Güncelleme Tarihi:
George Orwell, ya da asıl adıyla Eric Arthur Blair, 25 Haziran tarihinde dünyaya geldi. 20. yüzyıl İngiliz edebiyatının önde gelen kalemleri arasındadır. Bin Dokuz Yüz Seksen Dört adlı romanı ve bu romanda yarattığı Big Brother (Büyük Birader) kavramı ile tanınır. Eserlerinde yer alan netlik, zeka, sosyal adaletsizliğe karşı farkındalık ve totalitarizme karşı duruşu onun imzası niteliğindedir.
Orwell'in hayatı, sonradan yazılarını etkileyecek olan deneyimlerle doludur. Burslu okuduğu Eton Kolejinden mezun olduktan sonra, o sırada bir İngiliz sömürgesi olan Burma'da bulunmuş, kısa süreliğine buranın polis teşkilatında görev yapmıştır.
Gençlik döneminde Fransa'da bulunmuş, türlü mesleklerde çalışmış, para problemi gerek yazarlığa başlamadan önce, gerekse ilk yapıtlarını kaleme aldığı yıllarda yakasını bırakmamıştır.
Orwell'in ömrü henüz kırk altı yaşındayken noktalanmıştır. Hayvan Çiftliği'nden sonra epey üne kavuşsa ve maddi sıkıntıları sona erse de yoksulluk günlerinde tutulduğu verem hastalığı hayatının son döneminin büyük bölümünü hastanelerde geçirmesine yol açmıştır.
II. Dünya Savaşı boyunca Observer gazetesinde çalışmıştır. 1945 yılında eşini başarısız bir ameliyat sonrasında kaybetmiş, ölümünden kısa bir süre önce yeniden evlenmiştir
George Orwell 21 Ocak 1950 tarihinde Londra'da hayata veda etmiş, ardında on adet kitap ve sayısız makale bırakmıştır.
GEORGE ORWELL SÖZLERİ
'...Bize duymak istediklerimizi söyleyen kitapları severiz...''
"İnsan üretmeden tüketen tek yaratıktır. Süt vermez, yumurta yumurtlamaz, sabanı çekecek gücü yoktur, tavşan yakalayacak kadar hızlı koşamaz. Gene de tüm hayvanların efendisidir."
"İnsan sevilmekten çok anlaşılmayı istiyordu belki de."
"Yaptığınız, söylediğiniz ya da düşündüğünüz her şeyi en ince ayrıntısına dek ortaya çıkabilirler ama gönlünüzün derinliğine, işleyişine, sizin bile bilmediğiniz o yere el uzatamazlar."
“İçinizde bir boşluk vardır, bir daha hiçbir şeye ilgi duyamayacağınız şeklinde bir his.”
“Geçmişi kontrol eden geleceği kontrol eder. Bugünü kontrol eden geçmişi de kontrol eder."
“Ağaçları insanlara tercih etmemeli miyim? Bence ağacına ve insanına göre değişir. Ama burunlarından gelmesini dilemek dışında elimden bir şey gelmiyor.”
"Şu kısacık ömrümüz yoksulluk içinde, sabahtan aksama kadar uğraşıp didinmekle geçip gidiyor."
“Unutma, dünyada seni seven tek bir insanın bile olması büyük bir şey.”
“Her gün, her saat hayata dört elle sarılmak, gelecekten yoksun olduğunu bile bile günübirlik yaşamayı sürdürmek, tıpkı hava olduğu sürece nefes almayı bırakmamak gibi karşı konulmaz bir içgüdüydü.”