Güncelleme Tarihi:
Gen bankası, genetik zayıflıklarımızı ortaya çıkartarak bizi hastalıklardan koruyacak.
Doktorlar kısa süre sonra, gelecekte yakalanabileceğimiz hastalıkları söyleyebilecek. Genetik haritalara bakılarak hastalıklar önlenebilecek. Bu yolla milyonlarca insanın hayatı korunabilecek.
David Reynolds, ağır bir kalp krizi geçirdiğinde 48 yaşındaydı. Ana arterlerinde yıllarca biriken kolestrol, hareketsizlik ve vazgeçemediği sigara tiryakiliği soya çekimle gelen genetik sorunlarla birleşince kalbine giden damarları tıkayıvermişti. Sonuç ölümcül bir kriz oldu.
Modern tıp hayatını kurtardı. Fakat çok zayıf kalp kaslarıyla ve hayatını zehir eden kısıtlamalar listesiyle karşı karşıya kaldı. Yine de şanslıydı. Yirmi yıl önce olsa, ölebilirdi. Damar hastalıkları uzmanlığı son yıllarda çok gelişti.
Fakat önümüzdeki yirmi yılda bu alanda hayal bile edemeyeceğimiz gelişmeler olacak. Genetik haritalar yardımıyla Reynolds'la aynı kaderi paylaşabilecekler çok önceden doktorları tarafından uyarılmış olacak çünkü. DNA'sında görülen yüksek kolestrol eğilimi dikkate alınarak gerekli ilaçları kullanması sağlanacak. Sigarayı kesinlikle bırakması, düzenli olarak egzersiz yapması, aksi halde vücudunun iflas edebileceği söylenecek.
İşte bu tıbbın geleceği. Artık hastalıklar kötü belirtileri ortaya çıkmadan çok önce farkedip, önlenebilecek. Koruyucu hekimlik insanların hayatını korumada anahtar faktör olacak.
Bu amaçla İngiltere'deki Tıbbı Araştırma Konseyi ve Wellcome Vakfı dev bir proje başlatıyor. Orta yaş grubundan 500 bin kişinin DNA örnekleri, tıbbi kayıtları toplanarak İngiliz Halkı Biyomedikal Arşivi oluşturulacak. Bu veriyi inceleyen bilim adamları gelecek 10 yılda soyaçekimle gelen genetik zayıflıklarda çevre koşullarının da etkisiyle ortaya çıkan kalp hastalıkları, kanser ve sinir hastalıklarının karmaşık yapılarını çözebileceklerine inanıyorlar. Tabii bu önümüzdeki iki yıl içinde araştırmacıların tüm insan genlerini adlandırıp yapılarını çözümlemelerine bağlı. Bu sayede genlerin hastalıklara neden olan diyet, çalışma koşulları ve yaşam tarzıyla birleşmesinin belli başlı hastalıklara nasıl yol açtığını da öğrenmiş olacağız. Belli yemeklerin belli kişilerde bağırsak kanserine neden olup olmadığını; alkolün bazı insanlarda karaciğeri ne oranda tahrip edebildiğini; ve sigaranın niçin bazı insanlarda akciğer kanserine neden olurken diğerlerini etkilemediğini öğrenebileceğiz.
Böylece yaşamda kısa çöpü çekmiş olanların hayatlarını uzatabilmek için ilaçlar ve erken önlemler de alınabilecek.
Ancak bu DNA koleksiyonunun nasıl kullanılacağı konusundaki sorunlar çözümlenmiş değil. 500 bin katılımcının DNA'ları ve yaşam koşullarına ilişkin bilgi, ilaç firmalarına aktarılarak yeni ilaç araştırmalarında kullanılacak. Ancak hangi firmalar bu bilgiye ulaşabilecek? Tıbbi Araştırma Konseyi, bu çalışmanın İngiliz ilaç firmalarına yabancı rakipleri karşısında güçlü kılma amacını taşıdığını belirtiyorlar. Bu nedenle başarılı adayları onlar seçecek.
Ancak sivil toplum örgütleri bu işe sıcak bakmıyor. Tüketici örgütü, ‘‘hastalar hakkındaki bilginin, anonim bile olsa, bu bilgilere kára dönüştürecek ilaç firmalarına verilmesine sıcak bakmıyoruz,’’ açıklamasını yaptı. Ayrıca bir insana ait genetik bilgilerin sigorta şirketlerine, potansiyel işverenlere ulaşması durumunda sonuçların ciddi endişe verici olabileceği de belirtiliyor.
Diğer örgütler ise konuya etik olarak karşı çıkıyor ve etnik duyarlılıkları hatırlatıyorlar. Asya kökenli İngilizlerin kalp hastalıklarına yakalanma risklerinin daha fazla olduğu biliniyor. Bu tür farklı bilgilerin oluşmasının ırkçı propagandaya malzeme olabileceğinden endişe duyuluyor.
Bu araştırma için sadece 45 ile 60 yaş arasındaki insanlar seçilecek. Onların yakın gelecekte hastalanma riski daha yüksek olduğu için. Böylece belki de ilk kez yaşlılar gelecek için umut yaratıyor olacaklar.
NEDİR BU GENLER?
Gen nedir?
- Ebeveynlerimizden miras aldığımız bir DNA bileşkesi. Genler vücudumuzun nasıl büyüyüp gelişeceğinin patronları.
Bir gen ne yapar?
- Protein adı verilen binlerce farklı kimyasal tuğladan oluşuyoruz. Her proteinin üretimi belli bir gen tarafından kontrol ediliyor.
Genler birbirlerinden nasıl farklı oluyor?
- Bazen bir gende öyle değişimler oluşuyor ki artık protein yapamaz hale geliyor. Bu da hastalıklara neden oluyor.
Bütün genetik farklılıklar genetik değişimlerin sonucu mu?
- Hayır. Genlerin insandan insana küçük değişimler gösterme özelliği var.
Bu farklılıklar önemli mi?
- Evet. Bu proteinin bir versiyonu doğrudan neden olmasa da, bizim için kalp hastalıkları veya kanser riskini diğerlerine göre daha fazla arttırıyor. Bu DNA çalışması, bu tür proteinlerin hangi çevresel faktörlerle birleştiğinde bu hastalıklara sebeb olduğunu bulmayı hedefliyor.
Genetik yapıyla bir hastalık bağdaştırıldığında bir şey yapılabilir mi?
- O insan yaşam tarzını değiştirebilir. Bu tür hastalıklara neden olan protein üretimini engelleyecek ilaçlar kullanılabilir.