Gemileri koruruz

Güncelleme Tarihi:

Gemileri koruruz
Oluşturulma Tarihi: Eylül 09, 2011 00:00

Başbakan Erdoğan, Gazze’ye gidecek yardım gemileriyle ilgili son noktayı koydu: “Bizim oraya yapacağımız insani yardımlar vardır. Ve bu yardımlarımız Mavi Marmara’da olduğu gibi artık herhangi bir saldırıya uğramayacaktır.”

Haberin Devamı

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, El Cezire Arapça’ya röportajında, Türkiye’nin Akdeniz’de seyrüsefer serbestisinin sağlanmasıyla ilgili soruları yanıtladı. Erdoğan, özetle şunları söyledi:

Gazze’ye yardım göndereceğiz

“Şu anda Türk askeri gemileri şüphesiz ki, birinci derecede kendi gemilerini korumakla mükelleftir. Birinci derecede adım bu. Ve bizim oraya yapacağımız insani yardımlar vardır. Ve bu insani yardımlarımız Mavi Marmara’da olduğu gibi artık herhangi bir saldırıya uğramayacaktır.”

Doğal kaynakları bırakmayız

“Türkiye olarak, Doğu Akdeniz’deki doğal kaynaklardan sadece İsrail’in faydalanmasının önüne geçmek için de adımlar attık. Bir defa Türk savaş gemilerinin Gazze’ye insani yardım taşıyan gemilerimizi koruma yetkisi var.”

Saldırmalarına izin vermeyiz

Haberin Devamı

“Bundan böyle İsrail’in Özgürlük Filosu’nda olduğu gibi bu gemilere saldırmasına izin vermeyeceğiz. İsrail Akdeniz’de münhasır ekonomik bölgelerde faaliyet hakkı olduğunu söylemeye başladı. Bu hakka sahip olmadıklarını göreceksiniz çünkü KKTC’nin garantörü olarak Doğu Akdeniz’deki uluslararası sularda gözetim hakkı olan Türkiye bölgede adımlar atıyor.”

İsrail’in yaptığını yapmayız

“Türkiye, uluslararası sularda İsrail’in yaptığı yanlışları da yapmayacak. Türkiye’nin devlet terbiyesi zaten buna müsaade etmez, askeri terbiyesi müsaade etmez. Bütün hedeflerimizi dünyada zulmün karşısında durmaya yönelik almışız. Mazlumun yanında durmaya yönelik almışız. Bu mazlum halkı 15 gün, 16 gün bu İsrail bombalamıştır. Ve şu anda hâlâ çadırlarda yaşayan o insanlara gıdaydı, giyecekti, ilaçtı, okuldu, hastaneydi bunların hiçbiri yapılamıyor. Ve biz burada bir hukukun tesisini istiyoruz. Ve uluslararası camiada bir hukuk tesisi yoksa siz buna seyirci kalamazsınız.”

Bir sandık domates izne tabi

“Neredeyse İsrail’in üçte biri nüfus var orada. Bunları yok farz edemezsiniz. Onlarla olan tarih bağlarımız, onlarla olan kültür bağlarımız, insani bağlarımız bizi böyle bir kararı almaya zaten mecbur ediyor. Ve bu insanlar, sadece, Refah Kapısı’nı bir kenara koyacak olursak ki oraya da İsrail müdahale etmeye çalışıyor, adeta bir açık hapishanede yaşıyorlar. Yani bir sandık domates sokmaya kalksan İsrail’in iznine tabi. Böyle yaşam olur mu? Sessiz mi kalacağız?”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!