Güncelleme Tarihi:
Erdoğan, A Haber-ATV ortak yayınında özetle şunları söyledi:
KABİLE DEVLETİ DEĞİLİZ
(ABD’deki Ermeni tasarısı) Sayın Trump’a, Washington ziyaretimizde Türkiye-ABD ilişkilerinin, ABD’nin kendi iç siyasi dinamikleri için harcanamayacak ölçüde değerli olduğunu söyledim. Bu çerçevede ABD Kongresi’ni ilişkilerimizin özüyle ilgili olmayan meseleleri iç siyaset malzemesi yapmaya son vermeye, müttefiklik ilişkilerimize yakışır şekilde hareket etmeye davet ediyoruz. Yönetimden beklentimiz ise ilişkilerimize daha fazla zarar verecek adımların önlenmesi için gerekli tedbirlerin bir an önce alınmasıdır.
“(Kürecik ve İncirlik kapatılır mı) Bunların hepsi bizim tasarrufumuzda olan kararlardır. Böyle bir kararı vermemiz gerektiği anda bu kararı alma yetkisi bize aittir. Yeri geldiği zaman otururuz bütün heyetlerimizle beraber kapatılması gerekiyorsa İncirlik’i de Kürecik’i de kapatırız. Bütün mesele eğer karşımıza yaptırımlar gibi tedbirlerin hayata geçirilmesi durumunda biz de bunlara mütekabiliyet çerçevesinde gereken cevabı veririz. ABD’nin ilişkilerimizde tamiri mümkün olmayan adımlar atmaması her iki taraf için de çok önemlidir. Şunu her zaman söylüyorum Türkiye bir kabile devleti değildir.
Kaldı ki biz sizinle stratejik ortağız biz seninle NATO’da beraberiz. NATO’da beraber olduğumuza göre yok model yok stratejik ortak, yapılanlar ne. Bu stratejik ortaklığa yakışıyor mu nasıl böyle bir şey yapabilirsiniz? Bunları oturup düşünmesi lazım. Bunlar farklı hareket etmeye devam ederlerse bizim de buna karşı vereceğimiz cevaplarımız var.
KARARIN KIYMETİ HARBİYESİ YOK
Burada hiçbir belge ortaya koyamayanların söyleyecek sözü yoktur. Biz belgeyle konuşuyoruz. Çıkıp karar almışlar, alsanız ne yazar. Aldığınız kararların kıymeti harbiyesi yok. Sizin bu kararlarınız tamamen siyasidir, kararların hukuka uygun hiçbir yanı yok. Hukuka uygun olmayan yanı olmadığına göre bunları bizim kabul etmemiz mümkün değil. Sizin kabul etmeniz bizim de sizin karşınıza çok daha farklı bazı parlamento kararlarıyla çıkmamızı getirir. Niye olmasın. Bunlar bu tür şeyleri yapar da biz de elimiz boş duracak değiliz.
PETROL GELİRİ GÜVENLİ BÖLGEYE
(Suriye meselesi) Maalesef ne Amerika ne de Rusya buradaki terör örgütü PYD/YPG’yi buralardan çıkartamadılar, bize verdikleri söz öyleydi. Şu anda bunlar orada çok daha tehlikelisi Deyrizor’da petrol kuyuları var ama bu Deyrizor’un petrol kuyularının PYD/YPG terör örgütleri buranın petrolünü alıp çok ilginç bir şey söyleyeceğim rejime sattılar bunların petrolünün kalitesi de yok. Çok daha ilginç Kamışlı’da da petrol var oranın petrolünü Rusya ile rejim, Deyrizor’u Amerika ile PYD/YPG onlar beraber şu anda. Türkiye olarak bizim derdimiz petrol falan değil, derdimiz burada yaşayan insanların huzurunu nasıl sağlayacağız. Ben teklifte bulundum. Dedim ki gelin Deyrizor ve Kamışlı’dan çıkan petrolün satışını yapalım biz buradan bir şey yapalım. Hep güvenli bölge diyorsunuz buyurun güvenli bölgeyi buradan elde edeceğimiz gelirle güvenli bölgeyi inşa edelim. Biz bunun müteahhitliğini yaparız.
MERKEL İLE GÖRÜŞECEĞİM
(FETÖ ile mücadele) Yurtdışında kaçtıkları yerler başta ABD olmak üzere Almanya, Fransa, Belçika bu ülkelerde bunlara barınma imkanı verdiler, veriyorlar. Yunanistan... Bunlara bir de iltica hakkını vermeye başladılar. Eğer siz bu adamları bize teslim ederseniz karşılığını görürsünüz, etmezseniz karşılığını göremezsiniz. Yarın saat 16.00 gibi Şansölye Merkel ile bir telefon görüşmem olacak. Bu konuları tekrar kendileriyle görüşeceğiz. Görüşmede ağırlık noktası Libya ile ilgili Berlin zirvesi oluşturacak diye düşünüyorum ama ben bu konuyu da gündeme getireceğim.
