Güncelleme Tarihi:
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 104 emekli amiralin bildirisi hakkında, “İktidar darbe edebiyatıyla milletin derdini konuşmaktan kurtuldu. Küçük ortağa malzeme çıktı. Vesayetin üniformalısına da cübbelisine de lacivert takımlısına da her zaman karşı durduk, durmaya da devam edeceğiz” dedi. Akşener, partisinin TBMM Grup toplantısında özetle şunları söyledi:
GECE ORTALIĞI KARIŞTIRMA
“Bugün vesayete kafa tutuyormuş gibi yapanlar, dün, 28 Şubat’ta masaların altına saklandığında da, biz yine aynı yerdeydik, yine dimdik duruyorduk. Son dönemde, bir modadır aldı başını gidiyor, gece vakti ortalığı karıştırma modası. İstifa eden bakan mı dersiniz, görevden alınan bürokrat, feshedilen uluslararası anlaşmalar mı dersiniz, durdurabilene aşk olsun. Gece uykusu kaçan, ‘acaba ne yapsam da ortalığı nasıl karıştırsam’ diye iş başına geçiyor.
104 emekli amiral, bir bildiri paylaştılar. İktidar, darbe edebiyatıyla, dört gün daha milletin dertlerini konuşmaktan kurtuldu. Salı günleri, partisinin Meclis grubunda konuşacak konu bulmakta zorlanan küçük ortağa, öfke krizlerine girerek işleyeceği yeni malzeme çıktı.
GECE YARISI YAPAMAZLAR
Ülkeye dair endişeleri, kaygıları olanlar, bireysel olarak her platformda veya bir sivil toplum kuruluşunun şemsiyesi altında görüş ve önerilerini elbette açıklayabilirler. Ancak, bunu gizemli gece yarısı bildirileriyle yapamazlar. Nedense, bu bildiriyle ilgili duruşumuza AK Parti değil, küçük ortağı daha çok bozulmuş. Anayasa Mahkemesi’nden sonra yakında Deniz Kuvvetleri’nin de kapatılmasını isterse şaşırmayın. Allah Sayın Erdoğan’a sabır versin.”
ÇİN ELÇİLİĞİ’NE: BUYUR BİRADER
Akşener Çin Büyükelçiliği’ne şöyle seslendi: “Çin Büyükelçiliği Twitter’dan, beni ve Sayın Mansur Yavaş’ı tehdit etti. Paylaşım yapmışlar. ‘Çin tarafı haklı karşılık verme tavrını saklı tutuyor.’ Birader bunun anlamı ne? Birader buyur bekleriz. Benim büyüdüğüm şehirde ‘bilader’ derler ya hadi ben kibar olayım; birader buyur bekleriz, adresimiz bellidir. Biz, ‘Doğu Türkistan’daki Müslüman Türk’ün namusuna uzanan, mabedine değen o eli çekin’ diyoruz. Bu tehditler bize sökmez.”