Oluşturulma Tarihi: Şubat 18, 2005 00:00
SON zamanlarda konut sektöründeki patlama dikkatleri çekmekte. Bakıyorsunuz Ataşehir’de, Halkalı’da, Kozyatağı’nda, Ömerli’de, İkitelli’de kısacası İstanbul çevresinde onlarca proje mevcut ve bu projelerde binlerce konut yapılmakta. En son gezdiğim Soyak Olimpiyakent’te örneğin satış ofisi görevlileri 3.100 tane konutun yarısını sattıklarını gururla anlatıyorlar. Fakat burada yetkililer tarafından gözardı edilen bir durum var. Senelerdir memleketimizde enerji açığından bahsedilmekte. Yok yurtdışından alınan doğalgazın fiyatının pahalılığı, yok sokağa atılan enerjinin çokluğu... Durum böyle iken Soyak Olimpiyakent gibi büyük projelerde merkezi ısıtma sistemleri kullanılacağına kombili ısıtma sistemleri tercih ediliyor. Kimse kombili sistemin kullanılmayan odaların radyatörlerinin kapatıldığından dolayı daha tasarruflu olduğu bahanesi arkasına sığınmasın, çünkü günümüzde artık kalorimetreler ile merkezi sistemlerde de yeterince tasarruf sağlanıyor. Almanya’da 40-50 senedir kalorimetreler ile yakıt hesabı yapılıyor.Avrupa, Amerika hatta Rusya’da bile uzmanlar köyleri, kasabaları hatta şehirleri merkezi sistemle ısıtmaya çalışırken, biz burada dipdibe yapılmış olan bir sitenin ısıtmasını ferdi sistem olan kombi ile yapıyoruz. Şunu belirtmek gerekiyor eğer bu 3.100 konut tek bir merkezden ısıtılmış olsaydı, hem şahısların doğalgaz masrafları çok daha az olacak hem de kombili sisteme göre çok daha az enerji kullanılacaktı.Yurdışından alınan doğalgaza olan bağımlılığımız bilinirken ve bunun rizikolarından bahsedilirken bu derece duyarsız davranıp milyonlarca
dolar milli servetin bu şekilde çöpe atılmasına, yetkililerin göz yummasına akıl erdiremiyorum. Ama herhalde belediyeler ve onlara bağlı kurumlar 3.100 abone ile beraber onların kullandığı doğalgazdan alacakları yüzde bilmem kaç verginin kazancından, memleketimizin ettiği zararın farkında değiller. Yetkililerden rica ediyorum bu denli bir israfa lütfen göz yummasınlar. Sadece bir kanun çıkararak bu gidişe dur diyebilirler ve memleketimizin milli servetine katma değer katabilirler. Cahit Yalçın BARANPetrol zammı %20 su zammı ise %60SU üreticisi firmaların, ürünlerine son 11 ay’da yaptıkları fiyat artışları %60’ı buldu.Pınar Su, 16 lt’lik ürününe yaptığı 500.000 TL’lik artışla fiyatını 3.250.000 TL’ye çıkardı. 2004 Martı’nda aynı ürünün fiyatı 2.000.000 TL idi. Firma yetkilileri, yaptıkları bu fiyat artışlarını, petrolde yapılan fiyat artışlarına bağlıyorlar! Ancak, aynı dönemde petrol ürünlerine yapılan fiyat artışları %20 civarındadır. Su kaynakları açısından dünyanın en zengin ülkelerinden birisi olduğumuz ve yıllık enflasyonun %10’lara düşürülme başarısının yakalandığı ortamda, su ürünlerine yapılan bu ultra zam miktarını anlamak mümkün değildir. Fiyatlar, yıllık enflasyonla orantılı olarak makul bir seviyeye çekilmeli ve enflasyonla mücadelede, özel sektörün de, hükümetle aynı kararlılıkla mücadele ettiği vatandaşa gösterilmelidir.Zekeriya TORUMTAY-İZMİRSivas’ta başhekim arpalığıERZURUM’dan yazan