Güncelleme Tarihi:
Uzmanlara göre yasa, kanserden alzheimere, diyabetten otizme pek çok hastalıkla ilgili araştırmanın bıçak gibi kesilmesi anlamına geliyor.
AKADEMİK dünyada tam anlamıyla ‘Biyogüvenlik Yasası’ paniği yaşanıyor. Önceki gün Resmi Gazete’de yayınlanan yasada öyle hükümler var ki, bilim insanlarının ifadesine göre, üniversitelerde GDO’lar (Genetiği Değiştirilmiş Organizma) kullanılarak araştırma yapmak mümkün olmayacak. Prof. Dr. Kuyaş Buğra, Prof. Dr. Hakan Abacıoğlu’nun da olduğu 130 bilim insanı ortak bir bildiri yayımlayarak araştırmaları engelleyen maddelerin düzeltilmesini istedi. Biz de, Türkiye Bilimler Akademisi üyesi olan Bilkent Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’nden Prof. Mehmet Öztürk’e işin esasını sorduk. İşte cevaplar:
Laboratuvarlar kapanabilir
“Şu anda Türkiye’deki araştırma laboratuvarlarında kapalı alanlarda kullanılan ve bu tanıma uyan yaklaşık 12 bin GDO ve sayılamayacak miktarda GDO ürünü var. Şimdi bu ürünlerin ithali için Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’ndan izin alınması gerekecek. Üstelik yasa bakanlığa böyle bir başvuruyu inceleyip yanıtlamak için 360 gün süre tanıyor. Bu ise bütün laboratuvarların kapanması anlamına gelecektir. Ayrıca kanuna göre Bakanlık GDO ve ürün izinlerini değerlendirmek için, Biyogüvenlik Kurulu kurmakla görevlendiriliyor. Bu kurula üyelik için lisans diploması sahibi olmak yeterli görülmektedir. GDO’lar konusunda uzman olmayan bir profesör bile böyle bir değerlendirmeyi sağlıklı olarak gerçekleştiremez.”
Mucize kapısı kapanmasın
“Bilim insanları kanser, siroz, kansızlık, böbrek yetmezliği gibi hastalıkları tedavi edebilen ilaçları, hepatit gibi ömür boyu hastalık yapan virüslere karşı aşıları, araştırma GDO’ları sayesinde geliştirip insanlığın hizmetine sunabilmiştir. GDO’lar olmasaydı, bugün doku nakli, kısırlık tedavisi, tüp bebek olmazdı. Türkiye bir mucizeler kapısını kapatmak üzeredir. GDO ve ürünlerin ‘araştırmalarda kullanımı’ ile ‘ticari kullanımı’ eşdeğer tutulmuştur.”
Öneri: Araştırmalar kapsam dışı olmalı
PROF. ÖZTÜRK: “Kanunda, ‘bilimsel araştırmalalarda kullanılan GDO ve GDO ürünleri’nin de kapsam dışında bırakılması gerekir. Bilim çok hızlı ilerliyor. Kanunlar aynı hızla değiştirilemiyor. Bu nedenle, bilimsel araştırmalarda kullanılan GDO ve ürünleri ile ilgili yasal düzenlemeler kanunla değil, tüzük ve yönergelerle yapılmalıdır. Avrupa Birliği ülkeleri GDO’ların araştırmalarda kullanımını bu yöntemlerle düzenlemektedir. Böylece, bilimsel gelişmelerin durumuna göre bu tür düzenlemeleri gözden geçirmek ve gerektiğinde yenilemek daha kolay olur.”