Gelecek kaygısı kontenjanları azalttı
Güncelleme Tarihi:
ÖĞRENCİLER 23-29 Temmuz’da tercihlerini yapacaklar. 2019-YKS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu’na göre birçok bölümde kontenjanlar azaltıldı. Temel bilimler olan felsefe ve fizikte, bir dönemin gözde bölümlerinden uluslararası ilişkiler ile iktisatta ve arkeolojide daralma görüldü. Uzmanlara göre kontenjanların azalmasında öğrencilerin mezun olduktan sonra iş bulmakta zorlanacaklarını düşünüp bu bölümleri tercih etmeyi bırakmaları çok etkili oldu. Çoğu profesör, kontenjanların azaltılmasından memnun olsa da sadece sayısal bir azalmanın yetmeyeceğini, niteliksel bir iyileştirmenin de gerektiğini belirtiyorlar.
İşte uzmanların yorumları:
İSTİHDAM OLANAĞI KALKIYOR
Prof. Dr. Ş. Halil Turan (ODTÜ Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü Başkanı): Kontenjanlardaki daralmada birinci etken gelecek kaygısı, ikincisi de felsefe hakkında bilgi sahibi olunmaması. Felsefe dersleri, lisede azaldıkça bunun hakkındaki bilgi de yaygınlaşamıyor. Öğrencilerin bu alanı seçmeleri de buna bağlı olarak zorlaşıyor. Felsefe öğretmeni istihdamı olanağı da ortadan kalkıyor. Bu, iş bulma konusunda felsefeyi tercih edecek adayların önünde önemli bir engel. Yani okuyup mezun olsalar bile felsefe öğretmeni olamayacaklar. Ayrıca hızla açılmış çok fazla felsefe bölümünün boş kalması da düşüşte etken.
ÖNCELİK İYİ FİZİKÇİ YETİŞTİRMEK
Prof. Dr. Mehmet Burçin Ünlü (Boğaziçi Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü Başkanı): İyi fizikçi yetiştirmek, çok yetiştirmekten öncelikli olmalı. Bunu daha nitelikli öğretim üyesi kadrosu, finansal ve altyapısal destekle yapabiliriz. Modern fizik bölümleri, mühendislikle hatta tıp fakülteleriyle ortak çalışabilecek öğrenciler yetiştirmeyi hedefliyor. Fizik bölümleri, özellikle kodlamayla ilgi çok sayıda seçenek sunmalı. Örneğin, kuantum teknolojileri; savunmayı, güvenli haberleşmeyi doğrudan ilgilendiriyor. Burada geri kalırsak kendi teknolojimizi üretemeyeceğiz, satın alamayacağız, güvenlikte zayıf düşeceğiz.
KALİTEYİ ARTTIRACAK BİR ADIM
Prof. Dr. Feriştah Alanyalı (Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü): Arkeoloji kontenjanının azaltılması, kaliteye giden yolda en önemli adımlardan biri. Arkeoloji bölüm sayısının çoğalmasıyla öğrenci ve mezun sayısı rekor düzeye ulaştı. Mezunların istihdam edilememesi, işsiz ordusunun oluşmasına sebep oldu. Yeterli sayıda akademisyen olmadığından eğitimde büyük zorluklar var. Aynı bölgedeki bölümleri birleştirmek çözüm olabilir. Arkeoloji, arazide de eğitim gerektiriyor. Ancak öğrencilerin çok olması nedeniyle, büyük kısmı bu eğitimleri alamıyor. Bu da kalitenin önündeki en büyük engel.
İŞ BULMA SORUNU YAŞANDI
Prof. Dr. Funda Keskin Ata (Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı): Kontenjanın daralmasında temel etken çok sayıda uluslararası ilişkiler bölümü açılması. Vakıf üniversiteleri fazla yatırıma ihtiyaç duymadan fakülteler kurdu. Bunun sonucunda iş bulma sorunu yaşandı. Bir diğer sebep de bilinçsiz tercih yapılması. Ancak iş hayatında yeterli becerilerin elde edilemediği görülünce böyle olmaması gerektiği anlaşıldı. Adaylar da aldığı diplomanın işe yaramayacağını düşünerek daha az tercih etmeye başladı. Kontenjanlar dolamadı. Böyle giderse birkaç yıl sonra bu bölümlerin kapatılması gündeme gelebilir.
FAKÜLTELER BOŞ KALDI
Prof. Dr. Arzu Akkoyunlu Wigley (Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü): 2018’de kontenjanı en çok boş kalan fakültelerden biri iktisadi ve idari bilimlerdi (İİBF). Bu yılki düşüşün temel nedeni bu. Göreli olarak daha az altyapı maliyeti içeren iktisat bölümlerinin artması mezun sayısını da artırdı. Bu da çalışma koşullarının ağırlaşmasına ve ücretlerin düşmesine neden oldu. Bu durum iktisata talebi azalttı. Bir diğer etken genç nüfus işsizlik oranının yüksek olması. Kontenjan azaltılması özellikle devlet üniversitelerinde yapılırsa eğitim kalitesi de artacaktır.