Genelkurmay tam kadro Gelibolu’da
Güncelleme Tarihi:
Erdem SÜREK - Turan GÜLTEKİN, GELİBOLU (Çanakkale) (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Mart 18, 2009 17:01
ÇANAKKALE Deniz Zaferi’nin 94'üncü yıldönümü törenlerinin ikinci bölümü, Gelibolu yarımadasında, Seddülbahir köyü yakınlarındaki Hisarlık Tepe'de bulunan ‘Şehitler Abidesi’nde yapıldı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ile birlikte katıldığı törende, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Kuvvet Komutanları ile birlikte yeraldı.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, beraberindeki Kara, Deniz, Hava Kuvvetleri Komutanı ve Jandarma Genel Komutanı, helikopterler ile Başbakan Erdoğan'dan 10 dakika önce, Çanakkale Şehitler abidesine geldi. Orgeneral Başbuğ, vatandaşların büyük sevgi gösterisi üzerine, tribünlerin bulunduğu bölüme geçerek ayak üstü sohbet etti. Şehit annesi Hurisar Sert, takım komutanıyken şehit düşen oğlu Halil İbrahim Sert’ten bahsetti. Başbuğ, dikkatle dinlediği şehit annesinin “Haklarımızı koruyun” demesi üzerine, “Müsterih olun” cümlesini tekrarladı. Şehit annesinin ümitsizlikten sözetmesi üzerine Orgeneral Başbuğ, “Ümitler biterse her şey biter. Sağlam olun” diye konuştu.
Şehitler Abidesin’de Gelibolu 2'nci Kolordu Komutanlığı’nın düzenlediği, ‘Çanakkale Deniz Zaferi’ töreni, Abide önündeki şeref holünde, Çanakkale ve Kurtuluş Savaşında Mehmetçiğin cephedeki kahramanlığını anlatan rölyef önündeki Atatürk anıtına çelenk sunulması ile başladı. Anıta İlk çelengi Başbakan Erdoğan bıraktı. Ardından Çanakkale Valisi Abdülkadir Atalık, Türk Silahlı Kuvvetleri adına ise Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ anıta çelenk sundu. Bu sırada, törene katılan vatandaşlar, Orgeneral Başbuğ’u ıslıklı tezahüratla ayakta alkışladı.
TSK adına Gelibolu 2'nci Kolordu Komutanlığı, 18'inci Mekanize Tugay Komutanı Tuğgeneral Gökhan Gökay konuştu. Tuğgeneral Gökay, “Bu gün tarihe altın harflerle yazılan 20'nci yüzyılın dehası ve ebedi Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ün tarih sahnesine çıktığı, Türk Milletine sonsuz bir güç ve güven veren Çanakkale Zaferi'nin 94'üncü yıldönümünü kutlamak, vatan ve bağımsızlık uğruna hayatlarını feda ederek şahadet mertebesine ulaşan aziz şehitlerimizi şükranla anmak üzere huzurunuzda bulunuyoruz. Çanakkale Zaferi Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde Türk ulusunun makus talihini yendiği, tükendi denilen bir devletin şaha kalkalarak, Dünyaya meydan okuduğu, düşman zırhlılarına karşı göğsünü siper eden mehmetçiğin kahramanlık ve fedakarlığının eşsiz örneklerini vererek, anıtlaştığı bir kahramanlık destanıdır” dedi. Daha sonra savaşları anlatan Tuğgenaral Gökay, sözlerini şehitlere hitaben şöyle tamamladı:
“Vatan, Millet ve bayrak uğruna canlarını vermekten çekinmeyen aziz şehitlerimiz, hiç endişe etmeyiniz. Dökülen asil kanlarınız şanlı bayrağımıza renk katmaya devam edecektir. Ne mutlu size, ki hepimizin özlem duyduğu şehitlik mertebesine ulaştınız. Sizler canınızı feda ederek, bu topraklar üzerinde Türk’ü sonsuza kadar hür ve bağımsız, yaşama iradesini tüm Dünyaya gösterdiniz. Türk Silahlı Kuvvetleri olarak, tarihimizde en yakın geçmişimizde yaşananları unutmadan sizlerden aldığımız güç ve heyecan ile kutsal vatan topraklarını koruduğumuzu, daima hazır ve her zamankinden daha güçlü olarak, Türk milletinin emrinde olduğumuzu bilerek, huzur ve güven içinde uyuyunuz.”
