Genç bestecilere hodri meydan

Güncelleme Tarihi:

Genç bestecilere hodri meydan
Oluşturulma Tarihi: Mart 24, 2007 14:25

Yansımalar'ın kurucusu Neyzen Şenol Filiz ve tanburi Birol Yayla, dört yıl önce tanbur, ney ve vurmalılardan oluşan 11 kişilik bir topluluk kurdu. Klasik Türk Müziği'ndeki saz eserleri geleneğini canlandırmak, icrada yeni yaklaşımlar geliştirmek amacıyla çalışmalara başladı.

Haberin Devamı

2003'ten bu yana İstanbul'da dört konser verdi. Ardından geçen ay "Mızrabın Nefesi" albümünü yayımladı. Yayla ve Filiz, "Türk Müziği bestecileri yıllardır şarkılara odaklandı. İhmal edilen saz eserlerini yeniden ön plana çıkarmak, yeni eserler yazılmasına vesile olmak istiyoruz" diyor.

Gruptaki neyzenler ayaklanıp iktidarı ele mi geçirdi? Dört yıl önce sizleri konserlerde "Tanburlar ve Neyler" başlığı altında dinlemiştik. Başlık "Neyler ve Tanburlar"a dönüşmüş. Üstelik albümde neyler ön planda...

- Neyler dominanttır, zaptetmek güçtür!.. Şaka bir yana, grubun yapısında herhangi bir değişim olmadı. Enstrümanlardan herhangi birinin öncelikli, sabit rolü yok. Albümde tanbur taksimlerine de yerverdik. Konserlerde ise üç tanburla taksim denemeleri bile yapıyoruz. Çoğunlukla anlık gelişen, emprovize olarak ortaya çıkan bu bölümler kimi zaman neyzen arkadaşlarımızı da şaşırtıyor. Bu yaklaşımı gelecekte geliştirmeyi düşünüyoruz.

Haberin Devamı

Neden sadece ney ve tanbur; grup Klasik Türk Müziği'nin diğer enstrümanlarına neden kapalı?

- Geçmişten günümüze kadar tüm geleneksel çalgıların yer aldığı birçok grup kuruldu. Sadece ney ve tanburlardan oluşan grup denenmemişti. Bu düşünceden yola çıktık. Çok sayıda ney ve tanburu birlikte nasıl kullanabileceğimizi, ses zenginliği yaratabileceğimizi araştırdık. Ortak duygu oluşturmayı denedik.

Müzik piyasasında her şeyin bir projeye dönüşmesinden, konser vermek isteyen büyük ustalara bile "projeniz nedir" sorusunun yöneltilmesinden rahatsız olduğunuzu söylüyordunuz. Albüm kapağında "Birol Yayla-Şenol Filiz Projesi" yazıyor. Bu prodüktörün intikamı mı, yoksa fikriniz mi değişti?

- Arkadaşlarımızla oluşturduğumuz deneysel bir çalışmada ikimizin isminin ön plana çıkmasından pek hoşlanmıyoruz. Ancak dinleyiciye çalışmayı tanıtmak açısından zorunluluk olduğu söylendi. Bu açıdan prodüktörün intikamı, denebilir. Proje sözcüğünü sevmemekle birlikte, topluluğumuzun rastlantı sonucu bir araya gelmediğini, amaca yönelik oluşturulduğunu, albümün bu çalışmanın sonucu olduğunu vurgulamak için bu çalışmanın sunumunda kullanılması gerekiyor.

Haberin Devamı

BÖYLESİ DENENMEMİŞTİ

Yansımalar topluluğu, tanbur ve neyle yola çıkıp daha sonra diğer enstrümanların katılımıyla zenginleşmişti. "Neyler ve tanburlar" çekirdeğe dönüş çabası mı?

- Konservatuvardaki öğrencilik yıllarımızdan itibaren Necdet Yaşar - Niyazi Sayın geleneğini örnek aldık. Ustalarımız bize sadece enstrüman bilgisi vermedi. En genel anlamda üslup öğrendik. Sohbetlerimizde müziğe bakış açılarını, hayat felsefelerini özümsedik. Yansımalar'ın omurgası bu birikimle oluşturuldu; bizi yetiştiren hocalara saygımızı, şükranlarımızı albümlerimizle sunduk. Necdet Yaşar, Neyzen Tevfik CD'lerinin hazırlanmasına katkıda bulunduk. Daha sonra geleneksel müzikte formları incitmeden esneten, geliştiren, ufku açık çalışmalar yapılıp yapılamayacağını araştırmaya başladık. "Neyler ve tanburlar" bu arayışın ürünü. Klasik Türk Müziği'nde uzun yıllardır besteciler şarkı formuna odaklandı. Saz eseri yazılmıyor. tanburi Cemil'in saz eseri repertuvarı oluşturma, icra yenilikleri geliştirme yönünde yarattığı enerjiyi, dönüşümü sürdürecek kişiler, akımlar çıkmıyor. Topluluğumuz Klasik Türk Müziği'nde akademik düzeyde deneyler yapma, ihmal edilen saz eseri oluşturma, icra üzerine düşünme, yeni yöntemler geliştirme geleneğini canlandırmayı hedefliyor.

