Gecekondusuz şehir

Güncelleme Tarihi:

Gecekondusuz şehir
Oluşturulma Tarihi: Ocak 14, 2001 00:00

Gülden AYDIN
Haberin Devamı

İslamcıların kalesi denilen Konya, sosyal ve ekonomik hayatıyla şaşırtıyor.

Mevlana'nın diyarı Konya, Necmettin Erbakan'ı üst üste milletvekili seçen İslamcıların kalesi olarak anılır. Yobazlığın, tarikatların ve yeşil sermayenin merkezi olarak bilinir. Neler olup bitiyor diye Konya'ya gittik, gezdik, gördük, görüştük ve şaşırdık: Konya gelişmiş sanayi ve tarımıyla dudak uçuklatan refaha sahip. Üçüncü organize sanayisinin temelini atıyor. Ulaşım sorununu tramvayla çözmüş. İşşizlik ve yoksulluk Türkiye tablosunun aksine, en aşağı seviyede. Hiç gecekondusu, dilencisi ve stresi yok. Bar ve diskolarında kadın-erkek her yaştan insan eğleniyor. Selçuk Üniversitesi'nin 55 bin öğrencisi ve beş bin personeli, kente geçtiğimiz yıl tam 100 trilyon lira bırakmış. Bu yıl 130 trilyon bekleniyor. Yani Konya, ülkenin genel temayülünün aksine, almış başını gidiyor. Bize de bu içaçıcı haberi yazmak düşüyor.

Bereketli Konya Ovası'na düzgün mimarisi ve rengarenk binalarıyla yayılmış, 900 bin nüfuslu bir şehir Konya. Merkezden uzaklaştıkça çok sayıda uydu kent başlıyor. Dikkatimizi ilk çeken, trafiği. Yollarda tek çukur bile yoktu. Korna sesi de. Otomobiller kırmızı ışıkta yaya geçidinin çok gerisinde duruyordu. Geniş kaldırımlarında, Anadolu kentlerinden aşina olduğumuz işsizlerin tıka basa doldurduğu kahvehaneler de yoktu. Gözlerimiz karaçarşaflı kadınları boşuna aradı. Sadece şık pardesülü, türbanlı kadınları gördü.

HEPSİ PROJEYE UYDU

Nasıl oluyordu da Türkiye'de gecekondusuz bir kent olabiliyordu? Sırrına nail olduk. 1970'li yıllarda kentin belediye başkanlığını yapan Ahmet Hilmi Nalçacı'nın uygulamaya koyduğu ‘‘1. Gecekondu Önleme Bölgesi’’ projesi, hangi partiden olursa olsun bütün Konya belediye başkanları tarafından uygulanarak günümüze kadar gelmiş. Bugün 4. Gecekondu Önleme Bölgesi projesi uygulanıyor. Bu nedenle gecekondu yerine şık apartmanlar yükseliyor. Çöp, su, kanalizasyon, ulaşım gibi temel problemler çoktan çözülmüş.

Yıllardır RP'li ve FP'li Belediyelerle yönetilse de yeşil sermayenin merkezi olsa da Konya, Devlet İstatistik Enstitüsü Başkanlığı'nın 1998 verilerine göre ‘‘Cari fiyatlarla Türkiye Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’’ içindeki pay sıralamasında, ilk 10'da. Bu 10 ilin Türkiye Gayri Safi Yurtiçi Hasıla içindeki toplam payı, yüzde 57.3.

HOLDİNG GİBİ ÜNİVERSİTE

Selçuk Üniversitesi ise başlı başına bir olay. 15 fakülteli, 25 meslek yüksek okullu, bir konservatuvarlı, 4 yüksek okullu, 4 kampuslu ve 18 ilçeye dağılmış kocaman bir Üniversite. 55 bin öğrenci eğitim görüyor. Öğrencilerin yüzde 75'i Konya dışından. Rektör Abdurrahman Kutlu, Selçuk Üniversitesi'nin son yıllarda en çok tercih edilen beş üniversite arasına girdiğini gururla anlatıyor.

Selçuk Üniversitesi, herşeyi devletten beklemiyor. Mali sıkıntısı, ödeme güçlüğü, borcu yok. 65 milyon dolarlık yatırım programını, özel sektörle işbirliği yaparak uyguluyor. Kampus içinde dev süper market, benzin istasyonu, restoranlar, kafeteryalar, bilardo salonları, at binmek isteyenler için açık manege, sürücü kursu, değirmen, oto galerisi, stadyum, özel okul, internet kafe, fast food, sinema ve kuaför salonları, kangal ve akbaş köpeği üretim merkezi, bulunuyor. Bin seyircili, 12 kulvarlı ve uzay çatılı olimpik yüzme havuzu da bitmek üzere.

