Gençlerin kapı gibi yanındayız

CHP Lideri dünkü grup toplantısında özetle şöyle konuştu:

TÜRKİYE’NİN KÜRESEL KUŞAĞI

Bu gençlik Türkiye’nin küresel kuşağıdır. Dünyayı en iyi okuyan kuşak. Küçük bir parkta yeşeren filiz, bütün dünyada ses getirdi. Bu kuşak bizim geleceğimiz, güvencemizdir. Gençleri hafife almayacağız. Onları dinleyeceğiz. Ne istiyor bunlar? Daha fazla demokrasi, özgürlük istiyor. Çevreye, en önemlisi insana saygı istiyor. Çok şey mi istiyor? ‘Demokrasiyi ben getireceğim, sen isteme. Özgürlüğü benim istediğim kadar vereceğim, sen fazla isteme...’ Bu gençlik bunu reddediyor. Bize ‘Neden konuşuyorsunuz?’ diyorlar. Neden konuşmayacağız? ‘Neden gençlere sahip çıkıyorsunuz?’ Neden çıkmayacağız? Açık yüreklilikle ifade ediyorum, bu ülkeye demokrasi ya gelecek ya gelecek.

HALK ERDOĞAN KONUŞACAK DİYE KORKUYOR

Bütün Türkiye psikanalize merak saldı. Herkeste bir korku hakim. Eyvah Recep Tayyip Erdoğan konuşacak, bu korku var. Hepimiz psikolog olduk. Hepimiz vazgeçirmeye çalışıyoruz, ‘Aman ha! Memleketi felakete götüreceksin, sen konuşma’ diyoruz ama ‘Hayır. Ben bildiğimi konuşacağım’ diyor. ‘Öfke baldan tatlıdır’ derler ama küpüne zarar verir. Sana zarar verse bir sorun yok, ülkeye zarar veriyorsun. Kalkmış polisi savunuyorsun. Neden? Orantısız güç kullandığı için. 10’u aşkın yurttaşın gözü çıkarıldı. Polis kurşunuyla bir kişi öldü. Halkın polisine saygımız var, iktidarın polisini asla istemiyoruz. Halkın polisi var, Recep Tayyip Erdoğan’ın polisi var.

DİKTATÖR ERDOĞAN

Demokrasi devletin soğuk yüzünün en az göründüğü rejimdir. Bir kişi, ‘Yasama ve yargı ayak bağı’ derse, o kişinin demokrat olmadığını bilir herkes. Sen kim, demokrasi kim? Önce otur kendine bak. ‘Benim polisim, benim valim...’ İyi de bunlar senin babanın malı mı? Vali devletin valisi, polis devletin polisi. Ama sen bunları kendi polisin, kendi valin haline getirdin. O nedenle ben sana ‘diktatör’ diyorum Recep Tayyip Erdoğan.

PROVOKATÖR BAŞBAKAN OLURSA

Her toplumun içinde provokatörler olabilir. Hepimizin ortak görevi provokasyona gelmemektir. Ama bir sorun var provokatör başbakan olursa ne olacak? Sorunumuz o. Gençler, camiye bira şişeleriyle girdi, dedi. Sayın Recep Tayyip Erdoğan, İncirlik Üssü’nde Kuran yırtılırken neden gıkın çıkmadı? Irak’ta milyonlarca, yüz binlerce Müslüman kadına tecavüz edildi. Senin gıkın niye çıkmadı Recep Tayyip Erdoğan? O tecavüzcülere başarılar diledin. Halk bunu unutmayacak. Camide, müezzine soruyorlar, Fuat Yıldırım düzgün bir adam, ‘Burada içki içilmedi’ dedi. Bu, sorumsuzluğun ötesinde ahlaksızlıktır. Bu ülkeyi bölmekten, kardeşi kardeşe düşürmekten senin ne yararın var? Sen provokasyon yapıyorsun. Bir numaralı provokatörsün sen.

NEHİRLER OKYANUSLARA ULAŞACAK

Gençler ‘Bizim özel yaşamımıza müdahale etmeyin’ diyor ve bir demokrasi dersi veriyor. Hatta, kendisine bir kaç metreden gaz sıkan polise bile ellerini uzatıyorlar. Parkı temizlediler, kütüphane kurdular, bütün halk destek verdi. Ama bir kara kafa, dünyayı keşfetmemiş, dünyayı kendi merkezi olarak bilen bir insan, bunlara karşı çıktı. O istediği kadar karşı çıksın, nehir okyanuslara mutlaka ulaşacaktır.

FAS KRALI GÖRÜŞMEDİ

Fas Kralı, Başbakan Erdoğan ile görüşmeyi kabul etmedi. Fas’taki geziyi yarım bırakmak zorunda kaldı. Korku değil. İtibarsız bir Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı yarattı. İran’da da öyle olmadı mı? Bir gün beklettiler. Nal toplayıp geldi Türkiye’ye. Ben Swoboda’ya rest çektim, 7 gün 24 saat yandaş medyalar, bütün televizyon kanalları, yandaş kanallar ‘Vay efendim şöyle oldu böyle oldu.’ Fas Kralı görüşmedi. Neden gıkınız çıkmadı? Korku dağları sarmış değil mi?

SIKMAZSAN NAMERTSİN

Başbakan’ın Fas ziyaretinden sonra borsa düştü. Son 10 yılın en büyük borsa düşüşünü yaşadık. Türkiye büyük kayıplara uğradı. Bir haftada 22 milyar liralık kayıp yaşadık. 12 milyar dolarlık kayıp var. Çıkıp bir konuşma yapıyorsun, berbat ediyorsun her şeyi. Türkiye’nin açık döviz pozisyonundaki zararı 9 milyar lira. Şimdi çıkmış ‘‘Faiz lobisi’ diyor. ‘Onların ümüğünü sıkarım’ diyor. Sıkmazsan namertsin.”           