Güncelleme Tarihi:
TBMM FETÖ ve 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu, asker ve sivil gazileri dinledi. FETÖ’nün darbe girişiminde, darbecilerle çatışmaya giren ve hastanede ‘öldü’ sanılan Kartaltepe Kışlası Komutanı Piyade Albay Davut Ala, komisyonda o anları anlatırken, gözyaşlarını tutamadı. Ala, özetle şunları söyledi:
SİLAH KAYBOLDU ŞAİBESİ
“15 Temmuz günü saat 17.04’te cep telefonlarına ‘15-16-17 Temmuz günleri Ayasofya, Taksim, Sultanahmet, metro, Marmaray, vapur seferleri, Sancaktepe, Fatih, Kartal’da eylem ikazı’ diye bir mesaj geldi. Bir hazırlık süreci olduğu buradan belli. Olay günü kışlada silah kaybolduğu şaibesi yayıldı. Gündüz vakti silah kaybolmaz, ya çalınır ya da başka bir şey olur. Bunu bir sebep olarak ortaya sunmuşlar. Zeytinburnu’ndaki lojmana giderken, GATA’dan refakatçi Yusuf Astsubay beni aradı ve darbe olduğu yönünde bilgi verdi. O arkadaşı GATA’da psikiyatriye göndermiştik orada refakatçiydi. ‘Psikiyatriye gitti, kafayı yedi’ diye düşündük. Topkule Kışlasına gittik. Hayatımda bir kışlaya dört helikopterin indiğini hiç görmedim. Ama o gün orada dört helikopter gördüm. Birisi de Yunanistan’a kaçan helikopterlerdendi. FETÖ’cü subayları taşıyan helikoptermiş.
Askeri üniformalı iki kişiye ‘teslim olun’ diye bağırdım. İlk mermiyi orada yedim. Sağ parmağımı kaybettim. Helikoptere bineceklerini düşünerek oraya yöneldim. Sıçrarken karaciğerimden vuruldum. Kopan parmağımı avucuma alıp öyle gittim. Vali yardımcımız arkadaşımı aradım. Şehadet kelimesini getirdim. ‘Hakkınızı helal edin. Çocuklarım önce Allah’a sonra size emanet’ dedim. Sonra bayılmışım. 2 gün sonra hastanede gözlerimi açtım. İlk hastaneye götürüldüğümde öldü diye beni kenara atmışlar. Yaşamam bir mucize.”
SOKAĞA DÖKEN YARDIM ETSİN
Komisyon darbe gecesi yaralanan sivilleri de dinledi. Gölbaşı’nda yaralanan Mine Özer, o gece yaşadıklarını gözyaşlarıyla özetle şöyle anlattı:
“Özel Harekat’a bomba atılınca dikkatimizi çekti. Eşimle birlikte kızımızla helalleşip çıktık. Biz ölsek de olurdu, yarın çocuklarımızın ülkesi olsun istedik. Anne olarak askerleri ikna edeceğimi, üstüme ateş açılmayacağını düşündüm. Helikopterlerle tarandık. Turgut Özal Hastanesi’ne geldiğimizde bizi hastaneye almadılar. Hatta doktor mu bilmiyorum birisi bize ‘Sizi kim sokağa döktüyse onlar yardım etsin’ diyerek geri çevirdi.” m Umut ERDEM / ANKARA