Daha sonra kürsüye çıkan Başbakan Erdoğan, Çanakkale Zaferi'nin milletin en parlak zaferlerinden biri olarak tarihteki yerini aldığını söyledi.
“Bu vesileyle başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Çanakkale’de destan yazan bütün kahramanlarımızın, bütün şehitlerimizin aziz hatırasını rahmet ve şükranla yad ediyorum. O savaş, Türk milletinin yokluklara, imkansızlıklara rağmen, yüksek bir ruh ve sarsılmaz bir inancın nelere kadir olduğunu göstermesi bakımından örnek bir mücadeledir. Sadece Türk milleti tarihi bakımından değil, bütün bir insanlık tarihi bakımından önemlidir. Çünkü Çanakkale’de, ağır silahlar hüsrana uğramıştır. Çünkü Çanakkale’de işgal ruhu hüsrana uğramıştır. Burada, yürekler kazanmıştır. Vatan müdafaası kazanmıştır. İnanç galip gelmiştir. Vatan sevgisi, işgal arzusuna üstün gelmiştir Çanakkale’de. Çanakkale’de adeta sular yokuşa akıtılmıştır. Yanlış hesap Çanakkale’den dönmüştür. Çanakkale’de 1915’te bir kez daha görülmüştür ki yeryüzündeki hiçbir silah, vatan sevgisine, millet sevgisine karşı muzaffer olamayacaktır. Bu vesileyle Çanakkale şehitlerimizle birlikte İstiklal Savaşı şehitlerimizi de rahmetle anıyoruz. Hepsinin ruhu şad olsun. O kahramanların her biri bugünkü birlik ve beraberliğimizin ne kadar sağlam temeller üzerinde yükseldiğini bütün dünyaya en gür sesle ilan ettiler.”
Başbakan Erdoğan Demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'nin temel ilke ve nitelikleri ile geleceğe, dünya milletleri arasında hak ettiği konuma taşımak için mücadele verdiklerinin altını çizdi, “Şimdi bizler de istiklal mücadelesinin yanında istikbal mücadelesini veriyoruz, kalkınma mücadelesini veriyoruz. Diğer yandan da dünya barışına katkı sağlamak için gerekli adımları atıyoruz. Zira Çanakkale Savaşı’nı diğerlerinden ayıran en önemli özellik, esas itibarıyla kahramanlığın yanında asaletin, insani değerlerin ön plana çıkmış olmasıdır. Savaşın içinden barış doğmuştur, kardeşlik doğmuştur, dostluklar inşa edilmiştir. Vatanını savunan vefakar, fedakar Türk milleti, NATO’da, BM Güvenlik Konseyinde, bölgesinde ve dünyada barışa arabuluculuk etmiştir. Şu kesin olarak bilinmelidir: Türkiye, dünya meselelerine şartlar ne olursa olsun, daima barışçı yaklaşmakta ısrarlı olacak ancak vatanımızın ve milletimizin yüce varlığına el uzatmaya yeltenenlere vereceğimiz cevap, bundan 94 yıl önce bu topraklarda verdiğimiz cevaptan asla farklı olmayacaktır” dedi.
Endoğan sözlerini şöyle tamamladı:
“Bugün bu millete karşı sorumluluğumuz, ne olursa olsun hepimiz aynı aydınlık geleceğin imarı için canımızı dişimize takarak çalışma azmindeyiz. Ekonomide, dışişlerinde, adaletin ve güvenliğimizin tesisinde, üretimde ve teknolojide, eğitim ve sağlıkta, sporda her birimiz farklı alanlarda olsa da bu milletin geleceğini aydınlık kılmak için çalışıyoruz. Kimsenin şüphesi olmasın ki Türkiye Cumhuriyeti, 100. kuruluş yılını dünyanın en parlak 10 yıldızından biri olarak kutlayacaktır. Bu ideali mutlaka gerçeğe dönüştüreceğiz. Çanakkale Deniz Zaferi’nin 94'üncü yıl dönümünü kutluyor, 18 Mart şehitler gününde başta Anafartalar Komutanı ve Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal olmak üzere bütün kahramanlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum ve şükran ile yad ediyorum.”
