Gençler anlayış istiyor

Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu'nun araştırması, toplumumuzda ailenin gücünü bir kez daha ortaya çıkardı. ‘‘Ana gibi yar olmaz’’ sözünün de doğruluğu ispatlandı. Çünkü gençler önemli karar arifelerinde en büyük desteği aileden bekliyor ve kararı da annelere danışarak veriyor.

Yapılan anketlerden elde edilen verilere göre saptanan değerler, aile kavramının vazgeçilmez olduğunu belirliyor. Gençler ailede en çok anne modelini kendileriyle özdeşleştiriyor. Anneden destek görmek, annenin onayını almak birinci derecede önem taşıyor. Bu anlamda ailede kadının yeri ve önemi de altı çizilecek bir ayrım olarak dikkat çekiyor. Özellikle çocukların yetiştirilmesi konusunda kadına düşen payın büyüklüğü ve önemi gençler tarafından da saptanmış durumda. İyi ilişkiler kurulabilecek bir anne modeli hepsinin tek tercihi...

Bu annenin eğitimli, kültürel yapısı zengin ayrıca kuşaklar arası iletişimi de kavrayabilecek yapıda olması, dengelerin sağlanmasında olumlu bir faktör olarak nitelendiriliyor. Yaklaşık 600 genç arasında yapılan araştırma verilerine göre, kızların yüzde 51'i, erkeklerin de yüzde 59'u ailelerinde en çok annelerinin desteğine ihtiyaç duyduğunu belirtiyor.

Ailede baba desteği ikinci sırada yer alırken, ağabey, abla ve kardeşlerle, yakın akrabalar daha alt basamaklarda tercih ediliyor. Gençler ilerde benzemek istedikleri kişi olarak da annelerini örnekliyor.

Gençlerin gelecekleri ile ilgili kararlarda, en çok evlenme ve eş seçimi, eğitimde üniversite seçimi gibi önemli yol ayrımlarında aile desteğine ihtiyaç duydukları ortaya çıkıyor. Hayatlarını büyük ölçüde etkileyecek kararlarda ailelerin anlayışlı olması beklentisi de birinci sırada yer alıyor. Evde herkesin eşit söz hakkına sahip olduğu, görüşlerin rahatça ortaya konabildiği demokratik aile yapısını hepsi benimsiyor. Ancak yüzde 45'i böyle bir aileye sahip olduğunu belirtiyor. Gençlerin yüzde 40'ı ailelerini fazla koruyucu, yüzde 16'sı ilgisiz, yüzde 12'si de fazla otoriter buluyor. Anne ve babaların, her şeyi çok ciddiye almaları, gereğinden çok şeye karışmaları, her konuda katı kurallar uygulamayı tercih etmeleri ve diyalog kurulamayan kişiler olması en çok eleştirilen yönleri. Bu yönleri de hiçbir genç beğenmiyor. Evde kimin sözünün geçerli olacağı ise yaşanan olaya göre değişim gösteriyor.

Gençler aileleriyle en çok gezmek için evden dışarı çıkmak konusunda anlaşmazlığa düşüyor. Gençlerin yüzde 78'i bu konuda aileleriyle uyuşamadıklarını belirtiyor. Kuşaklar arası çatışma ise yüzde 60'ının derdi olarak ortaya çıkıyor.