Geert Wilders’ın İslam'a karşı tek adamlık savaşı
Güncelleme Tarihi:
Hollanda’nın aşırı sağcı popülist politikacısı Geert Wilders, ülkede Kuran’ın yasaklamak, başlarnı örtenlerden vergi almak ve göçün maliyetini hesaplamak istiyor. Popülist politikacı İslam dinine karşı ciddi bir mücadele içine girmiş dırumda.
Almanya’nın önde gelen dergilerinden Der Spiegel’de, Juliane von Mittelstaedt imzasıyla ve“Geert Wilders' One-Man Crusade against Islam” başlığıyla yayımlanan analizde, Hollanda’nın sağ kanadının popülist politikacılarından Geert Wilders’in ülkede İslam dinine karşı tek kişilik bir mücadele içine girdiğine dikkat çekiliyor.
Bu olaydan sonra partisi büyük bir oy kaybeden Wilders’ın son zamanlarda anketlerde başı çekmesinin nedeni yine İngiltere. Londra Wilders’ın yasağını kaldırdı ve politikacının ülkeye girmesine izin verdi. Wilders sekiz ay sonra gidebileceği İngiltere’den eli boş dönmek istemiyor.
NESLİNİN SON TEMSİLCİSİ
Popülist politikacının Hollanda’da Kuran’ı yasaklamak istemesinin sebebi merak ediliyor. Wilders ise standart cevaplar veriyor. Politikacıya göre İslam bir dinden ziyade Faşist bir ideoloji. Kuran ise Hitler’in Kavgam kitabından farksız. Wilders’a göre, Kavgam yasaklandıysa, Kuran’ın da yasaklanmalı.
Geert Wilders, Avrupa’da tanınmak isteyen, yetenekli bir siyasetçi. Wilders’ın 2011’in Mayıs ayında düzenlenecek başbakanlık seçimlerinde Hollanda Başbakanı olma şansı var ve lideri olduğu Partij Voor de Vrijheid (PVV - Özgürlük Partisi) anketlerde iyi sonuçlar alıyor.
Popülist lider hemen hemen her gün günlük gazetelerin manşetlerinde. Wilders hakkında internette yayımlanan haberler Hollanda’nın şu anki Başbakanı Peter Balkenende’den daha fazla okunuyor.
Wilders popülist tavrını İslam karşıtlığını dile getirmek için de kullanıyor. Halkın Özgürlük ve Demokrasi Partisi’nden ayrıldığı 2004’ten bu yana İslam konusunda iktidara baskı uyguluyor.
Her konuşmasında Hollanda kültürünün İslam kültüründen daha iyi olduğunu vurgulayan siyasetçi, ülkesinin Müslümanlardan temizlenmesi gerektiğini dile getiriyor. Wilders, Müslümanlar için “Faslı sokak teröristleri” gibi sert söylemler de bile bulunuyor.
Wilders bu denli sert ithamlar da bulunsa da Hollanda halkı siyasetçinin sözlerinden etkilenmiyor. Hollandalı film yapımcısı Theo van Gogh’un fanatik İslamcı bir kişi tarafından öldürüp, boğazının kesildiği ve akan kanla bir tehdit mesajının yazıldığı beş yıl öncesinden bu yana ülkede çok şey değişti. Ülke yönetimindeki siyasiler, Hollanda’da ideolojik bir savaşın yaşanmadığını açıkladılar.
Geçtiğimiz yıl Hollandalı politikacılara yapılan 424 tehdidin 303’ünün hedefi Wilders olduğundan, siyasetçi yaşamını aşırı güvenlik önlemleriyle sürdürüyor.
Hollanda’da bir milyona yakın Müslüman yaşıyor ve bunların yalnızca altı da biri radikal İslamcı. Ancak bu denli sert açıklamalar insanları etkileyebiliyor. Wilders, İslam’a karşı bir mücadele içine girmiş olsa da İsrail, ABD ve Margaret Thatcher’a bayılıyor ve kadınlar ve eşcinsellere ayrımcılık yapanlara şiddetle karşı çıkıyor.
PVV partisinin tek üyesi olan Wilders’ın tek korkusu partisi üzerindeki, parlamentodaki üyeleri üzerindeki kontrolünü ve kamuoyundaki popülerliğini kaybetmek.
Televizyon programlarına tek konuk olarak katılma şartını getiren siyasetçi, aracı Müslümanların tartışma davetlerini bugüne kadar birçok kez reddetti. Kuran’ı hiçbir zaman yasaklayamayacağının farkında olan siyasetçi, provokasyon yaratmaktan hoşlanıyor.
Wilders’ın son iddiası, ekonomik krizin ortasında göçmenlerin gerçek maliyetini çıkarmak. Diğer bir deyişle, Wilders Müslümanların Hollanda’ya ne kadar maliyet çıkardığını öğrenmek istiyor.
2011’deki seçim kampanyasında bu iddiasından faydalanması bekleniyor.