Dr. Zafer Kurnuç’un ilettikleri konu ile ilgili paylaşmak istediğim bilgiler var. Doktor arkadaşımız 13 başhekim ve muavini ile 13 müdür ve muavini sayısı ile Erzurum Numune Hastanesi’nin yönetici kadrosu bakımından Guinness Rekorlar Kitabı’na girebileceğini söylüyor. Ancak Sivas Sultan 1. İzzettin Keykavus Devlet Hastanesi bu konuda birinciliği kimseye bırakmayacaktır. Doktor beyin belirttiği ve kendisi ile hemfikir olduğum nedenlerden dolayı Sivas Devlet Hastanesi tam olarak 41 yönetici ile idare edilmektedir. 19 başhekim ve muavini ile 22 müdür ve muavini hastaneyi yönetmektedir. Bu sayılar sağlık kurumlarının hizmet veren kurumlardan çok arpalık haline geldiğinin göstergesidir. 750 hatta 1000 yataklı üniversite hastaneleri bile 5-6 idareci kadrosuyla yönetilmekte iken devlet hastanelerindeki bu yönetici bolluğu ve adil olmayan döner sermaye dağıtımı hakkında Sağlık Bakanlığı ne gibi önlemler almayı düşünmektedir? M.S.Ö.Yurttaşlar yasasıTÜRK Medeni Kanunu’nun (Yurttaşlar Yasası) 17.2.1926’de kabul edildi. Toplumumuz kadınları teokratik bir kültür ortamından, laik kamusal yaşama Cumhuriyetin bu laik hukuk devrimi ile çıkabildi, birey ve yurttaş sayılabildi. Onlar, şimdi bu bilinçle Mustafa Kemal ve devrimci kadrolarını özellikle de dönemin Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt’u minnet ve saygı ile anıyor, günümüzdeki gerici siyasal rüzgarların etkisine kapılarak o görkemli devrimin laik devrim felsefesini yadsıyıp, ‘M.Esat Bozkurt dönemi bitmiştir’ diyenleri ve bu yaklaşımı alkışlayanları kınıyorlar.Prof. Necla Arat-Kadın Araştırmaları Derneği BaşkanıGÜNÜN UYARISIÇevre ve Orman Bakanlığı’nın ‘Isınmadan Kaynaklanan Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği’ 1 Nisan’da yürürlüğe giriyor. Türkiye önemli ölçüde ithal doğalgaz ve ithal kömüre bağımlı durumda. Bu düzenleme ile bağımlılık daha da artacak. Sektörde birçok firmanın kapanmasına neden olacak. İran doğalgazı sık sık kesiliyor. Rusya da vanayı kaparsa Türkiye 1970’lerdeki gibi enerji krizine girecek. Bu tehlikeyi gören yok!’(Madenciler Konseyi Başkan Yardımcısı ve Genç Maden İşletmecileri Derneği Başkanı Cemil Ökten)Bir ihale öyküsü MERSİN Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan 2002 yılında yağmur sularının rehabilitasyonu için bir ihale açıyor. Bu ihaleyi de ne tesadüf ki, belediyenin bütün işlerini alan MNS şirketi alıyor. Bu arada 2002’deki ihaleye istinaden kaldırım ve yol çalışmasını da bu firmaya veriyor. Halbuki yeni bir ihale açması gerekiyor.Ben de bu çelişki ve yasanın çiğnenmesini, yerel Mersin gazetesindeki köşemde makale konusu yaptım. Bilgi Edinme Yasası’na göre de, belediyeye dilekçe yazarak bu çelişkili durumu sordum. Başkan Özcan, bana gönderdiği cevap yazısında kaldırım ve yol çalışması için yeni bir ihale açmadığını, 2002 yılındaki ihale kapsamında bu işi yaptığını kabul ediyor. Bundan sonraki gelişme ise beni hayrete düşürecek nitelikte... Bilgi Edinme Yasası’na göre, bilgi istedim diye Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan hakkımda savcılığa suç duyurusunda