Güncelleme Tarihi:
GAZİ ATANDIĞI GÖREVE SEVİNEMEDİ
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından geçen ekim ayında; şehit yakını, gazi ve gazi yakınları kura ile işe yerleştirildi. 1994 yılında Edirne Kestanelik’te askerlik görevini yaparken trafik kazası sonucu görev gazisi olan Hasan Başaslan da, 19 yıl iş hakkı için bekledikten sonra 2 Ekim 2014 tarihinde Ankara’da Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun da katıldığı kura ile Ankara Sincan Burak Reis Ortaokulu’na atandı. Fakat gazi Başaslan, atandığı okulda verilen iş nedeniyle hayal kırıklığı yaşadı. Başaslan'dan okul yönetimi, ilkokul mezunu olduğu gerekçesiyle temizlik işleri yapmasını istedi ve tuvalet temizliği görevi verdi. Bu görevlendirmeye itiraz eden ve buna gerekçe olarak gazilerin rencide edici işlerde çalıştırılmamasını ve fiziksel kısıtlılıklarının dikkate alınmasını isteyen Başbakanlık Genelgesi'ni gösteren Başaslan, bundan bir sonuç alamayınca eşi Zübeyde Başaslan'la birlikte verilen görevi yapmaya başladı.
Gazi Başaslan, okulda; 7 sınıf, 3 koridor, ikisi öğretmen ikisi öğrenci olmak üzere 4 tuvaleti temizlediğini belirterek, "Başbakanlık Genelgesi'ni söyledim. Ancak okul müdürü; ‘Benim yapacağım başka bir şey yok, ben sana buradan görev vereceğim’ dediğini ifade etti. Yayınlanan genelgeden ise başladıktan 3-4 gün sonra haberim oldu. Genelgeyi, müdür yardımcısı hanımefendiye de ilettim. 'Dilekçe yazarsın verirsin, bizde ilçeye yollarız' dedi. Yani öyle örtbas etmek istedi” ifadelerini kullandı.
Başbakanlık genelgesinde, “Devletin, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne ve güvenliğine kasteden terör örgütleriyle mücadelede yaralanarak malûl olan gazilerden çalışabilir durumda olanlar, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun Ek 1 inci maddesi gereğince kamu kurum ve kuruluşlarında işçi statüsünde istihdam edilmektedirler. Malûl gazi personelin çalıştıkları iş yerlerinde farklı uygulamalara maruz kaldıkları, zaman zaman gazilik onurunu zedeleyici söz, tutum ve davranışlarla karşılaştıkları, kendilerine görev verilirken, sağlık durumlarının ve fiziksel noksanlıklarının dikkate alınmadığı hususları sözlü ve yazılı müracaatlarla çok sık olarak dile getirilmektedir. Yüce Türk Milletinin güven ve huzuru için hayatlarım tehlikeye atarak, büyük bir cesaret ve feragatle görevlerini ifa ederken yaralanarak malûl gazi olan bu vatan evlatlarına, gazilik onurunun her zaman ve her yerde hissettirilmesi, kendilerine her alanda yardımcı olunması ve bu hususun vicdani bir sorumluluk olarak benimsenmesi gerektiği değerlendirilmektedir” ifadeleri yer alıyor.