Güncelleme Tarihi:
Kaza, geçen yıl 20 Ağustos'ta Gaziantep-Nizip otoyolunun 20'nci kilometresinde meydana geldi. Otoyolda bilinmeyen nedenle kontrolden çıkan otomobil, bariyerleri aşarak dere yatağına devrildi. İhbarla bölgeye çok sayıda sağlık, itfaiye ve polis ekibi sevk edildi. Bu sırada Şanlıurfa'ya giden İhlas Haber Ajansı (İHA) ekibi de yardım için bölgede durdu. İHA muhabirleri Muhammed Abdulkadir Esen ile Umut Yakup Tanrıöver'in de aralarında olduğu kişilerin kurtarma çalışmaları sırasında, İstanbul'dan Diyarbakır'a giden Abdülkadir Memiş yönetimindeki 33 SR 157 plakalı 'Özel Diyarbakır' turizm firmasına ait yolcu otobüsü, zikzaklar çizerek devrildikten sonra yan yatıp, kaymaya başladı. Metrelerce kayan otobüs, emniyet şeridindeki itfaiye aracı ile ambulans ve kurtarma çalışmalarına katılanlara çarptı.
Kazada, sağlık personelleri Tuba Uzdilli, Abdullah Kütük, Halil Özden, itfaiye erleri Ahmet Polat, Mehmet Polat, Mehmet Bozkurt, İHA muhabirleri Muhammed Abdulkadir Esen ve Umut Yakup Tanrıöver ile Aziz Birdal, Yusuf Birdal, Muhammet Ertek, Umut Ertek, Nuran Tanrıkulu, Melih Kaya, Ali İhsan Tınar ve Hacı Mehmet Özsoy yaşamını yitirdi, 30 kişi de yaralandı.
Hızı 130 kilometre olarak tespit edilen ve kaza yerinde 307 metre fren izine rastlanılan otobüsün gözaltına alınan şoförü Abdülkadir Memiş, jandarmadaki işlemlerinin ardından tutuklandı. Soruşturma kapsamında Abdülkadir Memiş hakkında 'bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebebiyet vermek' suçundan 22,5 yıla kadar hapis cezası istemi ile dava açıldı. Otobüs şoförü Memiş'in yargılanmasına, 1'inci Nizip Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Bugün görülen duruşmaya kazada hayatını kaybedenlerin yakınları ile sanık Abdulkadir Memiş katıldı.
Duruşmada, mağdur avukatları otobüs şoförünün üst sınırdan olası kasıttan cezalandırılmasını istedi. Tutuklu otobüs şoförü sanık Abdülkadir Memiş’in avukatı ise kazada görevli polis memurlarının kusurlu olduğunu ve yolda gerekli tedbirlerinin alınmadığını öne sürerek tahliye talebinde bulundu.
‘YOL GÜVENLİĞİ SAĞLANSA KAZA OLMAYABİLİRDİ’
Duruşmada savunma yapan Abdülkadir Memiş ise kazanın karayolları ve trafik ekiplerinin ihmali sonucu meydana geldiğini öne sürdü. Gerekli önlemlerin alınmadığı için kazanın meydana geldiği iddiasını yineleyerek, suçlamaları reddedip, cani veya katil olmadığını ifade eden Abdülkadir Memiş, şöyle konuştu:
"Ben suçlamaları kabul etmiyorum. Ben bilerek ve isteyerek bir eylemde bulunmadım. Zaten orada deliller bellidir ve mevcuttur. Ben kimseyi öldürmedim. Burada cani ve azılı bir katil gibi tutuluyorum. Benim 3 tane küçük çocuğum var. Onların yaşam hakları alındı. Bu nasıl bilinçli bir şey olabilir. Ben de o arabanın içerisindeydim. Ölen şahısların hiçbirisini tanımıyorum, ekmeğimin peşinde olan bir çalışanım. Şimdi karayolları ve trafik ekiplerinin güvenliği sağlamaması nedeniyle böyle elim bir kaza meydana gelmiştir.
Yol güvenliği tamamen sağlanmış olsaydı bu kaza meydana gelmeyebilirdi. Benim kesinlikle bir suçum yok. Üzerime atılan hiçbir suçu kabul etmiyorum. Ben ilk ifademde pişman olduğumu söylemiştim. Vicdanı olan insan nasıl rahatsızlık duymaz. Ben pişmanım. Ben bu arabaya ilk defa o gün bindim. Benim bu arabanın durumu ile ilgili bir fikrim yok. Arızaları bilirkişi raporunda okurken öğrendim. Benim önceki kazadan haberim yoktu. Normal seyir halinde gidiyordum. Ben daha önce bir kazada ben de ağabeyimi kaybettim. Ben herkesi anlıyorum, aynı acıyı ben de yaşadım. Bazıları benim gibi baba ve evlattı ben çok iyi anlıyorum herkesi. Ben bu yaşıma kadar bir karıncayı dahi bilerek incitmedim."
MAHKEME BAŞKANINDAN İNDİRİM KARARINA ŞERH
Mahkeme heyeti, yargılama sonunda tutuklu sanık Abdulkadir Memiş'in 'bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebebiyet vermek' suçundan 20 yıl hapis cezası verilmesine karar verildi. Heyet, sanığın sabıkasız oluşu, yargılama sürecindeki davranışları ve cezanın sanığın geleceği üzerindeki etkilerini göz önünde bulundurarak, oy çocukluğu ile indirim uygulayıp, bu cezayı 16 yıl 8 aya düşürdü. Mahkeme başkanı, indirim kararına şerh düştü.