Genç görünme arzusu bağımlılık yaratıyor

Güncelleme Tarihi:

Genç görünme arzusu bağımlılık yaratıyor
OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 28, 2002 00:00

Ortalama yaÅŸam süresinin uzaması ve tedavi olanaklarının çoÄŸalmasıyla, yaÅŸlılığın insan vücudunda bıraktığı izleri silmeye yönelik tıbbi müdahaleler hız kazanıyor. Doktorlar, "Perma-gençlik modası"nın bağımlılık yaratmasından korkuyor.BirleÅŸmiÅŸ Milletler'in 8-12 Nisan 2002 tarihleri arasında Ä°spanya'nın baÅŸkenti Madrid'de düzenlediÄŸi 2.Dünya YaÅŸlılık Konferansı'nda, yaÅŸlanmakta olan nüfusun temel sorunları masaya yatırıldı. Ä°nsanların daha uzun yaÅŸadığı, daha az sayıda bebeÄŸin doÄŸduÄŸu dünyamızda nüfus son hızla yaÅŸlanıyor. Toplantıda 60 yaşın üzerindeki insan nüfusunun bugünkü 629 milyondan 2050 yılında 2 milyara ulaÅŸacağı bildirildi. Artışın büyük bir kısmı geliÅŸmekte olan ülkelerde, yarıdan fazlası Asya'da ve dörtte birden büyük kısmı da Çin'de olacak. Ä°ngiltere örneÄŸinde, 60 yaşının üzerindeki insanların genel nüfusa oranının yüzde 21'den 2050'de yüzde 34'e yükseleceÄŸi tahmin ediliyor. Türkiye'de yapılan projeksiyonlarda gelecekte yaÅŸlı nüfusun artacağı öngörülüyor. Son 20 yılda yaÅŸanan doÄŸurganlık düzeyindeki düşüş, Türkiye nüfusunun yapısında önemli deÄŸiÅŸikliklere yol açıyor. Çocuk nüfusunun toplam nüfusa oranı azalmakta, 65 üzeri yaÅŸ gruplarının payı artmaktadır.Türkiye nüfusu içinde yaÅŸlıların (65 ve yukarı yaÅŸtakiler) oranı 2002'de 5.8'e ulaÅŸmıştı. 2030'da ise ortalama ömür 69.4'den 73.4'e yükseleceÄŸi tahmin edilmektedir. Her pahasına gençİnsanoÄŸlu bugüne dek güzel görünmek için neler yapmadı... Kleopatra eÅŸek sütüyle banyo yapardı. 16.Yüzyıl'da yaÅŸamış Macar Kontes Elizabeth Bathory bakire kanıyla yıkanmayı adet edinmiÅŸti. Hindistan eski BaÅŸbakanı Morarji Desai düzenli olarak kendi idrarını içer ve bunu herkese önerirdi. Bugün dünya üzerinde on milyonlarca insan, sabah akÅŸam yüzlerine kremler sürmekte, çeÅŸitli doÄŸal veya yapay maddelerden yapılmış cilt bakım malzemelerinden medet ummaktadır.Ä°nsanlar, yılların vücutlarında bıraktığı izlerden rahatsızlık duydukça, bunlardan kurtulmak için akla gelmedik yollara baÅŸvuruyor. Kırışıklar, sarkık deriler ve kırlaÅŸmış saçlar, her bakımdan normal insanların tarih boyunca efsanevi "gençlik iksiri"nin peÅŸine düşmesine neden oldu. Kaldı ki artık gençlik iksiri yalnızca bir efsane deÄŸil. GeliÅŸtirdikleri ilaç ve tekniklerle yaÅŸlanmanın izlerini büyük ölçüde yok etmeyi baÅŸaran doktorlar, insanların neredeyse 15 yaÅŸ daha genç görünmelerini saÄŸlayabiliyor. En önemlisi, yaÅŸlanmayı durduran veya yavaÅŸlatan ilaçlar zaman içinde ÅŸarlatanlarından tekelinden çıkıp ve bilim adamlarının ilgi alanına girmeyi baÅŸardı.Bu arada bilimsel bir temele oturtulan yaÅŸlanma karşıtı ilaçlar, modern tıbbın en kárlı alanlarından biri haline geldi. Yükselen bir trend izleyen bu ilaçların dünyanın da yaÅŸlandığı bir döneme rast gelmesi, genç görünmeyi tutku haline getiren zengin kesimin iÅŸine yaradı. Erkekleri de sardıBugün gençliÄŸe öykünen toplumun kamuya yansıyan yüzünü Hollywood sanatçıları temsil etmektedir. Cher, Julie Christie, Joan Collins, Elizabeth Taylor, Demi Moore ve Jane Fonda gibi sanatçıların tümü estetik cerrahlarının neÅŸterinden yararlandıklarını itiraf ediyor. Son dedikodulara göre bugüne dek doÄŸal yaÅŸlanma sürecine müdahale edilmemesi gerektiÄŸini savunan Robert Redford bile yaÅŸlanma saatini geri döndürme arzusuna yenik düşmüş. Genç görünme tutkusu bugün kadınlar kadar erkekleri de esir almış durumda. Ve bu