bulundu. Yasaya göre, belediyeden bana gelen bilgi ve belgeleri ticari amaçla kullandığım ve yayınladığım iddiası ile hakkımda savcılığa yapılan suç duyurusu nedeniyle ifade verdim. Yargı süreci devam ediyor. Fakat burada üzerinde durmak istediğim, ben Mersin’de yaşayan bir birey olarak yerel yönetimlerin hizmetini yakından takip etmek zorundayım. Cumhuriyet tarihimizin en önemli yasalarından biri olan Bilgi Edinme Yasası kapsamında da bunu yapıyorum. Elde ettiğim bilgileri kitap haline getirip ticari amaçla kullanmıyorum. Kamuoyunu aydınlatma adına köşemde makale konusu yapıyorum. Bunun yanında Başbakanlık Bilgi Edinme Kurulu, daha önce yapmış olduğum başvuruya istinaden, ‘bu tür ihale bilgilerini aslında belediyelerinin internet sitelerinde yayınlamak zorunda olduklarını ve Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin internet sitesinde ihaleler dahil bütün bilgilerin yer alması gerektiği’ konusunda bir karar verdi. Ve bu kararı da belediye ile birlikte bana da gönderdi. Eğer Başkan Özcan, belediye ile ilgili bilgileri internette yayınlasaydı, zaten benim yasa kapsamında belediyeye başvurma gereğim olmayacaktı. ‘Şeffaf belediyecilik yaptığına’ her fırsatta gönderme yapan Başkan Özcan’ın bu yaklaşımını da anlamakta güçlük çekiyorum. Bunun yorumunu da kamuoyuna bırakıyorum.Abdullah AYAN-MERSİNAOÇ’ye bir talan dahaATATÜRK Orman Çiftliği’nde bir talan daha... Talan bu sefer bir eğitim kuruluşu tarafından yapılıyor. AOÇ arazisi üzerindeki Hacı Demirel’in Yükşeliş Koleji’ni satın alan ve bu binayı TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi’ne dönüştüren Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Orman Fidanlık Müdürlüğü’nce kullanılan AOÇ arazisi yurt sahası olarak tahsis edilmiştir. TOBB bu araziye ‘yurt sahasıdır’ levhasını dikmiştir. AOÇ arazisinin, bu üniversitenin olası kampus ihtiyacının karşılanması için daha da küçüleceğini tahmin etmek hiç de zor değildir. Mehmet TANDOĞAN‘Yamula Vadisi’‘KURTLAR Vadisi’ değil, Yamula Vadisi’ başlığıyla ‘Kayserimaç’ gazetesinde yer alan ve Kayseri’nin büyük en yatırımı (180 milyon dolar) sayılan Yamula Barajı inşaatı ve Kayseri Elektrik Üretim A.Ş. ile ilgili taşeron firmanın sahiplerinden Mehmet Akkoyunlu’nun ortaya attığı iddialar konusunda Bekir Yıldız (Kocasinan Belediye Başkanı) ve Taner Yıldız (AKP Kayseri Milletvekili) ne diyorlar acaba?M.Ö.-KAYSERİBiliyor musunuzTürkiye’de erkeklerin %60’ının, kadınların ise %20’sinin sigara içtiğini, her yıl 110 bin kişinin sigaradan öldüğünü, sigaranın ise ülke ekonomisine verdiği zararın boyutlarının 3 milyar dolar olduğunu...MESAJ PANOSUKABATAŞ- Eminönü yeni tramvay hattının Eminönü’nden aktarmalı olması hattı kullanımaz hale getiriyor. Kabataş’ta inip tramvayı kaçırırsanız 15 dakika, Eminönü’nde inip kaçırırsanız 6 dakika bekliyorsunuz ve işinize 30 dakika geç gidiyorsunuz. İndi-bindi eziyeti de cabası... Nuriye AKEVALAADDİN ve Mahmure Özçelik’in retrospektiv sergisi 19 Şubat-10 Mart tarihleri arasında Harbiye Askeri Müze sergi salonlarında. www.mahmureozcelik.com
button