Güncelleme Tarihi:
Kılıçdaroğlu, “Liseli çocuklarımız bildiri yayınlıyorlar, birilerinin yine uykusu kaçıyor. O çocuklar, bizim onurumuz ve gururumuz. Onlar karanlığa teslim olmak istemiyorlar. Birileri onları potansiyel suçlu gibi görmek istiyor. ‘Yeni Gezi olursa ne olur’ diye, uyuyamıyorlar. Bir şeyi hatırlatmak isterim. Hikmet Boran, tıbbiyeli... Sivas Kongresi’nde ‘Türkiye’de manda olsun mu olmasın mı’ tartışılırken Boran, ‘Mandayı şiddetle redd ederiz. Farzı mahal, manda fikrini siz kabul ederseniz, sizi de reddeder, sizi vatan batırıcısı olarak adlandırırız’ diyor. Bizim anladığımız gençlik budur işte” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, konuşmasında özetle mesajları verdi:
BİNALİ YILDIRIM’A İKİ SORU
“Sayın Binali Yıldırım demiş ki, ‘ABD tipi başkanlık sistemini tartışacağız hodri meydan’ demiş. Ona iki soru soruyorum, Amerikan başkanlık sistemiyle ilgili olarak. Türkiye’de eyalet sistemini kabul ediyor musunuz, etmiyor musunuz? ABD’de her eyaletin ayrı parlamentoları, ayrı yasaları, ayrı kanunları var. Böyle olsun diyor musun, demiyor musun? Bu iki soruma cevap ver. Bize sorarsan biz kabul etmiyoruz. Biz atalarımızın 150 yıla yakındır savunduğu, kurduğu, geliştirdiği parlamenter sistemi kabul ediyoruz. .
BU İKTİDARIN ÇAKALLARI
Son günlerde CHP’ye yönelik saldırılar var, bunların arkasında başka güçler var. Saldırıları suçlularla, tecavüzcülerle yapıyorlar. Şehidi, ibadet yerini istismar edip bize saldıranlar, bu iktidarın çakallarıdır ve pabuç bırakmayacağız. Binali Bey, ‘Kılıçdaroğlu’nun güvenliğini de biz sağlayacağız’ demiş. İster sağla ister sağlama kardeşim. Biz kendi güvenliğimizi kendimiz sağlayacağız. Cami avlularını çakallara teslim etmeyeceğiz, orada insanlar gidip özgürce ibadet yapacak.
ERDOĞAN’A DAVA AÇTIM
Kaçak sarayda oturan zat demiş ki; ‘Kılıçdaroğlu’nun konuşması provoke edildi.’ Provokasyonu yapan sensin. Çıktın ‘PKK’lıları, DHKP-C’lileri hastanede ziyaret etti’ dedin. Hayatımda yalan duydum da bu kadar kuyruklusunu ilk defa duyuyorum. Hakkında tazminat davası açtım, suç duyurusunda da bulundum. AİHM’ye gideceğiz. Ya sen iftardasın ya, nasıl yalan söylüyorsun. Oruç tutuyor mu tutmuyor mu merak ediyorum. ”
O KAHRAMAN BABASI
TIBBİYELİ Hikmet Boran, tıp öğrencisi iken İstanbul’un işgaline karşı okulda direniş örgütledi ve düzenlenen gösterilerde öncü rol oynadı. Kurtuluş Savaşı’na katılarak, savaştan sonra genel cerrah olarak görev yaptı. Savaştan sonra İstanbul’a dönüp tıp eğitimini tamamladı. Gazeteci ve sanatçı Orhan Boran’ın babasıdır. 1940’lı yıllarda gönüllü olarak gittiği ‘şark hizmeti’ sırasında vereme yakalanan Hikmet Bey, 1945 yılında hayatını kaybetti.