Güncelleme Tarihi:
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, kentte yaşayan Müslüman, Ermeni ve Yahudi halkının tarihi dini ibadethanelerini restore edecek.
Türkiye ve İspanya'nın, Birleşmiş Milletler çatısı altında başlattığı ”Medeniyetler İttifakı Projesi” kapsamında yer alan fondan 10 milyon avro almak için başvuran Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, bu fon ile kentte 450 yıllık Gregoryan Ermeni kilisesinin, 150 yıllık bir havranın ve 105 yıllık bir caminin restorasyonunu yaparak kent yaşamına yeniden kazandıracak.
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yol çalışması sırasında 450 yıllık bir Ermeni kilisesinin ortaya çıkarıldığını belirterek, özel mülkiyete ait olan kapanmış bir fabrika içinde yer alan bu kilisenin etrafının duvarla çevrilerek kamufle edildiğini söyledi.
Vatikan da dahil dünyadaki tüm ilgililere başvurduklarını bildiren Güzelbey, ”Vatikan ile Papa Jean Paul zamanında temasa geçtik. (Her türlü izni ve desteğe verelim, burayı restore edelim) dedik. Vatikan, kilisenin restorasyonuna sıcak baktı. Ancak, Jean Paul öldükten sonra 17. Benedik yönetimi bu işin restorasyonuna sıcak bakmadıklarını söyledi” dedi.
Gaziantep Kalesi yakınında Yahudiler tarafından bir zamanlar ibadethane olarak kullanılıp sonra terk edilen 150 yıllık bir havra bulunduğunu ifade eden Asım Güzelbey, dış cephe duvarları, tavanı büyük ölçüde yıkılan havranın çevrede yaşayanlar için tehlike yarattığını anlattı.
Güzelbey, havrayı korumaya aldıklarını belirterek, “ İstanbul'daki Hahambaşı dahil, Yahudi Cemaati'nin başkanı ile görüştük. Yahudi Cemaati başkanı, (Biz orayı cemaat olarak restore ettiremeyiz, AB'den para bulursak yaparız) dedi. Bugüne kadar bir gelişme olmadı” dedi.
“TARİHİ VE KÜLTÜREL MİRASA SAHİP ÇIKIYORUZ”
Asım Güzelbey, Medeniyetler İttifakı Projesi kapsamında İspanya'da bir fon olduğunu öğrendiklerini ve İspanya ile temasa geçtiklerini belirterek, şöyle devam etti:
“10 milyon avroluk bir fon var. Belediyenin bir yetkilisi şu anda İspanya'da. Başvurduk, fonu almaya çalışıyoruz. Parayı alırsak, bu kilise, havra ve Kurtuluş Camisi'ni restore edeceğiz. Zaten buraları restore ettirdiğimiz zaman kültür merkezleri olarak düşünmek lazım. Ama, kaderine bırakırsak tinercilerin yuvası olur, yıkılır dökülür. Bu ibadethaneleri şehre kazandırmak istiyoruz. İsteyen gitsin kiliseyi gezsin, isteyen havrayı gezsin, isteyen camiye gelsin ibadet etsin.”
Kentin tarihi ve kültürel mirasına sahip çıktıklarını vurgulayan Güzelbey, bu 3 semavi dinin ibadethanelerini topluma açtıklarında din turizminin gelişeceğini ve kente gelen turist sayısının artacağını da kaydetti.
Asım Güzelbey, “Gaziantep sanayisi birtakım sıkıntılar yaşıyor. Sanayide oluşan boşluğu, turizm ve kültürle dolduracağız. Bunun için kültürel ve turizm projelerine ağırlık veriyoruz. Kentimiz tarihi eserler ve kültürel miras açısından çok zengin. Gaziantep'i cazibe merkezi haline getireceğiz” diye konuştu.