Güncelleme Tarihi:
    Â
Yatırımcılar piyasalarda yeniden hareketli bir döneme hazırlanırken, parayı idare eden fon yöneticileri Çin, Brezilya ve Hindistan gibi geliÅŸmekte olan ülkelerin hisselerine yatırım konusunda büyük oranda uzlaÅŸmış durumda. Fon yöneticilerinin uzlaÅŸmasının arkasında, bu ekonomilerdeki hisse senetlerinin hareket bandı en yüksek yatırım araçları olmasının önemli bir etkisi bulunuyor.  Â
Bu görüş aslında akla yatkın görünüyor. Çünkü küresel ekonomik toparlama yavaÅŸlarken geliÅŸmekte olan ekonomiler hızlı ÅŸekilde büyüyor. ÖrneÄŸin, Çin'in büyümesinin bu yıl ABD'nin üç katından daha fazla olması bekleniyor. Â
Bununla birlikte gelişmekte olan ülkelerde orta sınıf daha güçlenirken, bütçeleri de gelişmiş ülkelere kıyasla daha iyi durumda bulunuyor. Aslına bakılırsa, gelişmekte olan ülkelerin son bir yılda gösterdiği performansın yüzde 21 ile ABD'deki Standard & Poor's 500'ün yüzde 9'luk getirisini geride bırakması bunun en önemli göstergesi.
Ancak, Russel Investment yatırım danışmanlığı ÅŸirketinin strateji direktörü Mark Eibel, bu noktada önemli bir uyarıda bulunuyor. Eibel, "Herkesin aynı fikirde olduÄŸu dönemlerde dikkatli olmak gerekir" dedi.  Â
Yatırımcıların dikkatli olması için Eibel'in uyarısının yanında, bu piyasalardaki temel bazı gerçeklerin de göz önünde bulundurulması gerekiyor.
İşte o üç gerçek:
Â
1- Bu görüşler daha önce de ileri sürülmüştü    Â
Bundan sadece üç yıl önce, piyasaların yükseleceği yönünde görüş bildiren analistler gelişmekte olan ülkelerin, küresel ekonominin geri kalanından 'ayrıştığını' söylemişti. Diğer bir deyişle, hızlı büyüme gösteren ve iç talebi kendisine yetecek olan Çin'in bundan sonra ABD ya da Avrupa'nın hızlı büyümesine ihtiyaç duymayacağı savunuluyordu.
Elbette bu görüş, 2008'de hem Çin hem de diğer gelişmekte olan ülkelerinin borsalarındaki çöküşün, S&P 500'den daha sert olmasıyla temelsiz kalmış oldu. Bu piyasalar, 2000 ile 2002 arasında yaşanan çöküş sırasında da gelişmiş ülkelere kıyasla çok daha kötü performans sergiledi.
Â
2 - Ekonomik büyümeyle hisse kazancı aynı olmayabilir
London Business School'dan üç öğretim görevlisinin, 1900'lü yıllardan bu güne hisse senetlerini performansını incelediği çalışma, ortaya çok çarpıcı bir sonuç çıkardı. Buna göre, büyüme hızı en düşük olan ekonomilerdeki borsaların getiri performansı, en hızlı büyüyen ekonomilerdeki borsalarının getirisinden daha fazlaya denk geliyor.
Â
3 - Gelişmekte olan ülkelerin borsaları daha pahalı
Tarihsel olarak bakıldığında gelişmekte olan ekonomilerdeki hisse senetleri, ABD hisselerine göre yüzde 20 daha ucuz olurdu. Bugün ise MSCI Gelişmekte Olan Ülkeler Endeksi'nde fiyat/kazanç oranı 15 ile S&P 500'ün 14.5 olan oranını geçerek daha pahalı seviyeye gelmiş durumda.
ABD merkezli Harding Loevner adlı varlık yönetim ÅŸirketinin CEO'su Simon Hallett, geliÅŸmekte olan ülkelerin bu kıyaslamada, geliÅŸmiÅŸ ülkeleri geçmesinin tehlike iÅŸareti olduÄŸunu belirtti. Çünkü daha önceki yıllarda geliÅŸmekte olan ülke borsaları ne zaman pahalı duruma gelse sonraki 12 aylık dönemde geliÅŸmiÅŸ ülke borsalarına göre daha az kazandırdığı görüldü.   Â
          Â
* Bu yazı CNNMoney.com'da, "Emerging markets can't save the world" başlığıyla yayımlanan haberden derlenmiştir.
http://www.facebook.com/#!/HurriyetEkonet         EkoNet'i Twitter'da takip etmek için: http://twitter.com/HurriyetEkonet            Â