Gerekçeli karar yazıldı: FETÖ'ye seyirci kaldılar
Güncelleme Tarihi:
FETÖ’nün ‘mülkiye yapılanması’na ilişkin eski İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve eski İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın’ın da aralarında bulunduğu 8 sanığı çeşitli hapis cezalarına çarptıran İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi gerekçeli kararında, ‘paralel devlet oluşturmaya yönelik yapıyı bilmelerine karşın harekete geçmeyerek örgüte yardımda bulunduklarını’ belirtti. Gerekçeli kararda, 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılan Mutlu için şu değerlendirme yapıldı:
HAREKETE GEÇMEDİ
“Konumu ve yaptığı görev itibarıyla örgütün amacının meşru ve seçilmiş hükümetimiz ve başbakanımızı görevinden düşürmek olduğunu bilmemesinin mümkün olmadığı... Sanığın oğlunun örgüte bağlı okulda eğitim görmüş olması, HTS kayıtlarına yansıyan örgütle ilgili kişilerle irtibatı, aramada elde edilen kitaplar her ne kadar örgüt üyeliği suçuna ilişkin yeterli delil niteliğinde olmasa da sanığın örgüte yakınlığı anlamında kanaat verici bulunmuştur. Sanığın görev yaptığı İstanbul Valiliği sırasında, örgütün illegal tüm eylemlerine ve işlemlerine seyirci kaldığı, örgüt mensuplarının görevden alınması hususunda gerekli duyarlılığı göstermediği, kendisine itimat ederek İstanbul Valiliği görevine kadar getiren ilgili kişi ve kurumları bu konuda zamanında uyarmadığı ve örgütün devlet içerisindeki tehlikeli, hakkı ve hukuku pervasızca çiğneyen ve paralel devlet oluşturmaya yönelik yapısını bilmesine karşın harekete geçmeyerek bilinçli şekilde yardımda bulunduğu kanaatine varılmıştır."
TEDBİR ALMAMIŞ
2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırılan Çapkın’ın da ‘son derece tecrübeli bir emniyet müdürü’ olduğu vurgulanarak, şöyle denildi: "Sanığın görev yaptığı İstanbul Emniyet Müdürlüğü sırasında gerçekleşen örgütün illegal tüm eylemlerine ve işlemlerine seyirci kaldığı, bu eylemleri yapan örgüt mensuplarının görevden alınması, durdurulması hususunda gerekli duyarlılığı göstermediği, kendisine itimat ederek İstanbul Emniyet Müdürlüğü görevine kadar getiren ilgili kişi ve kurumları zamanında uyarmadığı ve örgütün paralel devlet oluşturmaya yönelik yapısını bilmesine karşın harekete geçmeyerek bilinçli şekilde yardımda bulunduğu kanaatine varılmıştır."