Gazeteciler Davos'u tartışıyor

İşte programdan satır başları:

A.Hakan: Monşer misiniz siz?

Yalım Eralp: Monşer Fransızca’da azizim demektir. Diplomat hükümetin talimatına uygun hareket eder. Etmeyen de emekliliğini ister.

Diplomat kelimelerine dikkat eder. Diplomat ve siyasetçiler ağzına geleni söyleme lüksüne sahip değildir.

A.Hakan: ne diyorsunuz olaya bakış açınız nedir?

Kadri Gürsel: İki durum var birincisi hükümetin orta doğu politikası. Deniyor ki biz aynı anda bir çok önceliği olan dış politikaya geçtik.

Ben bunu şöyle okuyorum. Bizim için AB perspektifi öncelik değildir. Biz merkez ülkeyiz.

Hükümet büyük bir heyecanla Ortadoğu’ya ağırlık vermiş görünüyor. Bu da Türkiye’yi tarihi hedefinden uzaklaştıran bir gelişme.

Davos’taki itiraz noktam da şu: konuşmanın içeriği. Hükümetin 2008’de itina ve başarıyla oluşturduğu arabuluculuk görevinin Hamas’ın avukatlığı görüntüsüne bürünmesinin devamı olması.

Üsluba da itirazım var. Cevap hakkı doğduğunu düşünüyorsa bunu daha diplomatik şekilde yapabilirdi.

Türkiye İsrail’in Filistin’de yapmış olduğu kınamaladır ama bunu ağır bir saiyasi bedel ödeyerek yapmamalıdır.

Roni Margulies: AKP hatta Refah Partisi iktidara geldiğinden beri bir sorun yaşıyoruz. Bir kesim 10 sene öncesine kadar bu ülkeyi yönetmiş.

Seçmenin yüzde 47’si u hükümete oy vermiş Ortadoğu’ya ağırlık vereceğini bilerek.

Bir başbakanın görevi nedir. Ben dünyaya Türkiye’nin çıkarları açısından bakmıyorum: başbakanın görevi kendisini seçen insanların görüşünü aktarmaktır. Başbakan bunu yapmıştır.

Davos’ta yaşananları izleyenler bunu mutlulukla karşılamıştır.

Başbakanın siz insan öldürmeyi iyi biliyorsunuz demesi doğrudur.

Nuray Mert: Bir başbakanın bizler gibi davranmasını bekleyemeyiz. Devlet ve toplum arasına kalın bir çizgi çizildi son zamanda.

Gelen iktidar kafasına göre hareket eder dediğinde bunu açıklanacak tarafı kalmaz.

Sistem dışı değil sistem içi bir tercih yapmışsınız. O zaman o sistem içinde hangi çerçeve tanımlanmışsa o devam eder.

İsrail’i meşru bir devlet olarak görüyorsanız kalkıp siz insan öldürmeyi iyi biliyorsunuz diyemezsiniz.

A.Hakan: Davos’ta skandal olan şey nedir?

Nuray Mert: Başbakanın İsrail cumhurbaşkanına “siz adam öldürmeyi iyi bilirsiniz” demektir. Bu sahne bir skandaldır.

Roni Margulies: Skandal olmadığı şuradan belli. Erdoğan’ı arayıp üzgün olduğunu iletmesi.

Yalçın Doğan: Ben kaygılıyım. Neden böyle davrandı ona bakmak gerekir.

Yaklaşık 40 yıldır Filistin-İsrail sorunu var. Ben ilk kez Gazze’nin Türkiye’nin 1 numaralı sorunu olduğunu görüyorum.

İsrail oyundan Türkiye’yi 2 kez düşürdü. Birincisi 2005’te ikincisi bir ay kadar önce.

2005’te ben de katıldım. O tarihte İsrail’de bir toplantıda Erdoğan ben arabulucu olmak istiyorum dedi. İsrail dışişleri ve Mahmut Abbas bizim buna ihtiyacımız yok dedi.

Neden böyle bir şey istiyor. İnsanın siyasi ihtiraslarının sınırı yok.

İkincisinde bir ay kadar önce Mübarek bütün liderleri topladı. Toplantıdan sonra İsrail bütün liderleri Kudüs’e davet etti. Bir tek Türkiye davet edilmedi.

Erdoğan savaş çıktığında bütün bölge ülkelerine gitti bir tek İsrail’e gitti. Neden? Çünkü taraf.

Başbakan iki kez oyundan düşürülmesinin hırsıyla Davos’a gitti. Bu planlı bir skandaldır.

Onu tetikleyen Saadet Partisi’nin Çağlayan mitingi oldu. İlk kez o mitingle bir kamuoyu oluştu. Orada bir taban oluştu.

Nuray Mert: Bu yanlış hesap olur.

Yalçın Doğan: popülist bir tabanın oluşmakta olduğunu o mitingde gördü diyorum.

Yalım Eralp: Roni Bey halk bunu istiyor dedi, İsrail halkı da savaşı istedi. Halkı sokağa kolay çıkarırsınız ama sonra içeri zor sokarsınız.

AKP Ortadoğu benim önceliğim demedi ki önceliğim AB dedi.

Türkiye bir Norveç değil. Biz bütün sorunları halletmeyi bıraktık başka sorunları kendimize dert ettik.

Yiğit Bulut: Büyük olma iddiasındaysanız Gazze sizin meseleniz. Olmayan bir AB peşinde o hayal peşinde yıllarca koşarsanız. Ama ben büyük ülkeyim diyorsanız Gazze’de sizin meselenizdir.