Haberin Devamı

Üç yıllık konser tecrübesi gruba neler kazandırdı, nasıl bir değişim süreci geçirdi?

- Başlangıçta deneysel bir çalışmaydı. Bugüne kadar dört ney, üç tanbur, dört vurmalı çalgıdan oluşan bir grup denenmemişti. Bireysel üslupların ön plana çıktığı Türk Müziği geleneği içinde, sazların ortak sesle konuşacağı bir topluluğun arzuladığımız sonucu verip vermeyeceğinden emin değildik. Konserler, provalar bu girişimin bize yol açacağını, ufkumuzu genişleteceğini gösterdi. Özeleştiri yaptığımızda, sanatsal açıdan arzu ettiğimiz düzeyi tutturduğumuzu gördük. Konserleri izleyenler geleneksel icraya canlı, enerjik, sürprizlerle dolu bir boyut getirdiğimizi söyledi. Bunun üzerine yolumuza devam etme kararı aldık. Bu oluşumun ilk adımı olarak "Mızrabın Nefesi"ni kaydettik.

Haberin Devamı

Albümde, konser repertuvarınızın dışında eserler de yer almış. Seçimde hangi ölçütleri kullandınız?

- Grup çalışmasına başladığımızda repertuvar araştırdık. Deneme, yanılma yöntemini kullanmak gerekti. Çünkü çok sevdiğimiz bazı eserlerin, grubun yapısına uymadığını, arzu ettiğimiz gibi tınlamadığını gördük. İstediğimiz sonuçları alamamak bize izleyeceğimiz yöntem konusunda ışık tuttu: Yönelmemiz gereken ya da repertuvarımıza uymayacak eserler konusunda ipuçları elde ettik. Sazların teknik yapılarını, renklerini en iyi şekilde ortaya çıkaracak eserlere yöneldik. "Mızrabın Nefesi" müzikseverlere ulaşacak ilk albümdü. Grubun yaklaşımını en iyi şekilde ortaya koymalıydı. Albümümüz, başlangıç, yepyeni bir pencereden hayata bakış duygusunu yansıtan Pençgah Mevlevi Ayini'yle açılıyor. Ardından gelen Nayi Ozman Dede'nin Segâh Saz Semaisi, teknik açıdan çağ açıcı özellikler taşımasa da, mistik yapısı ve çağrışımları nedeniyle tanburiler ve neyzenlerin gönlünde yatan eserdir. Rast Murasa, yaklaşık 300 yıldır Kantemir Edvarı'nda uyuyan bir eserdi, konserlerimizle yeniden gün ışığına çıktı. İçindeki enerji büyük ilgi çekti.

Haberin Devamı

300 yıl öncesinin sistemiyle yazıya aktarılan, eldeki notasyonun net bilgi vermediği bir eseri seslendirirken üslubu nasıl belirlediniz?

- Temel yaklaşımımız geleneği zedelemeden, bugünün birikimiyle eserleri icra etmek. Zaten bu üslubun yabancısı değiliz, özümsemiş müzikçileriz. Deneysellikten de kaçınmıyoruz. Örneğin bu eserin arasına vurma çalgılar solosu ekledik. Albümde seslendirdeğimiz diğer eserlerden İran kökenli Rast Nakış Beste'ye tanburlarla özel bir giriş bölümü hazırladık. Sözleriyle, müziğiyle bizi etkileyen Ahmet Hatipoğlu'nun "Nikriz İlahi"sini, farklı bir ritmik anlayışla yorumladık. Ayrıca esere Mehmet Kemiksiz'in okuduğu kasideyle zenginleştirdik. Acemşiran Peşrev yine tanburi ve neyzenlerin vazgeçemediği eserlerdendir. Albümde Kantemir Edvarı'ndan alınıp, yüzyıllar sonra gün ışığına çıkan ikinci eser Şehnaz Peşrev. Grubun gelecekteki yönelimlerine ipucu olması, bu coğrafyada yazılmış bütün müzik türlerine açık olduğunu belirtmesi için albüm repertuvarına Gidem Dedim adlı halk ezgisini aldık. Son eser olarak da hayatın hangi yöne doğru aktığını işaret eden, ölümün bir son değil, geçiş olduğunu vurgulayan Birol Yayla bestesi Serin Selviler'i seslendirdik.

