Gelinlerin roman kavgası

Çeşitli şehirlerde onlarca mağazası bulunan giyim markası Roman'da stilist olan Muharrem Toplusoy'un eşi Ayşegül ile Turgut Toplusoy'un eşi Suzan'ın kıskançlıkları, kardeşleri mal paylaşımına ve ortaklığı bitirip Roman'ı satma noktasına kadar getirdi.

Cirosu 35 milyon dolara ulaşan Roman'daki huzursuzluk, Turgut Toplusoy'un şirketin stilisti Suzan Özün'le 2001 yılında evlenmesiyle başladı. Aynı yıl şirketin Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Muharrem Toplusoy'un eşi Ayşegül Toplusoy işe alındı.

Ayşegül Toplusoy günün modası ve abiye koleksiyonu, Suzan Toplusoy ise klasik koleksiyonu tasarlamakla görevlendirildi. Muharrem Toplusoy'a göre, kısa sürede başarılara imza atan eşi Ayşegül'ün başarısı, "kendini çok bilgili olduğunu iddia eden" yengesi Suzan ve ağabeyi tarafından kıskanıldı.

Â

Muharrem-Ayşegül Toplusoy çifti, davetleri kaçırmıyorlar.(sağda)

Turgut-Suzan Toplusoy çiftine davetlerde rastlamak zor. (solda)

Roman Giyim Mağazaları ile Roman Hazır Giyim ve Tekstil, 1980 yılında Turgut ve ortanca kardeşi Muharrem Toplusoy tarafından kuruldu. Bir yıl sonra bu ortaklığa, küçük kardeş Süleyman Toplusoy da katıldı. Cirosu 35 milyon dolara ulaşan Roman’daki huzursuzluk, Turgut Toplusoy’un şirketin stilisti Suzan Özün’le 2001 yılında evlenmesiyle başladı. Aynı yıl şirketin yönetim kurulu başkan yardımcısı Muharrem Toplusoy’un eşi Ayşegül Toplusoy işe alındı.

Ayşegül Toplusoy günün modası, fashion ve abiye koleksiyonu, Suzan Toplusoy ise klasik koleksiyonu tasarlamakla görevlendirildi. Muharrem Toplusoy’a göre, daha önce hiç çalışmadığı sektörde kısa sürede başarılara imza atan eşi Ayşegül’ün başarısı, "kendini çok tecrübeli ve bilgili olduğunu iddia eden" yengesi Suzan ve ağabeyi Turgut tarafından kıskanıldı.

Toplusoy kardeşler, aralarındaki anlaşmazlığı çözmesi, hisse oranlarının belirlenip gerekirse şirketin satışı için 3 avukattan oluşan bir hakem heyeti atadılar. Muharrem Toplusoy, heyete verdiği dilekçede "çok gizli" olan iddialarını şöyle sıraladı:

AÄžABEYÄ°M HÄ°LEYLE ZENGÄ°N OLDU

"AÄŸabeyim emlakçılık yaptığı dönemde düşük fiyata arazi alarak zengin oldu. EÅŸim ve beni ayırmak için elinden geleni yapıyordu. Suzan kısa sürede AyÅŸegül’e karşı bezdirme politikasına baÅŸladı. Yapılan bu tertip ve ihanetlerin nedeni bizim gıpta edilecek evliliÄŸimize duyulan kıskançlıktır. Nitekim 2002’de Turgut artık AyÅŸegül’ün ÅŸirkette çalışmayacağını, Suzan’ın çalışmaya devam edeceÄŸini söyledi. ’Suzan ve AyÅŸegül’ün bu ÅŸirkette ortaklığı yok. EÄŸer hisselerini Suzan’a devredeceksen o baÅŸka. O zaman dahi ben onunla ortaklık yapar mıyım, onunla ortak olarak görüntü verir miyim o zaman düşünürüm. Ya da ben de hisselerimi eÅŸime devredeyim onlar ÅŸirketi yönetsin. Karım evine gidecekse senin karın da evine gidecek’ dedim. Suzan’ı, aÄŸabeyimle evlenmeden önce baÅŸarısızlığı nedeniyle Roman’dan kovmuÅŸtum. Hırsını almak için sürekli Roman ve rakibi Ä°pekyol’u kamuoyunda kıyaslıyor ve günlük ciroları çarpıtıyordu.Â

KARIN TOKLUĞUNA ÇALIŞTIK

2001 krizinde ağabeyim Turgut’un yanlış tutumu ve sözleri nedeniyle 18-20 civarında olan bayii sayısı 2-3’e, 100-150 civarında olan corner müşteri sayısı maalesef 30 civarına, 37-38 olan Roman mağaza sayısı 12-13’e düştü. Roman şirketler grubunun yıllık ortalama cirosu 30-35 milyon dolardan 6-7 milyon dolara geriledi. Ağabeyime, ’Şahsi çıkarların için borsada ve arazi alım satımında zaman harcayacağına dön şirketin başına. Eskisi gibi ağabey olarak ve şirket yönetim kurulu başkanı olarak sorumluluklarını hatırla. Sorunlarımızı donduralım, her şeye yeniden başlayıp işe dört elle sarılalım. Roman markasını bir dünya markası haline getirelim’ dedim. Bu talebimi reddetti. Ağabeyim tüm harcamalarını şirket kasasından kayıt altına almadan yaptı ve kimseye hesap vermedi. Biz ise kardeşim Süleyman’la karın tokluğuna çalışıyorduk. Roman şirketinden kazanılan paralar, şirketin büyümesi için kullanılsaydı bugün Roman dünya çapında bir marka olurdu.

Ağabeyim çok egoist. ’Ben değil biz başardık’ sözünü ondan hiç duymadım. Düğün ve nişan masraflarım ile takıların hesabını bile yapıyor. Ailenin en mutlu günlerini dahi böylesine pazarlığa alet eden bir ağabeyin kardeşi olmaktan hicap duyuyorum. Her konuda hodri meydan."

BÄ°R CANAVAR YARATMIÅžIM

Karar verildikten sonra ailenin zarar görmemesi için dosyanın derhal yok edilmesini ve dışarıya sızmamasını isteyen Turgut Toplusoy ise, "Kendimi ailenin ağabeyi değil, babası gibi gördüğüm için zenginliği yaşarken kardeşlerimi de ortak ettim. Muharrem’in iddiasının aksine Roman isminin seçilmesi fikri bana aittir. Sermaye bana aittir. Paralarını kumarda kaybedip, gece hayatına takılan Muharrem’in gözünü para bürümüştü. Bir canavar yarattığımın farkına vardım. Bir an evvel tüm ilişkilerimi bitirmek üzere Roman’ı satmaya karar verdim. Görüştüğüm insanlar tamamını almak istediler. Ama kardeşlerim hisselerini satmadıklarından ben de satamadım. Bu arada Roman yönetimini kardeşlerime bıraktım. Neredeyse Roman’ı batırıyorlardı."

YÃœZDE HESABI

Heyet, Turgut Toplusoy’a yüzde 50, Muharrem ve Süleyman Toplusoy’a da yüzde 25’er hisse verilmesini kararlaştırdı. Heyetin atadığı bilirkişi, sadece gayrimenkullere 15 milyon 400 bin dolar değer belirledi. Bu karara göre kardeşler, hisse oranları doğrultusunda bu malları paylaşacaklar. Ancak Toplusoy’lar bu oranlara itiraz edince dosya Yargıtay’a gönderildi.

Esma ÇAKIR