Gazze’de yaşananlar Kerbela’nın izdüşümü

Güncelleme Tarihi:

Gazze’de yaşananlar Kerbela’nın izdüşümü
Oluşturulma Tarihi: Ocak 08, 2009 00:00

İlki geçen yıl Ankara’da verilen ve tartışmalara neden olan Alevi iftarının ikincisi dün İstanbul’da verildi. Feshane’de düzenlenen Muharrem ayı iftar yemeğine katılan Başbakan Erdoğan, Gazze’nin herkesin içini burkan Kerbela’nın izdüşümü olduğunu söyleyerek, "Tarih boyunca insanları birbirine düşman eden, işi savaşa kadar götüren, Kerbela’nın anlaşılmaması değil midir" diye konuştu.

AKP İstanbul Milletvekili Reha Çamuroğlu’nun yöneticisi olduğu Abdal Musa Kültürünü Araştırma ve Tanıtma Vakfı tarafından Feshane’de düzenlenen ve 4 bakanın da hazır bulunduğu Muharrem ayı iftar lokmasında kürsüye çıkan Başbakan Tayyip Erdoğan, konuşmasına "Sevgili canlar" diyerek başladı. Gazze’nin herkesin içini burkan Kerbela’nın izdüşümü olduğunu söyleyen Erdoğan, "Tarih boyunca insanları birbirine düşman eden, işi savaşa kadar götüren, Kerbela’nın anlaşılmaması değil midir? Bizler Kerbela’yı kalbimizde taşıyoruz ama an be an Kerbela’lar yaşamaktan yorulduk, bıktık" dedi. Erdoğan ortak nefesimiz diyerek saydığı Názım Hikmet’le ilgili de "İşte Nazım Hikmet meselesi. Yıllardır ülkemizde Názım Hikmet konuşuldu. Biz de bir şiir mağduru olarak bunları yaşadık, biliyoruz. Dünya görüşü şöyleymiş, böyleymiş tartışma konusu yapmadık. Çünkü biz fikrin Kerbela’sını yaşamak istemiyoruz. Fikrin, şiirin Kerbela’sı olmaz. Hamdolsun Názım Hikmet’i Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına kabul etmek de bize nasip oldu.

(...)Sivas, Başbağlar bütün milletimizin ortak acısıdır. Bir cana kast eden bütün insanlığa kasteder. Ben bu kıyım karşısında yüreğinde acı hissetmeyen herhangi biri varsa, ben onun vicdanına ve insanlığına dair sorunu olduğuna inanırım."

Cem Vakfı Başkanı Prof. Dr. İzzettin Doğan da konuşmasında Türkiye’deki Alevilerin anayasal haklarının verilmesi gerektiğini söyledi.

Türkiye kırılma noktasını yaşıyor

BAŞBAKAN
Erdoğan, Muharrem ayı iftar lokmasında yaptığı konuşmada, Ergenekon operasyonlarına değinmedi. Erdoğan, konuşmasında hak ve özgürlüklerden bahsederken şunları söyledi: "Sorunlar yok mu? Var. Nereden nereye geldik? Türkiye şu anda bir kırılma noktasını yaşıyor. Özellikle özgürlükler, haklar ve daha ileri demokrasi noktasında. Benim vatandaşıma layık olana an be an daha da yaklaşıyoruz. Daha da ileride olacağız. Bize düşen nedir? Bizim kitabımızda insanları yaftalamak, etiketlemek, hor görmek yoktur. Çağdışı uygulamaları elimizin tersiyle ittik, önce insan dedik. Hangi bölgeden, mezhepten olursa olsun önce insan dedik. Şeyh Edebali diyor ya, insanı yaşat ki, devlet yaşasın. Onun için önce insan dedik. En büyük mücadeleyi mafyayla verdik, çetelerle verdik. Vermeye de devam ediyoruz. Her alanda daha katedeceğimiz çok mesafe var."

Masaya su konulmadı

BIÇAĞIN
kullanılmadığı, suyun bulunmadığı iftar sofrasında Başbakan Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan ile birlikte Reha Çamuroğlu ve eşi Meltem Çamuroğlu, Rafet Tülek Hacı Bektaş’ın torunu Timurtaş Ulusoy, Cem Vakfı Başkanı Prof. Dr. İzzettin Doğan ile birlikte oturdu. Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu ve Fener Rum Patriği Bartholomeos’un da bulunduğu iftarda, iftariye tabağı, kremalı badem çorbası, su böreği, mevsim salata, enginar göbeğinde mantar greten, bademli pilav, çilek soslu kazandibi ve aşure ikram edildi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!