Başbakan, Genelkurmay Başkanı ve Çanakkale valisinin, Şehitlik defterini imzalaması ardından, Başbakan ve beraberindekiler sembolik şehitliği ziyaret edip, buradaki sembolik mezarlara onlarca karanfil bıraktı. Tören bitiminde Başbakan ve beraberindeki bakanlar helikopter ile şehitlikten ayrılırken, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ, beraberindeki kuvvet komutarları ile kısa bir vedalaşma yaptıktan sonra, helikoptere dek Başbakan’a eşlik etmedi. Başbuğ ve beraberindekiler Çankakale Boğazını gören hakim konumdaki Hisarlık Tepe'de, boğazı seyretti, bilgiler aldı.
Törene, TSK tarafından davet edilen Diyarbakır’ın Lice, Kulp ve Hani ilçelerinden 133, Kosova’dan ise 19 öğrenci töreni izledi. Kosovalı öğrenci Muzenir Ese (15), Kocadere Şehitliği'nde, dedesi ‘Eşrefoğlu Ali’ adını bulduğunu söyledi.
Şehitler Abidesin’de Gelibolu 2'nci Kolordu Komutanlığı’nın düzenlediği, ‘Çanakkale Deniz Zaferi’ töreni, Abide önündeki şeref holünde, Çanakkale ve Kurtuluş Savaşında Mehmetçiğin cephedeki kahramanlığını anlatan rölyef önündeki Atatürk anıtına çelenk sunulması ile başladı. Anıta İlk çelengi Başbakan Erdoğan bıraktı. Ardından Çanakkale Valisi Abdülkadir Atalık, Türk Silahlı Kuvvetleri adına ise Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ anıta çelenk sundu. Bu sırada, törene katılan vatandaşlar, Orgeneral Başbuğ’u ıslıklı tezahüratla ayakta alkışladı.
TSK adına Gelibolu 2'nci Kolordu Komutanlığı, 18'inci Mekanize Tugay Komutanı Tuğgeneral Gökhan Gökay konuştu. Tuğgeneral Gökay, “Bu gün tarihe altın harflerle yazılan 20'nci yüzyılın dehası ve ebedi Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ün tarih sahnesine çıktığı, Türk Milletine sonsuz bir güç ve güven veren Çanakkale Zaferi'nin 94'üncü yıldönümünü kutlamak, vatan ve bağımsızlık uğruna hayatlarını feda ederek şahadet mertebesine ulaşan aziz şehitlerimizi şükranla anmak üzere huzurunuzda bulunuyoruz. Çanakkale Zaferi Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde Türk ulusunun makus talihini yendiği, tükendi denilen bir devletin şaha kalkalarak, Dünyaya meydan okuduğu, düşman zırhlılarına karşı göğsünü siper eden mehmetçiğin kahramanlık ve fedakarlığının eşsiz örneklerini vererek, anıtlaştığı bir kahramanlık destanıdır” dedi. Daha sonra savaşları anlatan Tuğgenaral Gökay, sözlerini şehitlere hitaben şöyle tamamladı:
“Vatan, Millet ve bayrak uğruna canlarını vermekten çekinmeyen aziz şehitlerimiz, hiç endişe etmeyiniz. Dökülen asil kanlarınız şanlı bayrağımıza renk katmaya devam edecektir. Ne mutlu size, ki hepimizin özlem duyduğu şehitlik mertebesine ulaştınız. Sizler canınızı feda ederek, bu topraklar üzerinde Türk’ü sonsuza kadar hür ve bağımsız, yaşama iradesini tüm Dünyaya gösterdiniz. Türk Silahlı Kuvvetleri olarak, tarihimizde en yakın geçmişimizde yaşananları unutmadan sizlerden aldığımız güç ve heyecan ile kutsal vatan topraklarını koruduğumuzu, daima hazır ve her zamankinden daha güçlü olarak, Türk milletinin emrinde olduğumuzu bilerek, huzur ve güven içinde uyuyunuz.”
Daha sonra kürsüye çıkan Başbakan Erdoğan, Çanakkale Zaferi'nin milletin en parlak zaferlerinden biri olarak tarihteki yerini aldığını söyledi.
