitabın bütünüyle yanlışlarla ve iftiralarla dolu olduğunu söyleyene kadar.

Mineko Iwasaki'nin emekli olalı 20 yıl kadar oluyor. Ama günümüzde bile Gion'da- Kyoto'nun en ünlü geyşa bölgesi- Bayan Iwasaki hálá hatırlanıyor. Kariyerinin doruk noktasında olduğu 60'lı ve 70'li yıllarda insanlar onun için yüz yılda bir gelen bir geyşa olarak söz ediyorlardı. Önemli yabancı şahıslar (örneğin İngiliz kraliyet ailesinden Kraliçe, Prens Philip, Prens Charles için de o çağrılmıştı) geldiğinde dans etmesi, içkilerini koyması ve geyşaların özel olarak eğitildikleri akıl dolu sohbetler etmesi için Mineko çağrılırdı. İşte Mineko Iwasaki, kendi ülkesinde ve yurtdışında böyle biliniyordu.

Bir Geyşanın Anıları kitabını okuyanlar, Mineko Iwasaki'yi yazarın anlattıkları ile tanıyorlar. Yazar, kitapta geyşa dünyası hakkındaki yanlışları düzelten kişi olan Mineko Iwasaki'ye her şey için teşekkür ediyor. Kyoto'da oturup, konuştukları ve Golden'ın Massachusetts'deki evinde televizyonda tenis izledikleri mutlu zamanlardan söz ediyor. Onun iyi bir dost olduğunu ve öyle kalacağını da yazıyor.

Ancak bu dostluk geçen yıl kitabın Japonya'ya çevrilmesiyle bozuldu. Kitabı okuyan Iwasaki, milyonlar satan bu kitabın gerçekleri yansıtmadığını ve Arthur Golden'la hiçbir dostluğu kalmadığını açıkladı ve ‘‘İnsanlar bunun benim hikayem olduğunu sanıyorlar. Bütün bunları benim yaptığımı düşünüyorlar. Gion'a gittiğimde oradakilerin beni görünce rahatsız olduklarını hissediyorum. Genç maiko (çırak geyşalar) bile böyle şeyleri yazmasına nasıl izin verdi diye kendi kendilerine soruyarlar. O'nun ve kitabının bana ihanet ettiğini düşünüyorum.’’

BEKARETİMİ SATMADIM

Bayan Iwasaki'nin eleştirilerinin asıl nedeni 'mizuage' olarak bilinen ve kitapta da önemli bir yeri olan gelenek yatıyor. Mizuage, çırağın bekaretinin en yüksek ücreti ödeyen kişiye açık arttırmayla verilmesi olarak biliniyor. Romanda, Sayuri'nin bekareti rekor fiyata satılıyor. Romanda hayali karakter Sayuri'den söz edilse bile, Golden açıkça bu detayı doğrudan Mineko'nun tecrübelerinden aldığını söylüyor. Golden, geçtiğimiz yıl katıldığı bir radyo programında, onun bekaretini 850 bin dolara sattığını açıklamıştı.

Bir dostunun cinsel yaşamının tarihini milyonlarca radyo dinleyicisinin önünde açıklamasının, gururlu ve saygı duyulan biri olan Bayan Iwasaki'yi derinden yaraladı bir gerçek. Üstelik Bayan Iwasaki, böyle bir şeyin asla olmadığını belirtiyor ve ‘‘Ona kendimi hiçbir şekilde parayla satmayacağımı söylemiştim. ’’ diye ekliyor.

Golden ise, ‘‘Onun bu kadar üzüleceğini bilseydim, asla böyle bir şey demezdim’’ diyor. Ama söylediklerinin doğru olduğunu ve tüm konuşulanların kendinde kayıtlı olduğunu belirtiyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!