Gelin olarak uğurlandığı köye cenazesi geldi
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Kasım 20, 2001 01:56
17 Kasım'da düğünü yapılan Fatma Öz, Diyarbakır'a gelin gittiği gün, yeni evinde görümcesi Merve Yaşar'la birlikte Ahmet Çepi tarafından öldürüldü.
Ahmet Çepi birkaç kez Fatma'yı ailesinden istemiş ama olumlu yanıt alamamıştı. Fatma Öz, gelinliğiyle ayrıldığı köyünde, görümcesiyle yan yana toprağa verildi.
Diyarbakır'da 20 yaşındaki Fatma Öz, çılgın bir aşık yüzünden gelinlikle uğurlandığı köyüne tabut içinde getirildi ve görümcesi Merve Yaşar’la yan yana toprağa verildi.
Diyarbakırlı şoför Ahmet Çebi, Erimli Köyü'nde oturan Fatma Öz'e bir süre önce gönlünü kaptırdı. Ailesini birkaç kez Erimli'ye göndererek, Fatma'yı ailesinden istetti. Ancak, Öz ailesi Çebi ailesinin ısrarlı isteklerine bir türlü olumlu cevap vermedi. Fatma'yı isteyen başka biri daha vardı: Ömer Yaşar. Fatma Öz'ün ailesi Diyarbakır'da oturan, 22 yaşındaki kepçe operatörüÖmer Yaşar'ın ailesine olumlu yanıt verdi. Fatma Diyarbakır'a gelin gidecekti. Yaşar ailesi, geleneklere göre Erimli Köyü'ne giderek Fatma'yı, oğulları Ömer'e istedi. Gençlere önce imam nikahı kıyıldı.
17 Kasım tarihinde Fatma ve Ömer'in düğünü için köy halkı, köy meydanında toplandı. 18 Kasım günü, Fatma'nın, Erimli'den ayrılıp Diyarbakır'a gelin gitmesinin vakti gelmişti. 18 Kasım günü Fatma artık Erimli'den Diyarbakır'a gelin gidiyordu. Yanında, görümcesi r Merve Yaşar da vardı. Damat Ömer Yaşar ise yine geleneklere göre Diyarbakır'daki evinde büyük bir heyacanla Fatma'yı bekliyordu.
Buraya kadar her şey çok güzel giderken, iki aile de Ahmet Çebi'yi unutmuştu. 4 kez istemesine rağmen kendisine verilmeyen Fatma için, ‘‘Başkasına yar etmem’’ diye yemin etmiş bir aşıktı Ahmet.
Ahmet Çebi, düğün gününü, gelinin köyden ayrılmasını takip etti. Yanında görümcesiyle, Huzur Sokak'taki Kara Apartmanı'nın zemin katındaki yeni evine ulaşmıştı Fatma.
Damadın adresini tespit eden Ahmet Çebi, üzerindeki ruhsatlı tabancası ile binanın etrafında, uygun anı kolluyordu. Binanın yan tarafında dolanırken perdesi açık bir pencere gördü. Fatma Öz, bembeyaz gelinliği içinde görümcesi Merve ile oturuyordu. Ahmet Çebi, perdesi açık pencereden ateş etmeye başladı. 5 el silah sesi duyuldu. Fatma ve görümcesi Merve yere yığılmıştı. Fatma, aldığı 2 kurşun yarasıyla kendini can havliyle kapının dışına atmaya çalıştı, ancak kapı eşiğinde yere yığıldı ve yaşamını yitirdi. Görümcesi ise hastaneye kaldırılırken öldü.
Şoför Ahmet Çebi olay yerinden kaçtı. Kentin giriş ve çıkışlarını tutan polis bir süre sonra Ahmet Çebi'yi yakaladı.