ADLİ KONTROLE TAHAMMÜL EDEMİYORUM
(Kadın cinayetleri) Yargı olayın sonucuna bakıyor, önleyici politikalar üzerinde hassasiyetle durulması gerekiyor.
Bir kadın şiddete uğruyor, bir karar veriliyor, sürekli gelecek adli kontrol ile serbest bırakılacak. Böyle bir şeye ben tahammül edemiyorum. Bunun bedelini ödemesi lazım. Girsin cezasını çeksin. O kadıncağıza tekrar aynı şeyi yapmayacağının garantisi var mı? Son günlerde birçok şeyde bunu görüyoruz, bunlar birer felaket. Bu feryadın dinmesi için ne gerekiyorsa Cumhurbaşkanı olarak elimden geleni sonuna kadar yapacağım.
(ABD’li basketbolcu Larkin) Vatandaşlık konusunda biz gereğini yaparız. Böyle başarılı bir basketçiyi milli takımımızda da görmek isteriz.”
SEVR TERSYÜZ EDİLDİ
- “(Libya ile mutabakat) Doğu Akdeniz’i uluslararası hukuku ve Türkiye’nin hukukunu hiçe sayarak paylaşıma gidenler attığımız adımdan rahatsızlık duyuyorlar. Dayatılmaya çalışılan planlar var. Haklı bir adımla biz bunu boşa çıkardık. Daha da ileri gideceğim burada Sevr’in tersyüz edilmesi var böyle bir adım atılmış durumda.”
KANAL İSTANBUL... YAP-İŞLET OLMAZSA MİLLİ BÜTÇEMİZLE YAPARIZ
“Burası çok farklı bir proje. Bu projeyi başlattığımız zaman dünyadaki bütün kanalları incelettik. Boğaz bizim için hukuki haklarımızı bile rahat kullanamadığımız bir hattır. Çevre noktasında sıkıntı yaşayabilir miyiz, yaşadık. Boğaz’ı bundan kurtarmamız lazım. Öyle bir kanal yapalım ki bu kanal, İstanbul’a yeni bir güzellik katsın. Çevreci bir kanal olsun. Bizim kontrolümüz altında olan bir kanal olsun, bizi bağlayıcı bir şey söz konusu olmasın. İstanbulumuza ayrı bir zenginlik katacaktır. Bu birilerini ciddi manada rahatsız ediyor. Bunların bu ülkede dikili ağaçları yok, böyle güzellik olduğunda da dayanamıyorlar. Biz inşallah burayı yapacağız. Yap-işlet-devretle müşteri bulduk bulduk. Aksi takdirde biz burayı milli bütçemizle yapacağız. Nereden baksan en az bir 6-7 yılı bulur.”
ERDOĞAN’DAN YERLİ İLAÇ DESTEĞİ
- CUMHURBAŞKANI Erdoğan, bir araya geldiği Türk Eczacılar Birliği (TEB) Başkanı Erdoğan Çolak’a yerli ilaç çalışmalarına destek olacağını belirterek, “Yerli aşı ve ilaç konusu benim üzerinde hassasiyetle durduğum bir konu. Yerlilik için kararlılığımız sürüyor” dedi. TEB heyeti, hafta sonu gerçekleşen kabulde “Rehber Eczanem Programı” hakkında bilgi verdi. Heyet Erdoğan’a, bu program kapsamında eczacı gelirinin ilaç fiyatlarından bağımsız hale getirilerek hastalara verilen danışmanlık hizmeti çerçevesinde bir “meslek hakkı” ödenmesi talebini iletti.
KÂRLILIK AZALIYOR
TEB heyeti Erdoğan’a ilaçta yerlileşme çalışmaları hakkında da bilgilendirme yaptı. Yerli ilaçla ilgili çalışmalarda Erdoğan’dan destek isteyen TEB heyeti, “Bu konuda kapsamlı çalışmaya sahibiz” mesajı verdi. Yerli ilaç konusunda her türlü desteği vereceğini söyleyen Erdoğan da “Yerli aşı ve ilaç hassasiyetle takip ettiğim ve üzerinde durduğum bir konu. Dışa bağımlılığımızı azaltacak yerli ilaç konusundaki kararlılığımız devam ediyor. Yabancı menşeli ilaçlar yerine yerli ürünler kullanalım istiyoruz” dedi.