OluÅŸturulma Tarihi: Åžubat 18, 2000 00:00
GEÇMÄ°ÅžE AÄ°T BÄ°R GELECEK ROMANI;"FETRET" Düşünceleri yaÅŸadıkları dönemlerde anlaşılamayan, anlaşılamadığı için de dışlanan hatta suçlanan adamlar vardır. "Toplumsal aklın" ötesinde yaÅŸayan, aykırı düşünceli bu adamlar çoÄŸu zaman tehlikeli bile sayılırlar. Tek suçları yanlış zamanda doÄŸmaktır. Onlar her devirde "günah keçileri" olmuÅŸlardır...Ali Kemal bu adamlardan yalnızca biri. Ne yaÅŸadığı devirde ne de günümüzde anlaşılabilmiÅŸtir. Bırakın anlaşılmayı, edebi ve siyasi hayatımızın bu ilginç simasını bugün neredeyse tanıyan bile kalmamıştır. Halbuki, Ali Kemal'in önemli eseri "Fetret"*, bir devrin tarihçesi gibidir. Ãœstelik yaÅŸanmışı deÄŸil, geleceÄŸi anlatır. "Fetret'e bir roman deÄŸil, otobiyografi demek daha doÄŸru olacaktır; fakat bu biyografi yaÅŸanmış yılları deÄŸil, istikbali anlatmaktadır."**Çağının çok ötesinde, parlak düşüncelerle donanmış bir eser olan 'Fetret''i kaleme alan Ali Kemal 25 Ekim 1868'te Ä°stanbul'da doÄŸmuÅŸtur. Mektebi Mülkiye'nin dördüncü sınıfındayken Paris ve Cenevre'ye gider. Ä°stanbul'a dönüşünde, "siyasi bir meseleden dolayı" Haleb'e sürülür. BeÅŸ sene sonra Ä°stanbul'a gelir ancak yeniden sürüleceÄŸini öğrenince Paris'e kaçar. Oradan Ä°kdam Gazetesi'ne yazılar yollar. MeÅŸrutiyetin ilanına yakın Ä°stanbul'a dönerek Ä°kdam'ın baÅŸmakalelerini yazar. 31 Mart hareketinin doÄŸmasına biraz da onun yazdıkları sebep olur. Hareket Ordusu Ä°stanbul'a girerken Paris'e kaçar. Fetret'i burada yazmaya baÅŸlar. Bir taraftan geçmiÅŸle hesaplaşırken diÄŸer yandan geleceÄŸe dair ümitlerini anlatan yazar kitabını ancak Ä°ttihak ve Terakki çekildikten sonra, Ä°stanbul'a döndüğünde bastırabilir.Fetret kelimesi sözlüklerde şöyle tanımlanır: 1- Bir idarenin bir hükümetin sona ermesi ile yeni bir idarenin kurulması arasında geçen idari boÅŸluk, devlet otoritesi bakımından karışıklık ve düzensizlik dönemi; 2- Ä°ki peygamber ya da iki hükümdar arasında peygambersiz veya hükümdarsız geçen zaman; 3- Ä°slam dinine göre Hz.Ä°sa ve Hz. Muhammed arasındaki zaman; 4- Kur'an'daki 96'ncı sure ile 74'üncü surenin geliÅŸi arasındaki zaman; 5-Osmanlı tarihinde Ankara savaşından (1402) Çelebi Mehmet'in saltanatına (1413) kadar geçen zaman.Ali Kemal'in kitabına ad olan "Fetret" bu tanımlardan hiçbirisinin tam olarak karşılığı deÄŸildir. "Esere adını veren Osman Fetret, yazarın oÄŸlu Wilfred ile isim benzerliÄŸinden daha ileride ortak noktalar taşır. Åžu farkla ki, Wilfred henüz bebek iken Fetret onun yetiÅŸkinliÄŸidir.."