Güncelleme Tarihi:
SELİMPAŞA’daki yazlığından 8 Eylül sabahı, kızları Azra (6) ve Dila’yla (1.5), eşinin ailesine giden Aslı Manav, başına geleceklerden habersizdi. Cipine bindikten 30 saniye sonra dev dalgalarla sürüklenmeye başladı. İki çocuğuyla denizin ortasında kalan Aslı Manav, bir süre eşi Muharrem Manav’la konuştu. Aslı Manav, cipin camını açtı, sağında Dila, solunda Azra vardı. Önce Dila, ardından ayağından tuttuğu Azra sele kapılınca kendisini sulara bıraktı. “Ölüyoruz, denizden birilerini gönderin” sözleriyle telefon kesildiğinde Muharrem Manav ne yapacağını şaşırdı. Bir tekneyle eşi ve çocuklarına ulaşılması için herkesi aradı ama çabaları sonuç vermedi.
Her yağmurda acılar tazeleniyor
Aslı Manav bulunduğunda sel, üzerindeki giysileri bile almıştı. Kurtarma teknesine “Kızımı kurtarın” diyerek binmek istemedi. Karaya çıkar çıkmaz hastaneye sevk edildi. Azra’yı 1 mil açıkta donmak üzereyken buldular. Kurtarmaya
gelenlerden biri “Elimi tut” dedi. Azra’nın yanıtı “Annemi ve kardeşimi de kurtarın” oldu. Azra’yı helikopterle hastaneye götürdüler. Aile her yağmurda yaşadıklarını hatırlıyor. Cipten sadece pembe bebek çantası çıktı. Dila’nın cesedine ise 8-9 gün sonra Karacabey’de ulaşıldı. Kolundaki nazar boncuklu bileziği şimdi annesinin koynunda duruyor. Dila’nın tek ayağındaki çorap ve ayakkabı da babasında. Arada çıkarıp, öpüp kokluyor.
Web sitesi tamam, sıra yetimhanede
MUHARREM Manav, internette açtıkları site aracılığıyla toplanan bağışlarla Dila’nın adına yetimhane yaptırmayı planlıyor. Ailenin tek isteği, başbakan Tayyip Erdoğan’ın, ilgili kurumlara soruşturma açtırıp, facianın sorumlularını görevden alması. Muharrem Manav, Başbakan Erdoğan’ın “Dere yatağı intikamını alır” sözlerini hatırlatarak “Dere yatağı Dila’dan, benden mi intikam alıyor?” diyor.