“Bu vesileyle başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Çanakkale’de destan yazan bütün kahramanlarımızın, bütün şehitlerimizin aziz hatırasını rahmet ve şükranla yad ediyorum. O savaş, Türk milletinin yokluklara, imkansızlıklara rağmen, yüksek bir ruh ve sarsılmaz bir inancın nelere kadir olduğunu göstermesi bakımından örnek bir mücadeledir. Sadece Türk milleti tarihi bakımından değil, bütün bir insanlık tarihi bakımından önemlidir. Çünkü Çanakkale’de, ağır silahlar hüsrana uğramıştır. Çünkü Çanakkale’de işgal ruhu hüsrana uğramıştır. Burada, yürekler kazanmıştır. Vatan müdafaası kazanmıştır. İnanç galip gelmiştir. Vatan sevgisi, işgal arzusuna üstün gelmiştir Çanakkale’de. Çanakkale’de adeta sular yokuşa akıtılmıştır. Yanlış hesap Çanakkale’den dönmüştür. Çanakkale’de 1915’te bir kez daha görülmüştür ki yeryüzündeki hiçbir silah, vatan sevgisine, millet sevgisine karşı muzaffer olamayacaktır. Bu vesileyle Çanakkale şehitlerimizle birlikte İstiklal Savaşı şehitlerimizi de rahmetle anıyoruz. Hepsinin ruhu şad olsun. O kahramanların her biri bugünkü birlik ve beraberliğimizin ne kadar sağlam temeller üzerinde yükseldiğini bütün dünyaya en gür sesle ilan ettiler.”
Başbakan Erdoğan Demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'nin temel ilke ve nitelikleri ile geleceğe, dünya milletleri arasında hak ettiği konuma taşımak için mücadele verdiklerinin altını çizdi, “Şimdi bizler de istiklal mücadelesinin yanında istikbal mücadelesini veriyoruz, kalkınma mücadelesini veriyoruz. Diğer yandan da dünya barışına katkı sağlamak için gerekli adımları atıyoruz. Zira Çanakkale Savaşı’nı diğerlerinden ayıran en önemli özellik, esas itibarıyla kahramanlığın yanında asaletin, insani değerlerin ön plana çıkmış olmasıdır. Savaşın içinden barış doğmuştur, kardeşlik doğmuştur, dostluklar inşa edilmiştir. Vatanını savunan vefakar, fedakar Türk milleti, NATO’da, BM Güvenlik Konseyinde, bölgesinde ve dünyada barışa arabuluculuk etmiştir. Şu kesin olarak bilinmelidir: Türkiye, dünya meselelerine şartlar ne olursa olsun, daima barışçı yaklaşmakta ısrarlı olacak ancak vatanımızın ve milletimizin yüce varlığına el uzatmaya yeltenenlere vereceğimiz cevap, bundan 94 yıl önce bu topraklarda verdiğimiz cevaptan asla farklı olmayacaktır” dedi.
Endoğan sözlerini şöyle tamamladı:
“Bugün bu millete karşı sorumluluğumuz, ne olursa olsun hepimiz aynı aydınlık geleceğin imarı için canımızı dişimize takarak çalışma azmindeyiz. Ekonomide, dışişlerinde, adaletin ve güvenliğimizin tesisinde, üretimde ve teknolojide, eğitim ve sağlıkta, sporda her birimiz farklı alanlarda olsa da bu milletin geleceğini aydınlık kılmak için çalışıyoruz. Kimsenin şüphesi olmasın ki Türkiye Cumhuriyeti, 100. kuruluş yılını dünyanın en parlak 10 yıldızından biri olarak kutlayacaktır. Bu ideali mutlaka gerçeğe dönüştüreceğiz. Çanakkale Deniz Zaferi’nin 94'üncü yıl dönümünü kutluyor, 18 Mart şehitler gününde başta Anafartalar Komutanı ve Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal olmak üzere bütün kahramanlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum ve şükran ile yad ediyorum.”
Başbakan, Genelkurmay Başkanı ve Çanakkale valisinin, Şehitlik defterini imzalaması ardından, Başbakan ve beraberindekiler sembolik şehitliği ziyaret edip, buradaki sembolik mezarlara onlarca karanfil bıraktı. Tören bitiminde Başbakan ve beraberindeki bakanlar helikopter ile şehitlikten ayrılırken, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ, beraberindeki kuvvet komutarları ile kısa bir vedalaşma yaptıktan sonra, helikoptere dek Başbakan’a eşlik etmedi. Başbuğ ve beraberindekiler Çankakale Boğazını gören hakim konumdaki Hisarlık Tepe'de, boğazı seyretti, bilgiler aldı.
Törene, TSK tarafından davet edilen Diyarbakır’ın Lice, Kulp ve Hani ilçelerinden 133, Kosova’dan ise 19 öğrenci töreni izledi. Kosovalı öğrenci Muzenir Ese (15), Kocadere Şehitliği'nde, dedesi ‘Eşrefoğlu Ali’ adını bulduğunu söyledi.