Gerekçeli HADEP kararı yayımlandı

Güncelleme Tarihi:

Gerekçeli HADEP kararı yayımlandı
OluÅŸturulma Tarihi: Temmuz 19, 2003 00:00

Anayasa Mahkemesi'nin Halkın Demokrasi Partisi'nin (HADEP) temelli kapatılmasına iliÅŸkin gerekçeli kararı, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı.Yargıtay Cumhuriyet BaÅŸsavcılığı'nın iddianamesi ve esas hakkındaki mütalaası ile partinin savunmalarına yer verilen gerekçeli kararda, Siyasi Partiler Yasası'nın kimi maddelerinin iptali ile HADEP'in seçimlere katılmasının önlenmesi istemlerinin reddine iliÅŸkinara kararlara yer verildi. Kapatmaya iliÅŸkin ana gerekçeler irdelenirken de Anayasa, Siyasi Partiler Yasası ile Avrupa Ä°nsan Hakları SözleÅŸmesi ve Paris Åžartı gibi uluslararası metinler anımsatıldı. Gerekçede, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü ve bu ilkenin vazgeçilmez bir unsuru olan ortak dil, kültür, eÄŸitim ve Atatürk milliyetçiliÄŸi kavramlarının hukuksal ve siyasal olduÄŸu kadar, tarihsel ve sosyal gerçeklere de dayandığı ifade edilerek, şöyle denildi:  ''Türk devletinin vatandaÅŸları arasında özel ve kamusal alanda etnik ya da diÄŸer herhangi bir nedenle siyasal veya hukuksal ayrılık söz konusu deÄŸildir. Nitekim, Türk Milleti içinde yer alan farklı kökenden vatandaÅŸlar arasında Türkiye'nin her yerinde yaÅŸama, eÄŸitim ve medeni haklar yanında seçme ve seçilme hakkından tam olarak yararlanma, istek ve baÅŸarılarına göre her türlü iÅŸte çalışma, Türk dil ve kültüründen faydalanma ve katkıda bulunma gibi konularda tam eÅŸitlik anlayışı içinde hiçbir ayırım gözetilmemektedir. 'Ãœlke ve milletin bölünmez bütünlüğü'yle ilgili bu tarihsel oluÅŸum, tüm anayasalarımızda vazgeçilmez ve ödün verilmez temel kural olarak yer almıştır. Tarihin çok uzun bir geliÅŸme süreci içinde gerçekleÅŸip kaynaÅŸma ve bütünleÅŸmeye dayanan Türk Ulusu gerçeÄŸi ve olgusuna karşı ayrımcılığa, bölücülüğe, terör ve sonuçta yok olmaya yol açacak eylemler kabul göremez.'' ETNÄ°K KÄ°MLİĞİ Ä°NKAR DEĞİLAnayasa ve Siyasi Partiler Yasası'na göre, ülke ve ulus bütünlüğünün, devletin bölünmezliÄŸinin temel ögeleri olduÄŸu ifade edilen gerekçede, bu nedenle her iki yasal düzenleme ile de belirtilendeÄŸerlerin birlikte ve ödünsüz olarak korunmasının amaçlandığı dile getirildi. Gerekçede, ÅŸunlar kaydedildi: ''Anayasamız, Türk devletine vatandaÅŸlık bağı ile baÄŸlı olan herkesi Türk sayan birleÅŸtirici ve bütünleÅŸtirici bir milliyetçilik anlayışına sahiptir. Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü,bu çaÄŸdaÅŸ milliyetçilik anlayışının belirgin niteliklerinden birini oluÅŸturmaktadır. Bu baÄŸlamda, Anayasa'ya göre, Türk devletine vatandaÅŸlık bağı ile baÄŸlı olan herkesin hangi etnik gruptan olursa olsun Türk sayılması, onun etnik kimliÄŸini inkar anlamında deÄŸil, devletine 'Türk Devleti', ulusuna 'Türk Ulusu' ve ülkesine 'Türk Vatanı' denen ve toplum yapısında çeÅŸitli etnik gruplar bulunan ülkedebütün vatandaÅŸlar arasında eÅŸitliÄŸin saÄŸlanması ve çoÄŸunluk içinde bulunan etnik grupların azınlığa düşmesini