Güncelleme Tarihi:
İpek Yem A.Ş'nin Türkiye'nin dört bir tarafına yem sattığını, üretimde ve satışta 5'inci sırada bulunduklarını, faaliyet alanı içinde bulunduğu için süt hayvancılığı alanına ilgi duyduklarını ifade eden Özgüçlü, “Bizim asıl işimiz yemcilik. 2005 yılında yem işinden sonra Oba Makarnayı satın alarak bünyemize kattık. Yatırımlarımızı her yıl büyüttük. İpek Yem olarak 2008 yılında büyük çapta hayvancılık projemizi hayata geçireceğiz” diye konuştu.
Türkiye'de şu an hayvancılığa doğru bir yöneliş olduğunu, büyük firmaların da bu işe girdiğine dikkat çeken Özgüçlü, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gaziantep ve çevresinde 150 dönümlük sulak bir arazi arıyoruz. 1500 başlık süt hayvancılığı projemizin fizibilite çalışmaları tamamlandı. Sulak arazi üzerine kuracağımız merada süt sığırcılığı, buradan doğacak yavrularla yine besi sığırcılığı yapacağız.
Artık, eski hayvancılık yöntemleri kalmadı. Havyana arpa, saman, yulaf yedirme ve ahırda hayvan besleme yöntemleri çok gerilerde kaldı. Şimdi bu iş için çok geniş sulak mera alanları gerekiyor. Mera alanında mısır çavdar, yulaf yetiştirmek şart. Entegre olacaksın.”
KÖY BESİCİLİĞİ DÖNEMİ SONA ERDİ
Hayvancılık projesi için Hollanda'dan bir firma ile görüşmelerin sürdüğünü, müşterek olarak da bu projeye girebileceklerini ifade eden Özgüçlü, “Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde hayvancılık konusunda şu ana kadar ciddi bir yatırım yoktu. Bu yatırımımızla bölgede köylülere, çiftçilere örnek olacağız. Kesim ünitesi dışında tüm alanlar projede yer alıyor. Öncelikli hedefimiz, entegre tesislerimizde sağlıklı süt üretip, satabilmek olacak. Tesislerimizin 2008 yılının ortalarına doğru faaliyete geçmesini planlıyoruz” dedi.
Yem fabrikasında bulunan kapasite fazlalığını, entegre hayvancılık tesislerinde kullanıp, hem kapasite fazlalığını eriteceklerini hem de kaliteli süt elde edeceklerine inandığını anlatan Özgüçlü, şunları kaydetti:
“Artık eski yöntemlerle yapılan hayvancılık para kazanamıyor. Büyük firmalar süt ve et alırken, ürünün kalitesine bakıyor. Süt alan firma küf ve aflatoksin miktarını ölçüyor, oran ne kadar düşükse ürünün kalitesi ve fiyatı yükseliyor. Köy besiciliği dönemi sonra erdi. Devlet bile artık büyük çiftlikleri destekliyor. Büyük firmalarda bile çiftliklere ve meralara doğru bir yönelme var. Buradan çıkan et ve süt daha kıymetli satılıyor.”
Şu anda Türkiye'ye damızlık hayvan girişinin yasak olduğunu, ithalat yasağının kalkmasını beklediklerini ifade eden Özgüçlü, yasağın kalkması ile birlikte Hollanda ve Almanya'dan iyi ırkları getireceklerini sözlerine ekledi.