Genel müdürden itiraf: Koruyamıyoruz
Güncelleme Tarihi:
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Yalçın Kurt, bakanlık bütçesinin az olduğunu belirterek, “Yüz binlerce metrekareyi koruyacak bir kolluk gücümüz yok bizim” dedi. Kültür varlıklarının iadesinin sağlanması ve korunması için kurulan Meclis Araştırma Komisyonu’nda konuşan Kurt’un sözleri Meclis tutanaklarına şöyle yansıdı:
DÜNYADA BÖYLE
“Bir tanesini söyleyeceğim. Bintepeler denilen bir bölgemiz var; Manisa’da Salihli, Ahmetli, Saruhanlı, Gölmarmara, dört ilçeyi kapsıyor, yüz binlerce metrekare dönümlük bir alan ve burada bir uçtan bir uca 22 kilometre, bir taraftan da 10 küsur kilometre. Burası sadece bir arkeolojik sit ve birçok höyük var, tümülüs var. Şimdi, biz bunu Türkiye Cumhuriyeti devletimizin vermiş olduğu bütçe imkânlarıyla koruyoruz. Özellikle kırsala yönelik, bir polis, jandarma veya bir kolluk gücümüz bizim yok yüz binlerce metrekareyi koruyacak. Ancak jandarma-polis, zaman zaman bizim bekçilerimiz, duyarlı halkımız... Bu bizim Türkiye’mizin, dünyada da böyle, özel bir sorunumuzdur.”
KOMİSYONA KONUŞTU
Kültür varlıklarının iadesinin sağlanması ve korunması için kurulan Meclis Araştırma Komisyonu’nda yapılan sunumlarda, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı’nın Suriye ve Irak’ta yağmalanan eserlerin yakalanması konusunda da yoğun işbirliği yaptığı ortaya çıktı. Genel Müdür Kurt, bu konuda yaptıkları çalışmayı şöyle anlattı:
SINIRDA İŞBİRLİĞİ
“Suriye ve Irak’ta devam eden kültürel miras yağmasıyla ilgili olarak Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından alınan bağlayıcı kararlara ülkemiz sıkı şekilde riayet etmekte. Hem köken hem de komşu ülke olmanın sorumluluğuyla hareket ederek gerekli tedbirleri almaktadır. Ülkemizde yakalanan anılan ülkeler kökenli eserler, ayrı ayrı fotoğraflandırılarak kayıt altına alınmakta ve tüm müzelerimiz Genel müdürlüğümüze konuyla ilgili bilgi vermektedir. Bu eserlerin diplomatik durum el verdiğinde anılan ülkelere iadesi sağlanacaktır. Tüm bu çaba ve iyi niyetimize karşı, uluslararası basında Türkiye’nin Suriye kökenli eserler için en büyük pazar hâline geldiği görüntüsü verilmektedir.”