önleme amacına yöneliktir. Bu nedenle, Anayasamız'a göre siyasal açıdan önemli olan soy deÄŸil; ulusal topluluktan olmaktır. Ulusal birlik, devleti kuran, ulusu oluÅŸturan toplulukların ya da bireylerin etnik kökeni ne olursa olsun, yurttaÅŸlık kurumu içinde ayrımsız birliktelikleriyle gerçekleÅŸir. Devletin ülkesi ve milletiyle bö1ünmezliÄŸi ilkesi azınlık yaratılmamasını, bölgecilik ve ırkçılık yapılmamasını ve eÅŸitlik ilkesinin korunmasını da içerir.'' ''BÃœTÃœNLÜĞE KARÅžI EYLEMLER KABUL EDÄ°LEMEZ''Gerekçede, siyasi partilerin, çalışmalarında devletin ülkesi ve ulusu ile bölünmezliÄŸi temel kuralına uymaları, ülkenin ya da ulusun bir bölümünün bugünkü bütünlüğünü bozarak ayrılması sonucunu doÄŸrudan doÄŸruya veya dolayısıyla doÄŸurabilecek her türlü eylemden kaçınıp çalışmaları, bu bütünlüğü daha da pekiÅŸtirecek biçimde yürütmelerinin anayasal ve yasal zorunluluk olduÄŸu ifade edildi. Gerekçede, ÅŸunlar kaydedildi: ''Demokratik siyasal yaÅŸamın vazgeçilmez ögesi olan siyasal partiler, vatandaÅŸların bir kısmını çoÄŸunluktan çıkarıp azınlık durumuna getirerek ulusu ve ülkeyi bölmeye, etnik köken ayrımını kışkırtarak silahlı ayaklanmaya çağırmaya, ulusun bireylerini, bölge halklarını birbirine düşman edip aralarında husumet yaratmaya yönelik eylemde bulunamazlar. Demokratik hak ve özgürlüklerden yararlanılarak, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne karşı gerçekleÅŸtirilen eylemler kabul edilemez. Bu durumda hak ve özgürlüklerin kötüye kullanılmasına engel olmak, devletin görevi ve varlık nedenidir. Teröre destek verip ondan destek alan bir siyasi partinin Anayasa ve yasaya göre varlığınısürdürmesi düşünülemez. Halkın Demokrasi Partisi'nin Genel BaÅŸkanı Murat Bozlak'ın ve diÄŸer yöneticilerinin, birçok il ve ilçe teÅŸkilat baÅŸkan ve üyelerininparti adına düzenlenen etkinlikler sırasında yaptıkları konuÅŸma ve basın açıklamalarıyla, Kürt halkının Türk halkından farklı bir ulus olduÄŸunu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından Kürt halkına karşı baskı ve zulüm politikası uygulandığını, PKK terör örgütü ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti arasında bir savaşın yaÅŸandığını, bu savaÅŸta Kürt halkının PKK terör örgütünün yanında yer alması gerektiÄŸini söyleyerek, amacı devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak olan PKK terör örgütüne ve onun başı Abdullah Öcalan'a yardım ve destek saÄŸladıkları ve böylece kimi mahkeme kararlarıyla da sabit olan devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmaya yönelik eylem ve davranışlarda bulundukları, ayrıca, 23.6.1996 günü Ankara Atatürk Spor Salonu'nda yapılan Halkın Demokrasi Partisi'nin 2.OlaÄŸan Kongresi'nde meydana gelen olaylar ile genel merkez ve teÅŸkilatbinalarında yapılan aramalarda elde edilen eÅŸya ve dokümanın da bu durumu doÄŸruladığı anlaşılmıştır.'' ''PKK Ä°LE BAÄžLANTI VAR''Gerekçede, Halkın Demokrasi Partisi'ne mensup kiÅŸilerin ve parti teÅŸkilatının gerçekleÅŸtirdikleri eylemler ile elde edilen delillerin, PKK ile parti