GELÄ°ÅžEN GEN TEKNOLOJÄ°SÄ° VE YENÄ°DEN TANIMLANAN EMPERYALÄ°ZM

Güncelleme Tarihi:

GELÄ°ÅžEN GEN TEKNOLOJÄ°SÄ° VE YENÄ°DEN TANIMLANAN EMPERYALÄ°ZM
OluÅŸturulma Tarihi: Mart 19, 2001 00:00

GELÄ°ÅžEN GEN TEKNOLOJÄ°SÄ° VE YENÄ°DEN TANIMLANAN EMPERYALÄ°ZM KAVRAMI Bir ay önce büyük bir heyecan yaratan insan gen haritasının tamamına yakının artık belirlenmiÅŸ olduÄŸu açıklaması, dünyada olduÄŸu kadar ülkemizde de yankılar uyandırdı. Genellikle yabancı gazete veya dergilerin doÄŸrudan çevirilerine dayanan 'bilim haberleri' köşelerinde ve programlarında buluÅŸun yararları ve geleceÄŸi iÅŸlenerek; kanser, AIDS, ÅŸiÅŸmanlık, Alzheimer gibi sorunların kalmayacağı, besin deÄŸeri daha yüksek tavuk ve çekirdeksiz karpuz bile imal edilebileceÄŸi belirtildi. Oysa biz bir türlü doya doya sevinemiyorduk. Kafamızdaki bir çok 'acaba'ya yanıt veremiyorduk. Niye mi? Biliyorsunuz birçok bilimkurgu öyküsü, kısa zaman sonra hemencecik gerçekleÅŸiveriyor. Jules Verne'den baÅŸlayarak Kubrick'in tahminleri bile öngörülenden daha erken karşımızda belirmedi mi.. Komplo teorilerine bakarsanız bilim adamları yeni bir ÅŸey icat edince ilk reaksiyonları görmek için önce bilimkurgu düzeyinde kamuoyuna sunuyorlarmış. Bunlar dedikodu ama... Gözünüzden kaçmamıştır; son yılların bilimkurgu filmlerinin neredeyse tamamının dayandığı iki temel konu, software hırsızlıkları ve özel gen mühendisliÄŸi ÅŸirketlerinin yolsuzlukları. Gelecekteki dünyada artık savaÅŸan ülkeler betimlenmiyor. Birbirleriyle yeni gen teknolojisi üretmek ve satmak için çarpışan ÅŸirketler konu ediliyor hep. Yani kötü adamlar belli bir hastalık yaratıyorlar, sonra panzehirini genetik olarak imal edip satıyorlar veya laboratuarlarda görünmez ve yenilmez adamlar yaratıyorlar. Vallahi biz hiç iyi insan rolü oynayan bilim adamı görmedik. Åžimdi geliniz çağımızdaki bu eÅŸsiz buluÅŸtan sonra çıkan yayınların satır aralarını okuyarak kendi komplo teorilerimizi üretelim. Genetik dünyasında yeni uygulamalar yapabilmek için ilk basamak gen diziliÅŸinin belirlenebilmesi. Ancak o zaman kopyalama, deÄŸiÅŸtirme, vb. giriÅŸimleri deneyebiliyorsunuz. Halen bu iÅŸi yapabilen cihazlar bir buzdolabı büyüklüğünde ve fiyatı 300.000 Amerikan Doları civarında. Åžu an en revaçta olan genetik araÅŸtırma 'gen diziliÅŸini belirleyici' cihazın pratik hale getirilebilmesi. Yani daha küçük ve daha ucuz olması. Böylece dünyanın her yerinde bu tür deneyler yapılabilir hale gelecek. Ä°lk planda direnç geliÅŸen ilaçların belirlenebilmesi ve tedavinin yönlendirilebilmesi için bu gerekli. Buna yönelik çalışan özel ÅŸirketler var. Kanada kökenli 'Visible Genetics' ÅŸirketi önde gelenlerden. Firma AIDS etkeninin genetik diziliÅŸini saptayıp buna karşı 15 farklı ilacı oluÅŸturabilecek teknolojiyi yakalamış olduÄŸunu iddia ediyor. Amerikan ÅŸirketi 'Applied Biosystems' ise yıllardır bu iÅŸi yaptıklarını ve AIDS etkeni gibi virüslerin çok çabuk yapı deÄŸiÅŸtirdiÄŸi için gen diziliÅŸinin belirlenmesinin kolay olmadığını iddia ediyor. Teorik olarak her türlü mutasyona uygun diziliÅŸ belirleyici cihazı bulduklarını ve yakında pratiÄŸe dökeceklerini açıkladılar. Belçikalı Virco, Affymetrix ve San Fransisco'dan Virologic, Quest Diagnostics ÅŸirketleri de iÅŸin peÅŸinde olduklarını belirtmiÅŸler. Hepsi bir an önce iÅŸi bitirip Amerikan Ä°laç Ä°daresi onayını ilk alan olmaya çalışıyorlar. Ä°nsanlara biran önce yardımcı olmak için