Güncelleme Tarihi:
Olay merkez Yıldırım ilçesi Millet Mahallesi’nde meydana geldi. Kütahya’dan Bursa’ya gelen Ümit Varol (30), gönül ilişkisi olan ve kendisinden ayrılmak isteyen Şengül Vatansever ile görüşmek istedi. Görüşmeyi kabul eden Vatansever’i evinden arabayla alan ve Millet Mahallesi’nde seyir halindeyken genç kadını ateşe vererek yolun ortasına atan Varol otomobiliyle kaçtı. Kaçarken kaza yaparak yaralanan Varol hastanedeki tedavisinin ardından gözaltına alınarak tutuklandı.
Hakkında canavarca hisle kasten adam öldürmek suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis talebiyle dava açılan Varol 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı. Duruşmaya tutuklu sanık ile ölen Şengül Vatansever'in kardeşi Hanife Öztürk ve taraf avukatları katıldı.
"BAGAJIMDA BULUNDURUYORDUM"
Duruşmada savunma yapan Varol, 2 çocuk annesi Şengül Vatansever ile aralarında 2 yıl gönül ilişkisi olduğunu genç kadının ailesinin evliliklerine karşı çıktığını ve bu yüzden tartıştıklarını ileri sürdü. Olay günü Vatansever’i öldürmek gibi bir maksadı olmadığını kaydeden Varol, "Kendisiyle gece boyu telefonla görüştük. Sabaha karşı Kütahya'dan Bursa'ya geldim. Buluşup, arabaya aldım. Yarım saat sohbet ettik. Ailesinin evlenmemizi istememesinden dolayı sinirlendim. Köyde yaşadığım ve gazla çalışan arabam ile yollarda kaldığım için 2,5 litre benzini bagajımda bulunduruyordum. Arabadan indik. Benzini kollarıma döküp, yere bıraktım. Şengül de alıp üzerine döktü. Kendime zarar vermek için kollarıma döktüğüm benzini çakmakla ateşe verdim. Kolum aleve alınca, Şengül de alev aldı. Alevleri söndürüp, yeniden araca bindik. Bu sırada kardeşiyle telefonla görüşüyordu. Daha sonra araçtan inmek için durmamı istedi ve indi. Ben aracımı kaldırıma çarptım. Sonra kimin çağırdığını bilmediğim ambulans gelip, beni hastaneye götürdü. Amacım, benzini üzerime döküp, kendimi öldürmekti. İkimiz birlikte yandık. Kesinlikle amacım onu öldürmek değildi" dedi.
"ÜÇ AY ÖNCE AYRILDIĞINI SÖYLEDİ"
Şengül Vatansever'in kardeşi Hanife Öztürk ise sanığı ilk defa duruşmada gördüğünü kaydederek, "Ablam üç ay önce sanıktan ayrıldığını söyledi. Sanık tehdit ve hakaret içerikli mesajlar attığı için telefon numarasını değiştirdi. Olaydan bir ay önce sanıktan bana da tehdit ve hakaret içerikli mesajlar gelmeye başladı. Ablamı öldüreceğini söylüyordu. Olaydan bir gün önce de 'tamam' anlamında kullanılan el işaretinin olduğu bir mesaj yolladı. Anlam veremedim. Ertesi gün ablamı aradım, ulaşamadım. Aramaya devam ettim. Daha sonra ablam aradı ve 'bu manyak beni buldu, beni yaktı, öldürecek, sitelerin oralardayım' dedi. Telefonu kapattı. Polisi aradım. Sonra bir kadın arayarak, ablamın hastanede olduğunu söyledi. Şikayetçiyim, cezalandırılmasını istiyorum" dedi.
"ELBİSESİ PARAMPARÇA OLMUŞTU"
O anları cep telefonu kamerasıyla kayda alan Serkan Kaya da duruşmada tanık olarak dinlendi. Kaya, "Aracımla seyir halindeyken, fren sesi duydum. Araç yoldan çıktı. Ben de cep telefonumla video kaydına başladım. Aracın arka kapısından kadın inmeye mi, binmeye mi çalışıyordu bilmiyorum. Yardım etmeye giderken, araç yoluna devam etti. Manevra yapınca, araç önüme geçti. Yeniden kameramı açtım. Yaklaşık 200 metre gittikten sonra kadın indi. Yeniden araca yöneldi. Araba hızla hareket ettiği için bir süre sürüklendi. Kadının yanına gittik. Kıyafetleri yanmış haldeydi. Elbisesi paramparça olmuştu. Ambulansa haber verdik. Sanığın kadını darp ettiğini görmedim" ifadelerini kullandı.