Güncelleme Tarihi:
“Gestapo’yu kurdular, istihbarat örgütüydü, yasaldı ama devlete istihbarat yapmıyordu, istihbaratı partiye veriyordu. Aynı olay Türkiye’de yaşanıyor” diyen Kılıçdaroğlu, partisinin dünkü grup toplantısında özetle şunları söyledi:
İSTİHBARAT DEVLETİNE DÖNÜŞÜYOR
Baskıya doğru gidiyoruz. Şimdi parlamentoda yeni bir yasa görüşülüyor. Milli İstihbarat Teşkilatı’nın Yasası. Türkiye süratle bir istihbarat devletine dönüşüyor. Bir gazetede CHP milletvekilleriyle ilgili olarak MİT’in tuttuğu fişlemeler yayınlandı. Sorduk, ‘Niye fişleme yapıyorsunuz?’ diye. Üstelik daha bu yasa çıkmamış. Şimdi yasa çıkacak fişlemeler meşru hale gelecek. Devlet istihbaratla yönetilmez. Devlet bilgiyle yönetilir, ahlakla yönetilir, hukukun üstünlüğü ile yönetilir, liyakatle yönetilir, devlet böyle yönetilir, devleti istihbarat devletine dönüştürürseniz baskıcı bir yönetimi hazırlamış olursunuz.
BUNLARIN BİR ‘KUZU’SU VAR
(AK Parti Milletvekilli Burhan Kuzu’yu kast ederek) Bunların arasında bir Kuzu var. Sözde Anayasa profesörü. Onu da nasıl almış, bakmak lazım. Twitter’ın kapatılması için Anayasa Mahkemesi’ne başvuruyor. Bunu da Twitter’dan duyuruyor. Kafaya bakın, zekaya bakın. (Hükümetin Twitter’a yönelik “Vergi kaçırıyor” eleştirilerine) Neymiş, vergi kaçakçısıymış. Gönderirsin müfettişleri raporunu yazarlar. Sen vergi kaçakçısını öğrenmek istiyorsan koluna 700 bin liralık saat takana dama bakacaksın.
HİTLER VE MUSSOLİNİ SEÇİMLE GELDİ
Son 10 yıllık sürece bakalım. Demokrasimizin ayaklarımızın altından kaydığını görüyoruz. Her gün bunu yaşıyoruz. Baskının arttığını, gücün herşeye egemen olmak istediğini görüyoruz. Farklı bir rejimin içine Türkiye ağır adımlarla sürükleniyor. Sandık önemlidir. Ama sandık tek başına demokrasi değildir. Karşıdaki insana saygı göstermez, onun hukukunu korumaz, onun hukukuna saygı göstermezseniz, siz hukuk devletinden uzaklaşırsınız. Hitler örneği vardır, seçimle geldi. Mussolini örneği vardır, seçimle geldi.
ERDOĞAN’A ‘İPSALA’ TAVSİYESİ
Anayasa ve kanunları bir tarafa atıp ‘Ben kazandım, oyumu da aldım, istediğim gibi yönetirim’ diyemezsin. Çünkü hukuk devleti buna engel. Türkiye’de hak ve özgürlükler baskı altında mı? Evet. Medya istediğini yazabiliyor mu? Hayır. Havuz medyası oluşturuldu mu? Evet. Bütün yetkilerin dar bir grubun elinde olduğu doğru mu? Evet. Totaliter devlet inşası ağır ağır gidiyor. Başbakanlık koltuğunda oturan zatın, hukuk devleti nedir, ben ona kitapları söylemeyeceğim, İpsala Kaymakamlığı internet sitesine girsin, hukuk devleti nedir, bir oradan okusun bakalım, okusun, öğrensin.
MÜCADELEDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ
Daha önce söylemiştim, Türkiye’deki 3 büyük devrimin altında CHP’nin imzası vardır diye. 4’üncü büyük devrimi yapmak zorundayız. Özgürlük ve demokrasi devrimi. Baskılar gelecektir, baskılardan yılmayacağız, özel medyalarını oluşturuyorlar, onlardan da yılmayacağız. Bize tek bir görev düşüyor. Çalışmak. Adım adım çalışmak. Çalışırsak her şey olur. Mücadeleden vazgeçmeyeceğiz.”