Güncelleme Tarihi:
Danıştay 10. ve 13. Daireleri Müşterek Heyeti, GDO'lu ürünlerle ilgili yönetmeliğin bazı maddelerinin yürütmesini oy çokluğuyla durdurdu.
Bir vatandaş, 26 Ekim 2009 tarihli “Gıda ve Yem Amaçlı Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ve Ürünlerinin İthalatı, İşlenmesi, İhracatı, Kontrol ve Denetimine Dair Yönetmelik”in iptali ve öncelikle 11. ve 20. maddelerinin yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştay'da dava açmıştı.
Danıştay 10. ve 13. Daireleri Müşterek Heyeti, yönetmeliğin 11 ve 20. maddelerinin yürütmesini oy çokluğuyla durdurdu. Müşterek heyetin gerekçesinde, yönetmeliğin 11. maddesinde GDO'lu ürünlerin ithalatının düzenlendiği, 20. maddesinde ise yönetmeliğin yayımı tarihinde yürürlüğe gireceğinin öngörüldüğü belirtildi.
Gerekçede, gıda ve yem amaçlı genetik yapısı değiştirilmiş organizmalar ve ürünlerin ithalatı, işlenmesi, ihracatı, kontrol ve denetimi konularının çıkarılacak bir yasayla düzenlenmesi gerektiğine işaret edildi.
Danıştayın GDO'lu ürünlerle ilgili yönetmeliğin bazı maddelerinin yürütmesini durdurmasıyla ilgili kararının gerekçesinde, gıda ve yem amaçlı genetik yapısı değiştirilmiş organizmalar ve ürünlerinin ithalatı, işlenmesi, ihracatı, kontrol ve denetimi konularında öncelikle yasa çıkartılarak esaslarının belirlenmesi ve çerçevesinin net olarak çizilmesi istendi.
Bir vatandaş, 26 Ekim 2009 tarihli “Gıda ve Yem Amaçlı Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ve Ürünlerinin İthalatı, İşlenmesi, İhracatı, Kontrol ve Denetimine Dair Yönetmelik”in iptali ve öncelikle 11. ve 20. maddelerinin yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştayda dava açmıştı.
Danıştay 10. ve 13. Daireleri Müşterek Heyetinin kararının gerekçesinde, yönetmeliğin 3. maddesinde yönetmeliğe dayanak olarak gösterilen düzenlemelerden sadece 5488 Sayılı Tarım Kanunu'nda dayanak yasa maddesinin 10. madde olduğunun belirtildiği, diğer maddelerde ise açıkça dayanılan maddelerin belirtilmediği kanun ve kanun hükmünde kararnamelerin adlarının sayılmasıyla yetinildiği kaydedildi.
Bu düzenlemelerde konunun çerçevesi çizilmeden genel kavramlara yer verildiği ifade edilen kararda, “Bu haliyle dava konusu yönetmeliğin ancak belli kısımlarına dayanak oluşturabilecekleri anlaşıldığından idarece, ayrıntılı olarak ve mevzuatımızda ilk defa ortaya konulan düzenlemelerin yapılabilmesi için yeterli dayanağı oluşturamayacakları sonucuna varılmaktadır” denildi.
Anayasa Mahkemesinin “Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararname'nin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun”un bazı maddelerinin iptali istemi ile açılan davada verdiği karara atıf yapılan gerekçede, Anayasa'ya göre, yasada açıkça esasları belirlenmeden bakanlığa, yönetmelikle alt düzenleme yapması konusunda çok geniş yetkiler verilmesinin yasama yetkisinin devri niteliği taşıyacağının tartışmasız olduğu vurgulandı. Gerekçede, şunlar kaydedildi:
“Bu durumda gıda ve yem amaçlı genetik yapısı değiştirilmiş organizmalar ve ürünlerinin ithalatı, işlenmesi, ihracatı, kontrol ve denetimi konularında öncelikle yasa çıkartılarak esaslarının belirlenip çerçevesinin net olarak çizilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, çeşitli yasalarda yer alan esas belirlemeyen ve çerçeve çizmeyen genel ifadelerle bazı alanlarda sınırlı düzenleme yapma yetkisi veren konuyla ilgili hükümler davalı idareye GDO'lu ürünlere ilişkin işleme, ithalat, ihracat, izleme, tescil, etiketleme, kontrol ve denetim ile ilgili temel ilkeler, esaslar, yasaklar ve yaptırımlar koyup daha önce hiçbir yasada düzenlenmemiş, 'komite' adlı kurul ile çalışma grupları oluşturarak, onlara görev ve yetkiler verecek şekilde kapsamlı düzenlemeleri ilk defa yapmasına ve dolayısıyla dava konusu yönetmeliğe yeterli hukuki dayanağı oluşturmamaktadır.”
Gerekçede, GDO'lu ürünlerle ilgili faaliyetlere ilişkin hükümleri kapsayan ve davalı Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca çalışmaları yapılan, “Ulusal Biyogüvenlik Kanun Taslağı”nın Bakanlar Kurulu'na sunulduğuna ilişkin, bakanlık resmi internet sitesinde bilgiler yer aldığı kaydedildi.
Gerekçede, “Bu da dava konusu yönetmelikle düzenlenen konuların tamamıyla bu konuda çıkarılacak bir yasa ile düzenlemesi gerektiğinin bir
göstergesidir. Bu haliyle dava konusu yönetmeliğin yasal dayanağı olarak
kanunların ad ve numaralarının sayılması suretiyle gösterilen mevzuatın yönetmeliğin düzenlediği konuların çevre, insan ve toplum sağlığı gibi temel hususları ilgilendirdiği dikkate alındığında, yönetmeliğin yasal dayanağı olarak kabulüne olanak bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır” denildi.