** Ömrünün yarısını sürgünde, yarısını sürgünden kaçmak için ülke dışında geçiren bir adamın yabancı bir kadınla evlenmesinden (Winifred Brun), daha doÄŸal ne olabilir?(Ali Kemal'in oÄŸlunun adı Wilfred kızınınki Selma'dır. Selma da Fetret'te yer alan kahramanlardan biridir.)Kitabın edebi deÄŸerinden öte, yazarın devri için oldukça yenilikçi olan fikirleri dikkat çekicidir. Ali Kemal, yıllardır gazete ve kitap yazılarıyla anlatmaya çalıştığı düşüncelerinin altını Fetret'le çiziyor gibidir. Kitaptaki kahramanlar gerçek hayatta varolan kiÅŸilerdir. Ali Kemal onlar aracılığı ile söylemek istediklerini anlatır. Bu düşünceleri şöyle özetleyebiliriz; Batı üstündür ama düşman deÄŸildir. Gençlerimiz Türklüklerini unutmadan Batı'da yetiÅŸmeli ve geçmiÅŸi aÅŸmalıdır. Çünkü, Osmanlı'nın eÄŸitimi yetersizdir. Kızlar da eÄŸitilmelidir. Evlenmeden de beraber yaÅŸanabilir. Artık "devletin malı deniz..." düşüncesinden uzaklaşılmalıdır. Bunca zamandır sürüp giden hırsızlık geliÅŸmemize engel olmuÅŸtur. GeliÅŸme yani modernleÅŸme yalnızca maddi konularda deÄŸil, ruhi ve fikri alanlarda da olmalıdır. Düşünmenin bir geleneÄŸi olmalıdır ve düşünmeyi "DoÄŸu" da öğrenmelidir. GeliÅŸmenin rehberi lisandır, doÄŸru Türkçe için Arapça ve Farsça bilinmeli ama Türkçe artık batı dili olmalıdır..."Fetret, bir bakıma doÄŸu-batı sentezinin tek ÅŸahısta sembolize edilmesidir... Fetret bir semboldür; ama bir ideal deÄŸildir. Ondaki geliÅŸme, Osmanlı'nın geliÅŸmiÅŸliÄŸinden doÄŸmadığı gibi, Osmanlı'daki geliÅŸme de onu ideal almamaktadır... Eserin ÅŸahısları hem fikirlerin açıklanmasında megafon, hem uygulanmasında kobay olurlar. YaÅŸasaydı 1930'lu yılların Osmanlı Devleti nasıl olurdu ve nasıl olmalıydı sorularının Ali Kemal'e göre cevabı Fetret'in hareket noktasını oluÅŸturur."**Ali Kemal, ancak öldükten sonra anlaşılacağına inanır;"Hakikat bildiÄŸin bir gayeye vakf-ı meram eyle,Hayatın varsa ancak lezzeti bir böyle kavgada.YaÅŸarken lanet ü tahkir ile dil-hun edilsen de,Ölünce hakkını teslim ederler aynı davada"KeÅŸke haklı çıksaydı Ali Kemal. Hiç deÄŸilse öldükten sonra anlaşılsaydı. Hala teslim edilmemiÅŸ bir hak ortada duruyor. Bugün Ali Kemal'i unuttuk. Fetret'i hiç okumadık. Hatta onu yeniden basacak bir matbaa bile bulamadık. Ali Kemal ve düşünceleri yetmiÅŸ yıl sonra bile hala aykırı mı? Yoksa biz mi korkağız?..(*) Ali Kemal, "Fetret", Dersaadet, 1330, Muhtar Halid Ktbh.,(**) M. Kayahan Özgül, "Ali Kemal'in Fetret'in de Sosyal Fikirler", ÇaÄŸdaÅŸ Türk Edebiyatına EleÅŸtirel Bir Bakış/ Nevin Önberk ArmaÄŸanı ayrıbasım, Ankara 1997, Simurg Y. Mahinur DÄ°LDAR - 18 Åžubat 2000, Cuma Â
button