tutku sahne sanatçıları ile sınırlı deÄŸil. Ekonomik açıdan ortalamanın üzerindeki kesim, genç görünme uÄŸruna artık körükörüne gidip ameliyat masasına yatmıyor. Yüz gerdirme operasyonları en son baÅŸvurulan çare olarak eski popülaritesini oldukça yitirmiÅŸ durumda. "Bundan 5 yıl önce adı bile duyulmamış pek çok yeni teknik ÅŸu anda yaygın bir ÅŸekilde kullanılıyor" diyor Kaliforniya Ãœniversitesi'nden dermatolog Dr. Nick Lowe.Bu arada gençlik sevdasının çığrından çıkmak üzere olduÄŸuna dikkat çeken doktorlar, insanların ebedi gençlik tutkusu yüzünden psikolojik bozukluk geçireceklerinden kaygılı.Bu yeni ilaçların başında "Botox" var. Bu ilacın, cildin altına enjekte edilerek kırışıkları düzelttiÄŸi belirtiliyor. Tabii yan etkiler de var. Ancak bu ilaç bile yavaÅŸ yavaÅŸ popülaritesini yitiriyor, çünkü ''Hylaform ve restyane'' gibi gibi kimyasal maddelerin klinik deneylerde Botox'tan daha az yan etkisi olduÄŸu görüldü. Bu arada hastaların kendi yaÄŸları yüzlerinin bir bölümüne nakledilebiliyor.Yeni yöntemlerBirkaç yıl önce geliÅŸtirilen gençlik lazeri, cildin yüzeyini parçalamadan fibroblast (liflerin geliÅŸmesini saÄŸlayan hücresel element) hücrelerini uyarıyor. Fibroblast hücreleri, ciltteki sarkık bölümleri dolduran doÄŸal kolajen maddelerini üreterek kırışıkları gideriyor. Yeni lokal kremler eski nesil kremlerden daha etkili. Klinik deneylerde ''Retin A'' ve ''Tazarotene'' isimli kırışık kremlerinin yaÅŸlanma sürecini geciktirdiÄŸi gösterildi. Bu kremler yeni cilt hücreleri üretirken, gereÄŸinden fazla güneÅŸ ışınına maruz kalmanın sonucunda ortaya çıkan lekelerin de yokedilmesinde etkili. Bu arada bir önceki denenmiÅŸ "dermabrasion-deri üzerindeki benleri veya geçirilmiÅŸ lezyonun bıraktığı izi ortadan kaldırma amacıyla yapılan kazıma iÅŸlemi" yöntemleri de devam ediyor.Herkese farklıLowe'a göre bütün bu teknikler daha fazla insana, daha etkin bir ÅŸekilde müdahale anlamına geliyor. "Ä°nsanların ciltleri farklı nedenlere baÄŸlı olarak yaÅŸlanır. Bu nedenle herkese farklı tedavilerin uygulanması gerekir" diye konuÅŸan Lowe, bu kounda ÅŸunları söylüyor: "Bazı insanların cildi güneÅŸte fazla kaldıkları için kırışır, bazılarında tekrarlayan kas hareketlerine baÄŸlı olarak alınlarında, göz kenarlarında iz kalır. YaÄŸ ve destek dokuları zaman içinde kaybolur veya alt kısımlara doÄŸru kayar. Dudak ve yanak bölgelerinden kaçan yaÄŸlar, göz kapaklarının altında birikir. Bu ilaçlardan alınan sonuçlar kiÅŸiden kiÅŸiye deÄŸiÅŸir. Bazı hastalar 10-15 yaÅŸ genç görünürken, bazıları 2-5 yıl gençleÅŸir. Bu fark ne kadar yaÅŸlı olduklarına, genetik yapılarına, sigara ve alkol kullanımı gibi yaÅŸam ÅŸekillerine baÄŸlı".Plastik cerrahi yoluyla gençleÅŸmek isteyen hastalara psikolojik destek saÄŸlayan psikologlar ise giderek artan sayıda hastanın genç görünme bağımlısı haline geldiÄŸini söylüyor. Bu bağımlılığa "Perma-gençlik" adını veren psikologlar şöyle diyor: "Bu bağımlılık yaratan bir tutkudur. Ne kadar çok bıçak altına yatarlarsa, o kadar neÅŸter bağımlısı olurlar. Böylece bu kendini kendini besleyen bir alışkanlık haline gelir. Bazı insanlar yaÅŸlanma olgusuna tahammül edemez. Bu insanlar nasıl göründükleriyle, nasıl görünmek istedikleri arasındaki farkı kapatmak için her çareye baÅŸvurur. YaÅŸlanmayı tersine çevirmek, bu iÅŸi yanlış gerekçelerle yapanlara zarar verir. YaÅŸ dönemlerinde bazı insanlar depresyona girer ve ameliyatı çözüm olarak görür. Ancak bu onların tatminsizliklerini gidermez; dolayısıyla depresyonları artar".Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!