Yakında kampüs sınırları içinde bir de beş yıldızlı otelleri olacak. Hilton Oteli önümüzdeki yıl bitiyor. 500 yataklı, 33 katlı Hilton'da üniversitenin Turizm ve Otelcilik öğrencileri uygulamalı eğitim yapacaklar.

Üniversite Vakfı'nın şirketinde çalışan öğrencilerinin ürettiği bilgisayar ve bilgisayar programları, çok ucuz ve piyasasında birinci.

FUTBOLDAN KÜTÜPHANEYE

Üniversitespor'larını da 3. lige çıkarıp daha sonra da takımı Endüstri Holding'e satmışlar. Şimdi 2. ligde oynayan Mobellaspor işte bu takım. Rektör Kutlu, ‘‘Bir takım daha geliyor’’ diyor. Üniversite, takım satışından kazandığı parayla kütüphanesini yaptı. 125 bin kitaplı kütüphane, Cumhuriyet döneminin en büyük gazete arşivine de sahip. Kitap, tez, gazete ve süreli yayınlara bilgisayarla ulaşmak mümkün. Öğrenci, barkodlu kimliğiyle gidip barkodlu kitabı alıyor.

SEYİT MEHMET YÜKSEL

(Tılsım Bar ve Restaurant'ın sahibi)

Belediyeyle savaş

1996'da açtık. Bize gelenlerin yüzde 70'i öğrenci. Kalanı evli gençler. İçki ruhsatını Bölge İdare Mahkemesi kararıyla aldım. 18 ay uğraştım. Daha sonra Turizm Bakanlığı'na başvurup işletme belgesi aldım. FP'li Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Özkafa baktı ki içki ruhsatları bu yolla alınıyor, karşı tedbir almakta gecikmedi. Eğlence mekanı için izin şartlarından biri üçbuçuk metre yükseklik. Biz de çözüm bulmakta gecikmedik. Tabanı kazıp üçbuçuk metre yüksekliğini elde ediyoruz. Konya'da ilk birahaneyi de ben açtım. Hem de RP döneminde. Yine Bölge İdaresi Mahkemesi kararıyla. Bu yüzden gidip belediyeden ruhsat almaya gerek kalmadı. Anlayacağınız, belediyeye bela olduk. Devlet, Konya'nın kabuğunu kıracak bürokrat yollasın. Çünkü tayini buraya çıkan bürokratlar, mücadele yerine uyum sağlamayı tercih ediyor.

BEKİR DUVARCI

(Esnaf ve Sanatkarlar Odalar Birliği Bşk.)

Marka ayakkabı

Konya'da 110 bin kayıtlı esnaf var. İşsizlik yok. Tarımın yanısıra sanayide de 1 numara olmaya adayız. Gaziantep, Denizli ve Kayseri'yi geçme hedefi var. Esnafı, tüccarı çok dürüst. Kimse Konya'da şu kadar para batırdım demez. Hilton ve Dündar otel bitince yatılı turizm, uluslararası kongreler olacak. Konya'nın geleceği çok parlak. Küçük sanayide de çok iyiyiz. İstanbul, Ankara ve İzmir'de satılan ünlü ayakkabı markaları burada üretiliyor, oto yedek parçaları da. Türkiye'nin en büyük spor komplekslerinden biri Konya'da.

Konya'nın ulaşımı 25 kilometrelik tramvay hattıyla sağlanıyor. Önümüzdeki ay da 10 kilometrelik hattın temeli atılıyor. Bulvarlar boyunca sıralanan düzgün mimarili yüksek binalar, Konya'nın İçanadolu'nun metropolü olacağının en önemli ipuçlarından birini veriyor.

Kampus içindeki Gökkuşağı Alış Veriş Merkezi'nde çok sayıda restoran, mağaza, bilardo salonları ve kafeterya bulunuyor. İletişim Fakültesi 4. sınıf öğrencisi Hasan Eyici (solda), Radyo Üniversite'de program yapıyor. Üntv ve üniversitenin gazetesinde ekonomi köşesi hazırlıyor. Aydın Doğan Vakfı'nın 2000 yılı En İyi Radyo Programı dalında kazandığı ödülü törenle, 25 Ocak'ta alacak.

Mevlana Türbesi, yüzlerce ziyaretçinin akınına uğruyor. Dua eden iki travesti, ‘‘Gel, kim olursan gel’’ diyen Mevlana'yı haklı çıkarıyor.

Hasta hayvan, Yataklı Besi Hayvanı Hastanesi'ne özel ambülansla geliyor. Tedaviyi Veterinerlik Fakültesi öğretim üyeleri ve öğrencileri yapıyor.

Dündar Otel'in diskosu, en gözde, en şık eğlence mekanı. Diskoda düğün sonrası gelin, damat ve arkadaşlarının eğlenmesine de biz şahit olduk.

Eski Konya evinden restorana dönüştürülmüş Mevlevi Sofrası'nda yemek yiyen türbanlı-türbansız kadınlar, minik bir Konya portresi oluşturuyordu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!