Güncelleme Tarihi:
İsrail Gazze’deki askerlerini ve yerleşimcilerini Gazze’den çekip bölgeyi dünyaya neredeyse tamamen kapatalı neredeyse beş yıl oldu. Tel Aviv’i eleştirenler geriye sadece acil yardım gerektiren bir toprak parçası kaldığımı söylüyor. İsrailli yetkililer ise Gazze halkının hayatta kalmak için ihtiyaç duyduğu her şeye sahip olduğunu ifade ediyor. her iki hikayede de Gazze’deki hayatın karmaşık ve işlevsiz yapısını açıklayamayan bazı noktalar var.
Gazzelilerin derdi ise mal yokluğundan ziyade bir yere gidemiyor olmak. Aynı zamanda işsizlikten şikayet ediyorlar. İnşaat malzemelerinin olmadığı ve ticaret olasılığının çok düşük olduğu bölgede işsizlik oranları çok yüksek. Bir zamanlar meyve ve başka ürünler ihraç eden Gazze, bugün gıdanın ve diğer ürünlerin bolca bulunduğu ancak nüfusun yüzde 80’inin hayır kurumlarına bağlı yaşadığı küçük bir refah devleti konumunda. Hastaneler, okullar, elektrik ve kanalizasyon sistemlerinin tamamı yıkık dökük bir halde.
Eğer Gazze’nin ana caddesinden yürürseniz bakkalların taze İsrail yoğurdundan humusa, Mısır’dan kaçakçılıkla getirilen çikolatalara kadar birçok ürünle dolu olduğunu görürsünüz. Eczaneler de ABD’deki benzerlerinden aşağı kalmıyor. Pal-Think Gazze Stratejik Araştırmalar enstitüsünün başkanı ekonomist Ömer Şaban, “Batılılar buraya geldikleri zaman Gazze hakkında kafalarında belli bir imaj oluşuyor” dedi.
“Sadece benim değil hepimizin evlerinde mikrodalga fırınlar var. Eğer bir mülteci kampına giderseniz evlerin kötü ama içindeki eşyaların ve insanların hayatlarının çok modern olduğunu görüyorsunuz” diyen Şaban, sorunun kamu altyapısında olduğunu ifade etti.
Pazartesi günü aktivistlerin kırmaya çalıştığı İsrail ablukası Hamas’ın eline silah geçmesini önlemeyi ve grubun zayıflatılmasını amaçlıyor. Bölgeye çimentodan baharata bir çok ürünün girişine izin verilmiyor. Dışarı çıkmasına izin verilenlerin sayısı ise çok az.
Mısır kontrolündeki Refah sınır kapısı hariç bölgeye bütün giriş çıkışlar İsrail denetiminde. 2005’te gündeme gelen abluka, üç yıl önce yapılan seçimlerde Hamas’ın iktidara gelmesinden sonra daha da ağırlaştırıldı.
İsrail başlangıçta ekonomik baskıların Gazzelileri bıktıracağını ve Hamas’ı devireceğini düşünüyordu ancak beklenenin aksi bir durumla karşılaşıldığı gibi, İsrail’in Gilat Şalit pazarlığında ablukayı kullanma hedefleri de boşa çıktı.
Tel Aviv Üniversitesi’nden ulusal güvenlik uzmanı Emekli General Meir Elran, “Abluka politikası geçtiğimiz üç yılda rüştünü ispatlayamadı. Önümüzdeki üç yılda da ispatlamasını beklemiyorum” dedi. Dahası bu politika 1.5 milyon Gazzeliye de çok faydalı olmadı.
Hamas’ın sığınak inşa edeceği gerekçesiyle çimentonun bölgeye girişinin yasaklanması Filistinlileri çimento ve demiri geçen yıl İsrail’in operasyonunda yıkılan binalardan elde etmeye zorluyor. Şaban “Eğer abluka bugün kaldırılırsa, Gazze’nin ihtiyaç duyduğu 2 milyon ton çimentonun bölgeye girebilmesi için altı sınır kapısının üç yıl boyunca 24 saat çalışması gerek” dedi. Ancak bölgedeki altyapı sorunları binalarla sınırlı kalmıyor. Sürekli elektrik kesintileri ve kanalizasyon sisteminin tamir ihtiyacı da önemli meseleler.
Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinatörü Philippe Lazzarini, İsrail’İn tarım sınırlamalarını kaldırmasını ve balıkçılara ağlarını daha az kirli sulara atmasına izin verilmesini istedi. Yaptığı açıklamada Lazzarini, “Bu sahillerde yaşayan insanların İsrail’den balık ithal etmesi ve Gazze-Mısır sınırındaki tünellerden balık ithal edilmesi durumun saçmalığını gösteriyor” dedi.
İsrail ordusu hangi malların girişine izin verilip hangilerinin engelleneceğine karar veriyor. İsrail Ordu Sözcüsü Guy Inbar, “İsrail’den ve uluslararası kurumların temsilcilerinden oluşan ortak bir forum her hafta bir araya gelerek darboğazları azaltmak ve Gazze halkının ihtiyaçlarına uygun çözümler bulmak için neler yapılacağını tartışıyor” dedi.
Ancak muskat ya da kişniş gibi bazı ürünlerin üzerindeki kısıtlamaları açıklamak zor. Diğer ürünler için ise baskının mümkün olduğunca artırılması hedefleniyor. Filistinlilerin özgür hareket etmeleri fikrini savunan kar amacı gütmeyen örgüt Gisha’nın yönetici direktörü Sari Bashi, “Margarin evlerde kullanılmak üzere küçük paketlerde satılabiliyor ancak büyük kovalarda bulunamıyor. Çünkü o zaman insanlar bunu geçim kaynağı olarak kullanabilirler” dedi. Bashi, ablukanın amacının Gazze ekonomisini felç etmek olduğunu söyledi.
Mayıs ayında sıradan bir haftada İsrail bölgeye 637 kamyonla 14 bin 69 ton gıda, ilaç ve tedarik ürününe izin veriyor. İsrail, bölgede kriz olmadığıyla ilgili eleştirilerin önüne geçemeyince işi dalgaya vurdu. Geçen hafta yayımlanan bir basın açıklamasında Gazze restoranlarının menülerinden örnekler verildi. Menüde “kremalı ıspanak çorbası” ve “beef stroganoff” gibi lüks yemekler bulunuyor.
Aç olmadıklarını Gazzeliler de kabul ediyor ancak hayat standartlarının belirlenmesine de karşı çıkıyorlar. Şaban Gazzeli işçilerin bir zamanlar “günde 100 dolar kazandığını, Marlboro sigara içtiğini ve her iki ayda bir tatil için Mısır’a gittiğini”, bugün ise günde 10 saat boyunca 5 dolara taş kazdığını” ifade etti.