Güncelleme Tarihi:
2000 yılına sayılı günlerin kaldığı bir dönemde bilim adamları ve gelecekbilimciler, insanlığı nelerin beklediği sorusunun somut yanıtlarını bulmaya hız verdiler. Geleceği düşünmenin, bilginin ve deneyimin nasıl kullanılacağıyla sıkı sıkıya bağlantılı olduğuna dikkat çeken uzmanlar, geleceğin ‘‘dijital’’ bir dünya olacağını belirtiyorlar.
Bilim adamlarına göre önümüzdeki yüzyılda ‘‘makine insanlar’’ ortaya çıkacak, uzay ‘‘meskun’’ bir hale gelecek, katlanarak artan insan nüfusu ise tüm felaketlerin ana nedeni olacak... Türkiye'nin eh çok okunan bilim dergilerinden Focus, son sayısında geleceği dosya konusu yaptı.
2025 yılında en insanlığın en büyük devrimlerinden biri gerçekleşecek ve robotlar, tüm yaşamımıza hâkim olacaklar. Günlük ev işlerinden bürolardaki karmaşık işlere kadar, her yerde robotlar olacak. Akşamüstü evinizin bahçesinde yorgunluk atarken içkinizi bile robotlar getirecek.
O günlerde de sabahları kalktığımızda yüzümüzü yıkayacağız, ama güneş enerjisiyle ısıtılmış su ve havlularla...
Önümüzdeki yüzyılda insan kaynaklı yanlışlar, yaşamı yeniliklerden daha çok etkileyecek.
21'inci yüzyılın en önemli sorunu, çevre kirliliği ve sera etkisi olacak. Buzulların erimesi, yaşamı olumsuz ve dramatik yönde etkileyecek. 2025 yılına gelindiğinde kutuplardaki buzulların büyük kısmı erimiş olacak. Kuzey Atlantik'e yayılan soğuk sular, Gulf Steam sıcak su akıntısını yavaşlatacak. Bu nedenle İngiltere ve Kuzeybatı Avrupa'da tarım son derece olumsuz koşullarla karşılaşacak.
Gelecek yüzyılda fakirle zengin arasındaki fark, maddi ya da coğrafi nedenlerden kaynaklanmayacak. İnternete abone olmayanlar, bilgiye ulaşamayacak ve ‘‘bilgi fakiri bir kitle’’ sayılacaklar.
2025 yılında insani becerilerimiz erozyona uğrayacak, bilgisayar bağlantısı yoluyla gelişen beceriler öne çıkacak. Geleneksel eğitim ve öğretim ortadan kalkacak. Oksford ve Cambridge gibi üniversiteler, kapılarını öğrencilere kapatıp yalnızca araştırmayla uğraşacaklar.
2025 yılında tıpta da devrim gerçekleştirilmiş olacak. İnsan vücudunun yüzde 95'ine yakın bölümü yenilenebilecek. Bazı uzmanlar, bilimkurgu filmlerindeki gibi ‘‘biyonik’’ kadın ve erkeklerin ortaya çıkabileceğini söylüyorlar. Yedek parça cerrahisi, ‘‘rutin’’ çalışmalar haline gelecek.
Her yıl 30 milyon kişinin Müslümanlığı benimsemesi sonucu, geleceğin en güçlü dini İslamiyet olacak.
Japon bilim adamları, 2010 yılına gelindiğinde mikroçipler yardımıyla insanın sinir sistemine etki edilebileceğini ve yapay duyular yaratılacağını belirtiyorlar.
2025 yılında insanın genetik şifresi büyük ölçüde çözülmüş olacak ve bu sayede pekçok hastalağın tedavisi mümkün olabilecek.
Ay üzerine kurulacak teleskoplarla Samanyolu Galaksisi'nin yüzde 99'u incelenebilecek.
Uzay araştırmalarında büyük adımlar atılacak. İnsan, Mars'a ayak basmış olacak.
İngilizce tüm dünyanın konuştuğu resmi dil haline gelecek.
Atletizmde 100 metre kısa mesafe koşusu, 9 saniyenin altındaki çekişmelere sahne olacak.
Kişiyle ilgili tüm bilgilerin yer aldığı ‘‘Milennium İD’’ kartları, tüm dünyada hızla yaygınlaşacak.
Otomatik olarak alkol kontrolü yapan araçlar, sürücü alkol limitinin üzerindeyse çalışmayacaklar.
Yakıt hücreleriyle çalışan otomobiller, yaygınlaşacak.
Malthus'un 19'uncu yüzyıldaki kehaneti, ‘‘kâbus’’ haline gelecek ve hızla artan insan nüfusu, özellikle az gelişmiş coğrafyalarda pek çok felakete neden olacak. Birçok yerleşim yeri, açlık ve paylaşım savaşları nedeniyle tarihe karışacak, ama buna karşılık pekçok yeni yerleşimler kurulacak.
Gelecekte yaşam, bugünkünden çok daha çılgın ve acımasız gibi görünse de insana çok daha fazla boş zaman kalacak. Eğlenmek ve dinlenmek için kalabalık tatil yöreleri yerine, okyanus altındaki gezi ünitelerine, uzay otellerine gidilecek.
Malthus'un kehaneti
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), 1997'de yaklaşık 6 milyar olan dünya nüfusunun 2025 yılında 8.5 milyar olacağını belirtiyor. bazı araştırmacılara göre ise dünya nufusu, 2025'te bugünün iki misli olacak. Malthus'un 19'uncu yüzyılda dikkat çektiği bu tehlike, beraberinde birçok sorun getirecek.
Biyonik erkek ve kadınlar
Önümüzdeki çeyrek yüzyılda tıp alanında art arda yapılacak yenilikler sonucu, insan ömrü hayli uzayacak. Yedek parça cerrhisi sayesinde kazalar ya da hastalıklar nedeniyle insanlar, sakat kalmayacaklar. Organ nakilleri ve vücutla uyumlu mekanik organlar, ‘‘orijinallerini’’ aratmayacak. Bir anlamda bilimkurgu filmlerindeki biyonik insan ve kadınlar ortaya çıkacak.