Güncelleme Tarihi:
Uyku apne sorunu, uyku bozuklukları içinde ne kadar yer tutuyor?
Obezitenin artışı uyku apnesi sıklığını da artırdı. Genel olarak erkeklerde yüzde 2-4, kadınlarda ise yüzde 1-2 oranında görülüyor. Türkiye’de 5 bin 21 (yaş ortalaması 40.7) kişiyle yaptığımız araştırmada, uykuda solunum bozukluğu riski erkeklerde yüzde 11.1, kadınlarda yüzde 20.2 gibi daha yüksek oranda bulundu. Araştırmaya göre kadın olmak, ileri yaş, sigara içmek, düşük eğitim düzeyiyle uykuda solunum bozukluğu arasında ilişki var. Kadınlardaki artan obezite bu durumu açıklayabiliyor. İnsomnia (uykusuzluk) yüzde 15.3, uyku apne yüzde 13.7, horlama yüzde 9.6, gündüz aşırı uyku hali yüzde 5.4 ve huzursuz bacak sendromu yüzde 5.2 ile en sık görülen uyku bozuklukları.
Obstrüktif (tıkayıcı) uyku apne sorunu erkeklerde neden daha yaygın?
Özellikle erkeklerde yaşla üst hava yolunu açık tutan kasların fonksiyonu azalır ve horlama sıklığı artıyor. Yaşın vücut yağ dağılımı, solunum kontrolü, akciğer ve kalp fonksiyonlarına olan olumsuz etkisi de rol oynuyor. Boyunla bel çevresi ve bel-kalça oranının arttığı santral obezite de üst solunum yollarının kapanma eğilimi artırıyor. Yine horlamaya bağlı yumuşak damaktaki titreşim hasarı hava yolu çaplarında değişikliklere yol açarak uyku apnesi gelişimine katkıda bulunabiliyor.
Uyku apnesi etkileri neler?
Gece rahat ve kesintisiz uyuyamayanlar gündüz uyukluyor. Ağır olgularda bu aşırı uyku hali, trafik ve iş kazalarına neden olabiliyor. Aslında trafik kazalarının da önemli bir bölümü direksiyon başında uyuklayan sürücüler nedeniyle oluyor.
Horlayan herkes uyku laboratuvarlarında incelenmeli mi?
Her horlama apneyle sonuçlanmaz. Toplumda basit horlama da oldukça sık. Ancak horlama apne gelişimine zemin hazırlayabiliyor. Horlama, horlamanın sonunda solunum durmaları ve gündüz uyku hali olan hastaların uyku laboratuvarı bulunan bir sağlık kurumuna başvurmaları gerekir. Altın standart tanı yöntemi ‘polisomnografi’. Yani çoklu uyku testi. Hasta bir gece uyku laboratuvarında yatırılarak uyku yapısı, apneleri, oksijen düzeyleri, horlamaları, EKG’si ve birçok parametre değerlendiriliyor. Hastalığın şiddeti saptanarak uygun tedavi seçiliyor. Ülkemizde pek çok hastanede uyku laboratuvarı bulunuyor. Türk Uyku Tıbbı Derneği’nin akredite ettiği ve eğitim veren 33 laboratuvarımız var.
Uyku apne sorunu, horlamanın tedavisinde cerrahinin yeri var mı?
Tedavide ilk yapılması gereken ayrıntılı bir kulak-burun-boğaz muayenesi. Düzeltici cerrahiye yanıt alınabilecek anatomik bir bozukluk yoksa veya cerrahiye rağmen olumlu sonuç alınamadıysa tıkayıcı uyku apne sendromunun en etkin tedavi yöntemi CPAP dediğimiz pozitif basınçla havayolunu açık tutmaya yarayan cihazların kullanılması. Hafif olgularda kilo verme, alkol ve sigaranın bırakılması yeterli olabilirken, özellikle orta ve ağır olgularda uyku süresince bu cihazları kullanıyoruz. Ne yazık ki hastalığın bir ilacı yok. CPAP’ı tolere edemeyen hafif derece uyku apneli hastalarda ağız içi araçlar veya cerrahi teknikler diğer tedavi seçenekleri. Tabii eşlik eden hastalıkların da tedavisi gerekir.
Tenis topu apneye karşı
OBSTRÜKTİF uyku apne sendromunun şiddetini azaltmak için:m Kilo verin. Bazen 5-6 kilo vermekle dahi belirtiler hafifleyebiliyor.
Alkolden uzak durun. Yatmadan önceki saatlerde alınan alkolün uykuda apnelerin daha sık ve uzun süreli olarak ortaya çıkmasına neden olduğu biliniyor. Alkol bu hastalarda uykuda ani ölümlere sebep olduğundan akşam saatlerinde alınmamalı.
