Güncelleme Tarihi:
Gazze İslam Üniversitesi’nden ticari muhasebe alanında mezun olan Hilal Abdul Wahad, yeni alışveriş merkezinde dolaşmaktan oldukça mutlu. Wahad, “Burada yaşanan harika bir şey. Sanki Gazze’nin dışında… Mısır’da gibiyiz” diyor.
Wahad, büyük açılışının ardından geçen ilk sekiz saat içinde Gazze’nin ilk alışveriş merkezine hücum eden 3,700 kişiden biri. Zemin katında bir süpermarket ve fast food restoranı olan alışveriş merkezi sadece iki katlı küçük bir yer olmasına rağmen klimaya sahip.
Mağazanın sahibi olan Gazze Alışveriş Merkezi şirketinin sahibi Hassan Nissar, yaşam koşullarını geliştirmek ve insanları mutlu kılmak için ellerinden gelen her şeyi yaptıklarını belirtti. Nissan, insanların gezmek amacıyla şehrin merkezine inmelerini sağlamak için alışverişe gelmelerini istediklerini söyledi.
Ancak alışveriş merkezi internetteki blog sahiplerini de harekete geçirdi. Bloglarda yer alan iddialar ise alışveriş merkezinin İsrail’in Gazze’ye uyguladığı ablukanın neden olduğu sıkıntıları anlamsız kılması. Ancak zamanında işsizliğin yüzde 40’ın üzerinde olduğu ve nüfusun yüzde 60’nın iki dolar olan yoksulluk sınırının altında kaldığı Gazze’de, alışveriş merkezi eskiden birçok yerde bulunabilen malları daha ucuza satıyor.
Aradaki fark, geçmişte Gazze’ye giren malların yüzde 90’ı Mısır’dan tüneller aracılığıyla getirilirken, mağazada sunulan ürünlerin İsrail’den ithal ediliyor olması. Wahad, dışarıda 150 Yeni İsrail Şekeli olan kot pantolonların alışveriş merkezinde 80 Yeni İsrail Şekeli olduğunu söylüyor. Diğer yandan, Çin yapımı çocuk elbiseleri satan dükkânda çalışan İbrahim Taha, İsrail’in Kerem Şalom geçişinden gelen malların Gazze’deki diğer dükkânlarına kıyasla çok daha ucuz olduğunu söylüyor.
İbrahim Taha, Çin değil Gazze üreitimi mallar satmak istiyor |
Gazze’de yaygın olan bir düşünce, Hamas’a yakın olan işadamlarının bu girişimin ardında olduğu. Ancak Hamas bu inanışı reddediyor. Mağazanın yatırımcılarından biri olan Sarraj Abu Sleem ise, hükümetin yatırımlarına destek verdiğini ancak bunun sadece gerekli izni çıkarmak olduğunu belirtti. Sleem ayrıca alışveriş merkezinin inşasının 1,5 milyon dolara mal olduğunu söyledi.
Gazze’deki politik hassasiyetten dolayı adını vermek istemeyen seçkin bir işadamı ise, Hamas’ın yatırımın arkasında olduğunu düşündüğünü belirtti. İşadamı, özellikle üretim sektörüne kıyasla daha hızlı getiri sağlayan hizmetlerin tünel ekonomisinin de yardımıyla güçlenen yeni iş dalgasının bir parçası olduğunu ifade etti.
Mısır’ın Gazze’yi terk eden üst düzey Hamas üyelerine uyguladığı yasağın sınırdan nakit geçirmeyi zorlaştırıyor. Doğrulanmayan teorilerden biri, bu sebepten Hamas’ın elde ettiği gelirleri kaynaklarının bir parçası olarak kullanması. İsmini vermeyen işadamı, Hamas’ın gelecekteki politik değişikliklerden dolayı konumu kaybetmemesi için yatırımlarını gizli tuttuğu.
Bu esnada, Gazze’eki üretim sanayi, şehrin üretken ekonomisini hayata döndürmek için gereken kısıtlı parçaları getirterek İsrail ablukasının hafifletilmesi için daha ağır bir yükün altına giriyor. Belirlenen ve Uluslararası yönetim dışında kalan inşaat projeler halen yasak. Ancak Kerem Şalom girişinden gelen kereste, kumaş, iplik, kakao, paketleme ve cam, metal, plastik konteynırlar hazır tüketici malları olma özelliğini taşıyor.
DEĞİŞİM YETERLİ DEĞİL
İsrail’deki insan hakları örgütlerinden biri olan Gisha’ya göre, Gazze’ye giriş yapan kamyonlar Haziran 2007’ye göre yüzde 25 artarak yüzde 40’a çıktı. İsrail Kerem Şalom’dan geçecek günlük kamyon sayısını 180’den 250’ye çıkarmaya söz verdi ancak, geçişlerden iletimin yüzde 100 kapasiteye çıkabilmesi için Karni geçişinin de tamamen açılması gerektiğini belirtti.
Ancak iletimin yüzde 100’e ulaşması bile 2007’deki savaşın neden olduğu yıkımı onarmaya gereken yardımı yapmayacak. Haziran 2007’den beri Gazze geçişleri tüm ithalat ve ihracata kapatıldı. İthal edilen mallara olan yasak kısmen kaldırılırken, Gazze’nin üretim çıktısının çoğunun oluşturuduğu ihracat halen yasak.
Gisha’nın direktörü Sari Bashi, Gazze’de tam bir ekonomik toparlanma olması için geçişlerdeki kapasitenin yüzde 100’e çıkarılması ve ihracata izin verilmesi gerektiğini belirtti.
Geçiş kapılarında uygulanan yasak, Gazze’deki şirketleri çok farklı etkiliyor. Gazze Meye Suyu fabrikası, ambargonun hafifletilmesi ardından İsrail’den gelen meyve suları yüzünden iç talepteki üstünlüğünü kaybetti. Bir zamanlar sayısız giysi üreticisi gibi kapatılan Aziz fabrikası ile ablukanın hafifletilmesiyle iç talebi karşılayacak pantalon ve tişörtleri üretecek ipliği ithal etti. Aziz Aziz, işlerin bu şekilde gitmesi halinde eski günlere dönebileceklerini söylüyor.
Gazze alışveriş merkezinde çocuk elbiseleri satan İbrahim Taha ise, ürünlerini Gazze’de sağlayabildiği sürece Çin’e bağımlılığı kalmayacağını söylüyor. Filistin Sanayicileri Federasyonu başkanı Amr Hamad ise, ablukadaki değişikliğin iyi olduğunu ancak yeni şartlar altında abluka öncesine faaliyet gösteren 3,900 fabrikadan sadece birkaç yüz tanesinin tekrar iş başı yapabileceğini belirtti.
Ancak değişime yönelik değerlendirmeler için henüz erken. Bağımsız iş danışmanı Sami Abdel-Shafi, Gazze’de insanlar özgürce hareket edemedikçe ve bağış için dilenen yüz binlerce insanı çalışanı yapacak ihracatçı bir ekonomi kurulmadıkça değişimin kısa süreceğini söylüyor.
Kısaca, yeni ve göze batan bir alışveriş merkezi, Gazze’nin ihtiyacı olan değişimi gerçeğe dönüştürmeye yetmeyecek.