Güncelleme Tarihi:
Bitlis'ten Antalya'ya 15 yıl önce göç eden Başkurt ailesinin 9 çocuğundan dördüncüsü olan Zuzan, ekonomik nedenlerin yanında annesinin kalp ve astım hastalığı nedeniyle ev işlerini yapması için geçen yıl okula gönderilmedi. Okumak isteyen Zuzan Başkurt, mahalledeki 80. Yıl İlköğretim Okulu Müdürü Mustafa Ayık'a bir mektup yazarak okuma istediğini bildirdi. Mektup üzerine harekete geçen Okul Müdürü Mustafa Ayık, aileyi ziyaret ederek Zuzan'ın okula gönderilmesini sağladı. Ancak bir süre sonra Zuzan ailesinin isteğiyle okulu tekrar bırakmak zorunda kaldı. Okuma azmini hiç kaybetmeyen Zuzan, bu yıl tekrar okul Müdürü Mustafa Ayık'a annesinden gizli bir mektup yazarak, okula gitmek istediğini ama annesinin çalıştırma baskısı nedeniyle okula gidemediğini bildirdi ve yardım istedi.
Genç kız, mektupta, “Geçen dönem aynı şekilde size mektup yazmıştım. Siz de benim okula gelmemi sağlamıştınız. Lütfen bu dönem de sağlayın. Size ömür soyu minnettar kalırım. Lütfen yardım edin, sizden başka çarem yok. Annem çalıştırmak için okula yollamıyor. Yardımınızı bekliyorum. Anneme bu mektuptan bahsetmeyin” diye yazdı.
AİLESİ İKNA EDİLDİ
Mektup üzerine harekete geçen Okul Müdürü Mustafa Ayık, Milli Eğitim Müdürlüğü'ne başvurarak yoğun göç alan Kepez bölgesinde Zuzan gibi çok sayıda kız öğrenci bulunduğunu bildirdi ve ‘Haydi Kızlar Okula Kampanyası’nın tekrar canlandırılmasını istedi.
Zuzan'ın mektubunu gören Milli Eğitim Müdürü Osman Nuri Gülay, hemen öğretmenlerden oluşan ‘Haydi Kızlar Okula Kampanyası’ için komisyon oluşturarak Zuzan'ın ailesinin ziyaret edilmesini ve okula gönderilmesi konusunda ikna edilmesini sağladı. Komisyon üyeleri Zuzan'ın ailesini ziyaret etti ve 9 kardeşi olan ve annesi hasta olan Zuzan'ın onlara bakmak için evde kalmak zorunda kaldığını, ayrıca ekonomik nedenlerle de okula devam edemediğini tespit etti. Aileyi, ekonomik yardımda bulunulacağı vaadiyle ikna eden komisyon üyeleri Zuzan'ı okula kazandırdı.
YAZAR OLMAK İSTİYOR
Tekrar arkadaşlarının arasında olmaktan büyük mutluluk duyan Zuzan Başkurt, yazar olmak istediğini söyledi. Genç kız, “Okumak hep içimde olan bir duygu. Bir süre okuldan ayrılmak zorunda kaldım ama okuma azmim hiç bitmedi. Annemden gizlice yazdığım mektubu yine bu okulda okuyan kardeşimle müdür beye ilettim. Onlar da bana yardım elini uzattı” diye konuştu. Zuzan, evde bulunduğu süre içerisinde kısa hikayeler kaleme aldığını bildirirken, “Okuma isteğimi bu şekilde gideriyordum” dedi. Zuzan Başkurt, mektubu sayesinde hayatının değiştiğini söylerken, yaptığı davraşınışın okula gitmek isteyen ama gidemeyen tüm kız çocuklarına örnek olmasını diledi.
88 ÇOCUK KARANLIKTA
Milli Eğitim Müdürü Osman Nuri Gülay, ailenin çocuklarının 4'ünün de okul masrafının karşılanacağını bildirdi. Gülay, Zuzan'ın okuma azminin kendisini çok etkilediğini söylerken, “Zuzan gibi çok sayıda çocuğumuz yardım bekliyor, onları okula kazandıracağız. Yeter ki mektupla, telefonla ya da bizzat gelerek onlardan haberdar olmamızı sağlasınlar” dedi. Müdür Gülay, Antalya'nın yoğun göç alan bir şehir olduğunu belirterek, “Şehire özellikle Doğu ve Güneydoğu'dan gelen ailelerin bazıları ekonomik ve başka nedenlerle çocuklarını okula göndermiyorlar” dedi.
Antalya'nın Kepez bölgesinde okullaşma sorunu bulunduğunu söyleyen Gülay, il genelinde okula devam edemeyen ilköğretim çağında 29'u erkek 88 çocuk bulunduğunu bildirdi. Gülay, göçle gelen ailelerde erken evlilik problemi bulunduğunu da kaydetti. Zuzan Başkurt'u okulda ziyaret eden Osman Nuri Gülay, Reşat Nuri Gültekin'in ‘Yeşil gece’, Yaşar Kemal'ın ‘Çakırcalı Efe’, Orhan Kemal'in ‘Eskici ve Oğulları’ romanlarını hediye etti.
Zuzan Başkurt'un annesi Melahat Başkurt, kızının okumasını kendisinin de istediğini ancak, hem sağlık hem de ekonomik nedenlerden dolayı okula gönderemediğini söyledi. Melahat Başkurt, kızının doktor olmasını istediğini söylerken, ailelelere, “Ben kızımı okula gönderdiğim için çok mutluyum, çocuğunu okula göndermeyen aileler mutlaka göndersinler” dedi.