Ahmet Çebi, Fatma'nın öldüğünden habersiz polise verdiği ifadesinde, şunları söylüyor:
‘‘4 kez istettim, vermediler. Başkasına yar etmem dedim onlara, ancak dinlemediler, Şoförsün dediler Fatma'yı vermediler. Düğün günü köyden kente gelişlerini takip ettim. Evin bulunduğu adrese gittim. Fatma ile görümcesi Merve'nin odada oturduğunu gördüm. Cama yaklaştım belimdeki ruhsatlı silahla 5 el ateş ettim.’’
Diyarbakır'da 20 yaşındaki Fatma Öz, çılgın bir aşık yüzünden gelinlikle uğurlandığı köyüne tabut içinde getirildi ve görümcesi Merve Yaşar’la yan yana toprağa verildi.
Diyarbakırlı şoför Ahmet Çebi, Erimli Köyü'nde oturan Fatma Öz'e bir süre önce gönlünü kaptırdı. Ailesini birkaç kez Erimli'ye göndererek, Fatma'yı ailesinden istetti. Ancak, Öz ailesi Çebi ailesinin ısrarlı isteklerine bir türlü olumlu cevap vermedi. Fatma'yı isteyen başka biri daha vardı: Ömer Yaşar. Fatma Öz'ün ailesi Diyarbakır'da oturan, 22 yaşındaki kepçe operatörüÖmer Yaşar'ın ailesine olumlu yanıt verdi. Fatma Diyarbakır'a gelin gidecekti. Yaşar ailesi, geleneklere göre Erimli Köyü'ne giderek Fatma'yı, oğulları Ömer'e istedi. Gençlere önce imam nikahı kıyıldı.
17 Kasım tarihinde Fatma ve Ömer'in düğünü için köy halkı, köy meydanında toplandı. 18 Kasım günü, Fatma'nın, Erimli'den ayrılıp Diyarbakır'a gelin gitmesinin vakti gelmişti. 18 Kasım günü Fatma artık Erimli'den Diyarbakır'a gelin gidiyordu. Yanında, görümcesi r Merve Yaşar da vardı. Damat Ömer Yaşar ise yine geleneklere göre Diyarbakır'daki evinde büyük bir heyacanla Fatma'yı bekliyordu.
Buraya kadar her şey çok güzel giderken, iki aile de Ahmet Çebi'yi unutmuştu. 4 kez istemesine rağmen kendisine verilmeyen Fatma için, ‘‘Başkasına yar etmem’’ diye yemin etmiş bir aşıktı Ahmet.
Ahmet Çebi, düğün gününü, gelinin köyden ayrılmasını takip etti. Yanında görümcesiyle, Huzur Sokak'taki Kara Apartmanı'nın zemin katındaki yeni evine ulaşmıştı Fatma.
Damadın adresini tespit eden Ahmet Çebi, üzerindeki ruhsatlı tabancası ile binanın etrafında, uygun anı kolluyordu. Binanın yan tarafında dolanırken perdesi açık bir pencere gördü. Fatma Öz, bembeyaz gelinliği içinde görümcesi Merve ile oturuyordu. Ahmet Çebi, perdesi açık pencereden ateş etmeye başladı. 5 el silah sesi duyuldu. Fatma ve görümcesi Merve yere yığılmıştı. Fatma, aldığı 2 kurşun yarasıyla kendini can havliyle kapının dışına atmaya çalıştı, ancak kapı eşiğinde yere yığıldı ve yaşamını yitirdi. Görümcesi ise hastaneye kaldırılırken öldü.
Şoför Ahmet Çebi olay yerinden kaçtı. Kentin giriş ve çıkışlarını tutan polis bir süre sonra Ahmet Çebi'yi yakaladı.
Ahmet Çebi, Fatma'nın öldüğünden habersiz polise verdiği ifadesinde, şunları söylüyor:
‘‘4 kez istettim, vermediler. Başkasına yar etmem dedim onlara, ancak dinlemediler, Şoförsün dediler Fatma'yı vermediler. Düğün günü köyden kente gelişlerini takip ettim. Evin bulunduğu adrese gittim. Fatma ile görümcesi Merve'nin odada oturduğunu gördüm. Cama yaklaştım belimdeki ruhsatlı silahla 5 el ateş ettim.’’