1948’e kadar İsrail yok. Bugün İsrail’in Türkiye’ye ihtiyacı var.  Eğer Türkiye Kıbrıs’ı tanımazsa müzakereler askıya alınıyor.

AB ile müzakere ediyorsunuz ama ortada hiçbir şey yok. Helsinki’den bu yana hiçbir şey değişmedi. Türkiye’nin yeni bir başarıya ihtiyacı vardı.

Erdoğan’ın çıkışı çok doğrudur. Peres sesini yükselterek bağırdı. Moderatör tahrik etti. Dokunamazsınız o Türkiye’nin başbakanıdır. Bu insan faktörüdür.

İkincisi bir çıkış ihtiyacındandır. Erdoğan burada bir Türklük reaksiyonu değil geçmişten getirdiği Müslümanlık dürtüsüyle bu tepkiyi verdi. Tepki bir Müslüman kültürden gelen bir tepkidir.

Olmert geldi 4 saat Erdoğan’la görüştü ertesi gün Gazze operasyonu başladı. Erdoğan’ın sinirlenmesi normaldir.

A.Hakan: Sizin okurlarınız sizin yeni tutumunuz karşısında ne düşünüyor.

Yiğit Bulut: Okurlardan tepki geliyor. Ama ben görüşlerimde ısrarcıyım. Ekonomide, Kıbrıs’ta, AB’de her yerde bir sorun var. Türkiye’nin bir çıkışa ihtiyacı vardı.

Ceyda Karan: Son yıllarda Ortadoğu’da yeni şekillenen durum var. Sorun Türkiye’nin bu bölgede rolünün ne olacağı.

Her şeyin göbeğinde ortasında tarihsel miraslar almış bir memleket var ve batı ne derse öyle davranması isteniyor. Bu iş tuhaf.

Kadri Bulut: Türkiye’nin ateşkeste rolü vardır ama Davutoğlu’nun dediği gibi Hamas’ı ateşkese bir ikna ettik deme hakkı yoktur.

Yalçın Doğan: Neden Erdoğan böyle davrandı? Gazze ve Hamas’a bu kadar önemsedi.

Margulies: İsrail hedef olarak Hamas’ı seçti. Burada arabuluculuk yapmak isteyen birisi bu tarafta Hamas’la görüşecek bu çok normal.

Türkiye’de Gazze konusu çok önemli bir konu.

Ceyda Karan: Flitsin halkına seçim dayatan batı oldu. Bunun sonucunda Hamas siyasi kanada kaydı ve demokratik bir şekilde iktidara geldi.

Bunun karşısında batıda korkunç bir çifte standart çıktı.

A.Hakan: Siz Yahudisiniz size söyledikleriniz için tepki gösteriyorlar mı?

Margulies: Akrabalarımı endişeleniyor.

A.Hakan: Hamas İsrail’e füze gönderiyor. Sizi rahatsız etmiyor mu?

Margulies: Medyada hep neden İsrail şimdi saldırdı dedi. İsrail roket saldırısını gerekçe gösterdi. Bu savaş 60 yıldır vardı. Bu olayın 60 yıllık geçmişi var.

Bu haksızlığa uğramış insanlar her şeyi denedi. Barış görüşmelerine katıldı ama olmadı.

Bir şu deniyor: Hamas teröristtir. Hamas Filistin halkının seçtiği hükümettir. Bunu beğenmeyebilirsiniz ama sonuçta Gazze’deki halkın temsilcisi Hamas’tır.

Nuray Mert: Dünya sisteminde Türkiye’ye yeni bir yol biçildi. AKP iktidarındakilerin bir kimleri var o kimlikle dünya sisteminde bir yere oturuyor.

Türkiye’nin sahne almasına müsait bir ortam var.

Kadri Gürsel: Ban ki Mun aradı bu Başbakan’a destek olarak algılandı. Yanlış. O arama uyardır.

Yiğit Bulut: Bu çıkış İran’ın elinden konunu aldı. Ortadoğu’da bir Ahmedinejat hayranlığı vardı. Şimdi Erdoğan hayranlığı oluştu.

İsrail ve ABD bu durumdan şikayetçi mi bundan emin değilim.

ABD Türkiye’yi ılımlı İslam modeline 1997’den sonra daha hızlı itmeye başladı. ABD’nin istediği sistem cumhuriyet laisizminden Osmanlı sekülarizmine döndürmektir.

A.Hakan: Erdoğan kendisine biçilmiş rolü fazla abartıp batılılar için tehlikeli olabilir mi.

Yiğit Bulut: Bu mümkündür Saddam’a, Humeyni’ye bakın. Batı ellerinden kaçırırsa yeni bir Humeyni vakasıyla karşılaşabilir. İran’da süreç elden kaçtı.

Yalçın Doğan: Önemli olan halkın değişmesidir. Birkaç saat önce Sivas-Galatasaray maçında oyuncu sahanın ortasına Filistin bayrağı dikti. Dikkatli olunması gereken budur. O kadar tehlikeli bir hareket ki bu.

Kitleleri sokağa döker bu. Ondan sonra neler olacağını tahmin edemez önüne geçemezsiniz. Kalabalıkların sokağa dökülmesi inanılmaz tehlikeli bir şeydir.

Margulies: Siz gelecekte olabilecek İslami devletten korkuyorsunuz. Ben Ergenekon’dan Susurluk’tan korkuyorum.