mi…acaba… Halen sadece Amerika BirleÅŸik Devletleri'nde yılda 500-800.000 hasta için bu testlerin kullanıldığı belirlenmiÅŸ. Bir test yaklaşık 225 dolar düzeyine indirilebildiÄŸi için bu 200 milyon dolar civarında bir para demek. Yine hasta sayının yıl sonunda 1.5 milyona yaklaÅŸacağı belirtiliyor. Bu teknolojiyi ilk siz geliÅŸtirir ve lisansını alırsanız dünya piyasasının da tek hakimi olursunuz. Gelin komplo teorilerimizi daha da geliÅŸtirelim… Amerika BirleÅŸik Devletleri ve Kanada geçen yıl aşırı kuraklık ve kıtlık nedeniyle açlık sınırında yaÅŸayan 5 milyon Afrikalı ve bir o kadar da Hintli için tonlarca karşılıksız buÄŸday ve soya göndermiÅŸti. Ne incelik… Ancak kadir kıymet bilmez Afrikalılardan Nijerya Ziraat Bakanı, Åžubat 2001 sonunda uluslararası mahkemelere baÅŸvuruda bulunarak buÄŸday ve soyanın genetik olarak denenmekte olan bir teknolojiyle üretilerek sonuçlarını görmek amacıyla yollandığını belirtti. Bunun üzerine uyanan Hintlilerse 1999 yılındaki yardımdan yararlanan 10.000 insanın ölümünden Amerikalıları sorumlu tutuyor. Yani 'dünyadaki açlığa son verme' gibi saygıdeÄŸer bir slogana gizlenerek insan denekler yaratma konusunda inanılmaz bir politikayı gerçekleÅŸtirmiÅŸler yine... BaÅŸka örnekler mi… Almanya ve Ä°sviçre geçen yıl çeÅŸitli ekstra bakteriler içerdiÄŸi için A vitamininden zengin 'altın pirinç' yaptıklarını müjdelemiÅŸlerdi. Hatta geliÅŸmekte olan ülkelerde A vitamini eksikliÄŸi daha fazla olduÄŸu için hibe etmiÅŸlerdi. Ama bir yıl sonra geliÅŸmekte olan ülkelerin fakir insanları Alman ve Ä°sviçreli iyi insanlara vücutta yeterli yaÄŸ olmadan bu bakterilerin A vitamininin ortaya çıkmasında iÅŸe yaramayacağını göstererek yardımcı olmuÅŸ oldu. Komplo teorilerimizin sonuna geliyoruz.. Amerikan Rockefeller Enstitüsü ve Ä°skoç PPL Therapeutics ÅŸirketi domuz organlarının insanlara kolayca adapte edilebildiÄŸini ve domuzların kolaylıkla klonlanabilerek yedek organlar için kullanılabileceÄŸini bildirdiler. Hadi son parçayı da verelim… Ä°ngiltere geçen AÄŸustos ayında insanlarda 'sınırlı' klonlama yapılmasına kanuni olarak izin verdi. Karar mecliste 212 kabule karşı 92 ret ile alındı. Gerekçede insan klonlama izninin çeÅŸitli hastalıklardan muzdarip milyonlarca insana ÅŸifa umudu olması nedeniyle alındığı belirtildi. Amerika'da benzer bir kanun teklifinin George W. Bush'un fikrinin tam anlaşılamadığı için beklemede olduÄŸu belirtiliyor. Gen haritasının deÄŸiÅŸik ölçekli deÄŸerlendirmesine artık son veriyoruz. Elimizden geldiÄŸi kadarıyla Truva atını tarif etmeye çalıştık. Vallahi bizi çok karamsar ve muhafazakar bulabilirsiniz. Ama bu ekonomik baÅŸarılarla, gelecekte ülke olarak genetik çalışmalarda denek olmaktan öte bir kıymetimiz kalmayacak gibi görünüyor. Ancak Türk vatandaÅŸlarının geçmiÅŸte maruz kaldığı travmalar dikkate alındığında, genetik diziliÅŸinin dünyadaki tüm diÄŸer milletlerden son derece deÄŸiÅŸik olduÄŸunu söylemek için genetikçi olmaya gerek yok galiba. Bizi ÅŸifreleyecek geni yapabilecek laboratuara helal olsun demekten baÅŸka bir ÅŸey de gelmiyor elden: Etobur, otoburu bırak hiçobur, üşümez, yürümekten yılmayacak kadar güçlü, karamsarlık bilmez, verileni aynen uygular; bir nevi mükemmel insan. Dünyayı kötü adamlardan kurtarmak yine biz Türklere kalacak gibi görünüyor. SaÄŸlıklı Haftalar... Dr. Serdar GÃœNAYDIN - 19 Mart 2001, Pazartesi Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!