Uyku ilaçlarını doktor kontrolünde alın. Uyku ilaçları da alkole benzer bir etkiyle solunum merkezini baskı altına alıyor. Son zamanlarda solunumu etkilemeyen uyku ilaçları piyasaya sunuldu. Uyku ilaçlarına ihtiyaç duyuluyorsa mutlaka hekim kontrolünde alınmalı. m Tenis topuyla doğru pozisyonda yatın. Bazı hastalarda horlama ve/veya solunum durmaları sadece sırtüstü yatarken ortaya çıkıyor. Sırta konulan yastıklar veya pijamaya yerleştirilen tenis topu, hastanın sırtüstü yatmasını engelleyebiliyor ve uykuda solunum problemlerini çözebiliyor. m Tıkalı burnu açtırın. Burun tıkanıklığına sebep olan patolojiler horlamayı yüzde 10-15 oranında artırıyor. Tedaviler horlama ve solunum düzensizliklerini bir miktar azaltıyor.
Uykuda duran solunumun faturası ağır
ĞER doğru tanı koyulup tedavi edilmezse uyku apne sendromunun sonuçları ağır olabilir. Özellikle kalp ve damar sistemi etkilenir. Tedaviye dirençli hipertansiyon, koroner kalp hastalığı, kalp krizleri, kalp ritim bozukluklarına ve ağır olgularda gece ani ölüme bile yol açabilir. Yine bu hastalarda metabolik sendrom, insülin direnci, reflü, sertleşme sorunu, bellek zayıflığı, depresyon görülebilir. Uyku apnesi ayrıca kanserden ölüm riskini artırıyor. Solunum duraklamalarındaki tekrarlayan oksijen azlığı ve yetersizliği vücuttaki enflamasyonu, dolasıyla kanser gelişimi ve sürecini de etkiliyor.
ÖNCE EŞLER FARK EDİYOR
UYKUDAKİ solunum bozukluklarını genellikle kişinin kendisinden önce eşi fark ediyor. Horlama, uykuda solunum durması, sabahları yorgun, bazen baş ağrısıyla uyanma, gün içinde uyuklama uykuda solunum bozuklukları uykuda solunum bozukluğunun ortak belirtileri. Türk Uyku Tıbbı Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve göğüs hastalıkları uzmanı Doç. Dr. Hikmet Fırat sorularımızı şöyle yanıtladı.
Uykuda (obstrüktif apne dışında) diğer solunum bozuklukları nedir?
Dört farklı ana başlığımız daha var. Bunlar santral uyku apne hastalığı, uyku ile ilişkili hipoventilasyon (düşük solunum hacmi) ve hipopksemi (kanda oksijen düşüklüğü) bozukluğu ile izole belirtiler (horlama ve katatreni-inleme).
Özellikleri nedir?
Santral uyku apne hastalığında, uygulanan uyku testinde (polisomnografi) herhangi bir tıkanma (obstrüksiyon) olmaksızın, tam nefes durması (apne) veya yarı (kısmi) nefes durması (hipopne) saptanıyor. En az 10 saniye ve daha fazla olmak üzere kişi neredeyse “ölü gibi” nefes almadan ve kıpırdamadan durur, daha sonra hiçbir şey olmamış gibi nefes alıp vermeye devam ediyor.
Uyku ile ilişkili hipoventilasyon (düşük solunum hacmi) bozukluklarında kanda karbondioksitin arttığı saptanıyor. Bu durum doğumsal olabilir. Morbit obezite, akciğerin kronik doku ve damarsal bozuklukları, göğüste anatomik bozukluklar, kas hastalıkları veya madde-ilaç kullanımına bağlı ortaya çıkabiliyor. Bazen de neden bulunamaz.
Uyku ile ilişkili hipoksemi bozukluğunda, uykuda 5 dakika kanda oksijen yüzde 88 ve altında seyrediyor.
Horlama, gündüz uykululuğa veya uykusuzluk şikâyetine neden olmayan ‘basit horlama’yı kastediyoruz. Katatreni ise uyku sırasında, özellikle nefes verirken inleme olur. Sıklıkla erkeklerde ve REM uyku evresinde gözlemlenir. Bu sosyal bir problem.
Gündüz yaşanan hangi belirtiler, uykuda solunum durmasını işaret ediyor?
Nefes durmaları kanda hormonal dengesizliklere yol açar. Yeterli saat uyunsa dahi buna bağlı, yorgun kalkılıyor. Dikkat azalıyor, sık sık oturduğu yerde uyku atakları olabiliyor. Uykuda solunum bozuklukları kalp, damar ve diyabet gibi sistemik sorunlara zemin hazırlıyor.
NEDENİNE GÖRE TEDAVİ
OBSTRÜKTİF uyku apne hastalığı dışındaki uykuda solunum bozukluklarının tedavisi altta yatan nedene göre yapılıyor. Santral uyku apnesi nörolojik kökenli değilse BPAP/BPAP-ST ve benzeri, ömür boyu kullanılması gereken mekanik ventilatörler (solunum cihazı) gündeme geliyor. Uykuyla ilişkili hipoventilasyon bozukluklarının tedavisinde de nedene göre karar veriliyor. Uykuda hipoksemi bozukluğu tespit edilen kişilerde, gece kanda oksijen düştüğü gözlenir. Bu rahatsızlık için uyku sırasında dışarıdan “oksijen verilmesi” en önemli tedavi şekli.