Güncelleme Tarihi:
ÇUKUROVA'DAN
Y.Sinan TANYILDIZ
Şırnak'taki öğrenci ile İstanbul Etiler'deki öğrenciye aynı eğitim fırsatını veremediğimize göre, eğitim sistemimizde bir yanlışlık var demektir. Bendeniz hiç üşenmeden aylardır bu fırsatı eşitlemeye çalışıyorum. Özellikle Devletin öğrenciye verdiği "burs diye isimlendirilen rüşvete " felaket bozuluyorum.
Bu para çok az çünkü… Rüşvet dediğin kallavi olmalı çünkü… Bakın şimdi;
- Bugün üniversite öğrencisi ailenin sırtında yüktür.
- Üniversite öğrencisi geleceğinden endişelidir.
- Üniversite öğrencisi sorunlarla uğraşmaktadır.
- Üniversite öğrencisi zaten ideali olan üniversiteye girememiştir.
- Üniversite öğrencisi parasızdır.
- Üniversite öğrencisinin beslenme ve barınma sorunu vardır.
- Üniversite öğrencisi pembe hayaller içindedir. Okulunu bitirdikten sonra hemen iş bulacağını sanmaktadır.
- Üniversite öğrencisi girişimci değildir…
- Üniversite öğrencisi, aşık olmuştur ama sorunlu olduğu için aşkı da sorunludur.
Üniversite öğrencisine bu sorunları aşması için fırsatlar verilmelidir. Balık tutması öğretilmelidir. Ve her üniversite öğrencisinin, ortaöğretimde bir kardeşi olmalıdır. Devlet, tayin edilecek kardeş için üniversite öğrencisine saat başına para ödemeli, bursu kaldırmalıdır. Eğer ortaöğretimdeki kardeşin karnesindeki notlar yüksekse Devlet üniversite öğrencisine prim vermelidir. Hele sınıfını geçmişse bu prim iki misline çıkmalıdır.
Böylece üniversite öğrencisi hem kendi dersini çalışmalı, hem de kardeÅŸine yardım etmeli, onu ders masasına oturtmalıdır. Ãœniversite öğrencisinin görevi budur. Görevini baÅŸarırsa, prim alacağını bilmelidir.Â
Günde iki saat ders çalışan her orta ve lise öğrencisinin başaramayacağı şey yoktur. Günde sadece iki saat…
Ortaöğretimdeki başarı oranımız bile artar…
Para kazanan üniversite öğrencisi ailesinin sırtına yük olmaktan kurtulur. Müteşebbis olur.
Paranın ne kadar zor kazanıldığını öğrenir ve üretince kazanacağını anlar.
Böylece üniversite de halka inmiş olur…
Milli Eğitim Bakanımız Sayın Mumcu'ya önerim budur.
Üniversite öğrencilerini, ortaöğretim öğrencilerine abi ve abla tayin edin. Saat başına para alsınlar ve başarırlarsa onları ödüllendirin.
Gelin aileleri de kurtarın, geleceğimiz olan gençlerimizi de…
Biz denedik. Benim çocuğumun bir ablası var. Hiç ders çalışmayan kızım günde iki saat ablasıyla mecburen ders çalışıyor. Ve başarıyor…
Bu sistemin hiçbir sakıncası yok. Çünkü her ağabeyin ve ablanın sadece bir hata yapma şansı var. Emin olun ağabeyler ve ablalar asla hata yapmıyor. Aksine çocuğun başarılı olması için ellerinden geleni yapıyorlar. Ve karşılığını da para olarak alıyorlar…
Bunu Devlet organize etsin… Gençlerimizin müteşebbis olması, üniversite çağlarında para kazanmaları ile mümkündür. Onlara girişimcilik zevkini aşılamalıyız. Fırsat verirsek gençlerimiz ellerinden geleni yapacaklardır. Burs yerine öğrencilerimize fırsat kapıları açalım. Değerlendirsinler para kazansınlar…
Peki bu öneriye siz ne dersiniz?
Katkı sunmak isterseniz yorumlarınızı bekliyorum…