Gece bir başka güzel... Saat 22.30 Topkapı Sarayı

Milli Saraylar Başkanlığı’na bağlı Topkapı Sarayı, 29 Haziran’da başlayan uygulama ile müze olarak faaliyet göstermeye başladığı 1924 yılından bu yana ilk kez gece saatlerinde de ziyarete açıldı. Topkapı Sarayı’nı gece ışıkları altında keşfetme imkanı sunan yeni uygulama ile Topkapı Sarayı her cumartesi 21.00- 23.00 saatleri arasında ziyaretçilere açık. Ben de geçen cumartesi bu yeni uygulamayı yerinde tecrübe ettim.

KİŞİYE ÖZEL BİR DENEYİM HİSSİ

Geceye özel biletler gişeden temin ediliyor, biletler turistler için 5 bin TL. Ancak Türk vatandaşlarından 1000 TL alınıyor. Gece ziyaretleri gruplar halinde gerçekleştiriliyor. İlk grup 21.00’de, ikinci grup 22.00’de kabul ediliyor.

Osmanlı Hanedanlığı’ndan günümüze miras kalan en önemli tarihi yapılardan birisi olan Topkapı Sarayı’nda gece ziyaretine Harem bölümünden başlıyorum.

Tarihi koridorlarda gece sessizliği ve karanlığında yalnız başıma ilerlerken, sanki bir zaman makinesiyle tarihi 500 yıl geri sarmış hissiyatına kapılıyorum.

Harem bölümünde Karaağalar Mescidi, Karaağalar Taşlığı, Cariyeler Koridoru, Valide Sultan Dairesi, Hünkâr Hamamı, III. Murat Has Odası, Gözdeler Dairesi ve Mabeyn Taşlığı, Altın Yol sonrası yakın zamanda ziyarete açılan Kuşhane Mutfağı’na varıyorum. Padişahlar özel günlerde yemeklerini burada yerlermiş.

KAŞIKÇI ELMASI’NIN İHTİŞAMI

Kısa bir mola sonrası sarayın üçüncü avlusunda yer alan Arz Odası’ndayım. Sarayın bahçesinde sessizlikte biraz vakit geçirmek, gökyüzünü seyretmek insana huzur veriyor. Hemen karşı köşelerde Mukaddes Emanetler Dairesi ve Fatih Köşkü yer alıyor. Fatih Köşkü tarafında ise önce Hazine Sergisi’ni geziyorum. Kaşıkçı Elması her zamanki ihtişamıyla vitrinde parlıyor.

Ama Fatih Köşkü’nün balkonundan İstanbul’u gece seyretmek eşsiz bir manzara deneyimi sunuyor. Topkapı Sarayı’nı daha önce defalarca gezmiş birisi olarak gece ziyareti deneyiminin çok farklı bir büyüsü olduğunu söyleyebilirim.

Gece karanlığında kimi noktalarda fotoğraf çekmem çok zor oldu ama kendimi bir Osmanlı Sultanı gibi hissettim.  Tur gruplar halinde gerçekleşiyor ve sayı 300 kişiyi geçmiyor. Bu da gündüz saatleri yoğun kalabalığın tam tersi kişiye özel bir deneyim hissi de sunuyor.