TURİSTİK SUNUM İSTEMEDİK

Virtüözlerden oluşan bir ekibin albümünde daha çok taksim, daha çok kişisel pasaj beklenir, siz icrada birlikteliğe vurgu yapmışsınız. Bu yaklaşım gelecekteki çalışmalarda da sürecek mi?

- Sazlarında kişisel üsluplarıyla tanınan müzikçilerin, bir araya gelip ortak ses yaratabileceğini göstermeyi amaçlıyor ilk albümümüz. Kişiselliği sergilemek yerine biz duygusuna vurgu yapıyor. Bundan sonraki projelerde, kişisellik ön plana çıkacak.

"Neyler ve tanburlar" emprovizasyona ne kadar fırsat sağlıyor?

- Üç farklı emprovizasyon tekniğini de kullanıyoruz: Geleneksel taksimler, ritmin ya da "dem" ismi verilen tasarlanmış sesler üzerine doğaçlamalar. Özellikle konserlerde anlık yaratılar, sürprizler ön plana çıkıyor, eserler kendini yeniden yaratıyor. Örneğin son konserimizde üç tanburla yaptığımız bir giriş taksimi öyle anlık gelişti ki, neyzenler bile şaşırdı.

Enstrümanlar arasında neden yaylı tanbur yer almıyor?

- Yaylı tanbur gelenekte olmayan bir enstrüman. tanburi Cemil dehasını kullanıp, ses zenginliği yaratma amacıyla geliştirmiş bu tekniği. Yaylı tanburun derin sesini biz de seviyoruz. Ama ilk aşamada bu grupta enstrümanları klasik yapısıyla kullanmak istedik. Gelecekte yaylı tanburu kullanmak istiyoruz. Mızrap fikrinin uzantısı olarak lavtayı enstrümanlarımız arasına katmayı planlıyoruz.

Albümün kaydı ne kadar zamanda tamamlandı? Kapak tasarımındaki siyah ağırlıklı seçim neyi simgeliyor?

- Bir haftada tamamladık. Büyük bölümü toplu olarak, konser şeklinde kaydedildi. Albüm kapağında ney, tanbur, semazen figürleriyle turistik bir görüntüye dönüşmesinden endişe ediyorduk. Sade bir kapak istedik, eski fotoğraf dokusu kullanıldı. Grubun fotoğrafları da bu yaklaşımı yansıtıyor.

Grup yaklaşım ve repertuvar açısından hangi yönde gelişmeyi hedefliyor?

- Bu bir icra topluluğu. Öncelikle mümkün olduğunca çok konser vermek istiyoruz. Bundan sonraki adımda, sadece bu topluluk için yazılmış eserlerden oluşan bir albüm kaydetmek istiyoruz. "Neyler ve tanburlar" bestecileri yeni saz eserleri yazmak için teşvik eden, hatta kışkırtan bir topluluk olacak. Repertuvarı zenginleştirmek hedeflerimiz arasında.

Grup İstanbul dışında da konser verecek mi?

- Bugüne kadar İstanbul ve Bursa'da konserler verdik. Önümüzdeki aylarda Konya, Kütahya, Adana'ya gideceğiz.

Yansımalar'ın yeni çalışmaları var mı?

- Konserleri sürdürüyoruz. Yeni bir yaklaşımla repertuvar hazırlıyoruz. Sonbaharda stüdyoya girip, yıl bitmeden yeni bir albüm yayımlayacağız.

Kasideyi Hafız Kemiksiz okudu

Topluluğun yorumladığı Ahmet Hatipoğlu'nun Nikriz İlahi'nde, Hafız Mehmet Kemiksiz de bir kaside seslendirdi. Klasik Türk Müziği tutkunları Kemiksiz'in etkileyici sesine Kudsi Erguner, Bezmara, Güldeste ve Istanbul Musiki topluluklarıyla yaptığı çalışmalardan aşina. Mehmet Kemiksiz, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'ndeki öğrencilik yıllarında, Üsküdar Emin Ongan Musiki Cemiyeti'ne devam etti. Okul korusunda görev aldı. Amir Ateş'le beste çalıştı, meşketti. İlahi formunda 10 eser besteledi. Mevlid-i Şerif ve Na't ve Müracaat adlı iki albümü yayımlandı.

Resimaltı: "Neyler ve tanburlar"ın ney grubunda Şenol Filiz, Volkan Yılmaz, Salih Bilgin, tanbur grubunda Murat Aydemir, Birol Yayla, vurmalı çalgılar grubunda ise Fahrettin Yarkın ve Türker Çolak yer aldı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!