arasındaki baÄŸlantıyı açıkça ortaya koyduÄŸuifade edilerek, ÅŸunlar kaydedildi: ''PKK lideri Abdullah Öcalan'a yönelik bombalı suikast giriÅŸimini, yakalanması için Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından yürütülen çalışmaları, yakalanmasını protesto amacıyla PKK istem ve talimatlarıyla gösteriler, bildiriler, açlık grevleri ve çeÅŸitli etkinliklerin düzenlenmesi, 'özgürlük', 'kardeÅŸlik' ve 'barış' kavramları kullanılarak ülkenin belirli kesiminde yaÅŸayan veya belirli bir etnik kökenden geldiÄŸini iddia eden vatandaÅŸlar üzerinde farklı bir ulus bilincinin uyandırılmaya  çalışılması, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin PKK'ya yönelik olarak sürdürdüğü mücadelenin 'kirli savaÅŸ' olarak nitelendirilmesi ve bu savaÅŸta PKK yanında yer alarak kimi eylem ve davranışlar içerisinde bulunulması, parti içi eÄŸitim adı altında PKK eylemleri için önce parti daha sonraki aÅŸamada da PKK'ya eleman temin edilmesi amacıyla kimi gençlerin PKK ideolojisi doÄŸrultusunda eÄŸitildikten sonra örgütün daÄŸlardaki kamplarına silahlı militan olarak yetiÅŸtirilmek üzere gönderilmesi, partinin genel merkez, il ve ilçe teÅŸkilatında çok sayıda, hakkında çeÅŸitli yargı mercilerince toplatma ve yasaklama kararı verilen PKK propagandasına yönelik eÅŸya, kitap, pankart ve doküman ile PKK mensuplarının resimlerinin bulundurulması ve propaganda amacıyla örgütün yayın organı olan MED TV'nin gelenlere izlettirilmesi, 2. OlaÄŸan Kongresi'nde yapılan konuÅŸma ve eylemler gibi birçok eylem ve bunlara iliÅŸkin yargı kararları, Halkın Demokrasi Partisi ile PKK baÄŸlantı ve dayanışma içinde olduÄŸunu göstermektedir.'' Gerekçede, HADEP'in, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmaya ve PKK'ya yardım ve destek saÄŸlamaya yönelik eylemlerin iÅŸlendiÄŸi odak haline geldiÄŸinin sabit olduÄŸu belirtilerek, Anayasa'nın 68. ve 69. maddeleriyle, 2820 sayılı Siyasi Partiler Yasası'nın 101. maddesinin (b) bendine göre temelli kapatılması gerektiÄŸi sonucuna varıldığı kaydedildi. 5 YIL YASAKOybirliÄŸiyle verilen karara göre, beyan ve eylemleriyle partinin kapatılmasına neden olan Murat Bozlak, Hikmet Fidan, Kemal Bülbül, Kemal Okutan, Kudret Gözütok, EÅŸref Odabaşı, Recep DoÄŸaner, Mehmet Satan, Hamit Geylani, Mehmet Selim OkçuoÄŸlu, Hayri AteÅŸ, Hasan DoÄŸan, Mehmet YücedaÄŸ, Arif Atalay, Hüseyin Duran, Ä°smail Minkara, Hamza Abay, Yılmaz Açıkyüz, Muharrem Bilbil (Bülbül), Serhat Ä°nan (Ä°man), Güven Özata, Bedir Çetin, Hacı Pamuk, Ä°smail Turap, Abuzer Arslan, Rıza Kılınç, Şükrü KaradaÄŸ, Ramazan Sertkaya, Mehmet Mansur ReÅŸitoÄŸlu,Hediyetullah Ãœlgen, Mehmet Emin Bayar, Suzan ErdoÄŸan, Halime KöklütaÅŸ,Mehmet Yardımcıel, Åžemistan AÄŸbaba, Zeki Kılıçgedik, Sakine BerktaÅŸ, Hasan Yıldırım, Beser Kaplan, Hıdır BerktaÅŸ, Sabri Sel, Ferhat Avcı, YaÅŸar Uçar, Ali Gelgeç, Veysel Turhan ve Abuzer YavaÅŸ, bugünden itibaren 5 yıl süre ile bir baÅŸka partinin kurucusu, üyesi, yöneticisive denetçisi olamayacaklar. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!